İçimizden biri düşerse..

Abdurrahman Dilipak

Ben, sen, o.. Biz, siz, onlar. Erdoğan ya da bir başkası, içimizden biri düşerse bilin ki katili Gülen’dir ve onun arkasındaki ABD’deki ve diğerleri, birlikte hareket eden uluslararası derin çetedir.. Gülen o çetenin piyonudur. Tetikçinin kim olduğu, bahanesi ne olduğu önemli değil.

Bunu şimdiden not ediyorum.

İKİ.. Bir kader, rızık ve ecel var.. Ecelimiz ömrümüzün kefilidir.. Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, kadir-i mutlak bir Allah var! Her şey, hayır ve şer Allah’ın iradesi içindedir. Biz, Allah’ın rızasına talibiz.. Yaşadıklarımız sadece bir imtihanla ilgilidir..

Sabırlı olacağız, teslim olmayacağız, direneceğiz.. Akıllı, dürüst ve cesur olacağız..

Bizim bir saniye bile boşa geçirecek bir zamanımız yok, boşa harcayacak bir kuruşumuz, feda edecek tek bir insanımız yok.. Allah yolunda ise malımız, canımız, sevdiklerimiz feda olsun.

Tefrikaya düşmeyecek, kafamızı kiraya vermeyeceğiz.. Bir paralelden kurtulalım derken başka paralellerin tuzağına düşmeyeceğiz..

Korkmayalım, bizi koruyan bir Allah var. O Allah ki; kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan edendir ve O Allah, bizi yeryüzünün varisi kılmak, bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir.

Hayat devam ediyor. Allah; bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır murat etmiş olabilir..

Bu kalkışmada onlar da tecrübe kazandı, biz de.. Bu tecrübeye dayalı olarak şimdiden bir takım hazırlıklar yapmamız gerek..

Niye çağrılmayı bekliyorsunuz mesela. Niye siz çağıran olmuyorsunuz.. Tabi önce istişare etmemiz, arkadaşlarla hızlı bir şekilde haberleşip, ona göre hareket etmemiz gerek. Erdoğan’ın çağrısı elbette önemli, ama o çağrı size gelmeden de dikkatli ve hazırlıklı, tedbirli olmamız gerek. Onu demek istiyorum. Twitter’e bakarsanız Erdoğan’ın çağrısından önce de çağrılar var.. Erdoğan’ın bu çağrıyı yapacak imkanı olmayabilirdi de..

Acele etmeyeceğiz, geç de kalmayacağız.

Hayat devam ediyor.. Umutsuzluk yok. Çaresiz değiliz. Allah’ın dediği olur.

Her şey yolunda. Bu sonuç beklenmiyordu. Millet kendini, ülkesini, ordusunu, polisini, devleti kurtardı.. Kuşkusuz bu sonucun vesilesi olarak Erdoğan’ın rolü de unutulamaz..

Mızrak çuvala sığmayınca şimdi batıda kendi içinde tartışmalar başladı.. Örgüt hızla çözülüyor.. Paniklediler.. Bizim uzun soluklu bir direnişe hazırlıklı olmamız gerekiyor..

Bunların yeni bir hamlesi, toplumun öfkesini daha da büyütecek, hem ele geçenler, hem sempatizanlar hem de bundan sonra ele geçirilecek olanlar için böyle bir şey tam anlamı ile bir felaket olabilir.. Halk bütün bu olanların intikamını onlardan alır..

Şimdi, bu işin romanını, hikâyesini, senaryosunu yazıp filmini çekmemiz, belgeselini yapmamız gerekiyor. Mesela bir site kuralım, herkes o güne ilişkin anısını anlatsın, fotoğrafları, filmlerini yayınlasın. Gün gün bu olayın kronolojisini yazalım.

Üniversiteler açılınca açıklamalı bir fotoğraf sergisi iyi olmaz mı? Hafızaları tazelemek gerek. Bazen insanlar içinde bulundukları hali bile tam olarak kavrayamazlar. “Ol mahiler ki, derya içredir de deryayı bilmezler”.

Bugün yaşananları çocuklarımıza öncesi, oluş şekli, bundan sonraki etkileri ve muhtemel sonuçları ile ilgili olarak ayrıntılı bir şekilde anlatmamız gerek.

Dünü unutmayacağız bugünümüzü en iyi şekilde değerlendireceğiz, yüzümüz geleceğe dönük olacak.. Aslında tarih, sadece bir mefahir ya da menakıp değil. Tarih övgü ya da sövgü kitabı da değildir. Tarih bir toplumun ortak hafızası, tecrübeler birikimidir.

Sadece karanlığa küfretmeyeceğiz. Kalkıp bir de mum yakacağız. Karanlık aydınlığın yokluğudur. Işık gelince karanlık yok olur.

İçimizdeki münafıklara, fasıklara, akılsızlara ve ahlaksızlara karşı dikkatli olalım. 

Dostumuzu düşmanımızı iyi bilelim.. Bu olay, bu açıdan da tarihi bir fırsat. Bu olaylar olurken kim nerede idi, ne dedi, ne yaptılar. Ne zaman meydanlara indiler..

Daha önce yazdım, yine yazıyorum. O tanklara doğru yürüyen kahramanlar, birilerinin metreslerine jeep alsın diye yürümedi..

Birilerinin bu tasfiyeyi, kendi örgütlerinin kadrolaşması için fırsat olarak görenlere karşı da dikkatli olalım. İşi ehline vereceğiz. Ehliyet ve liyakat esas olacak.

Bu kadar kapsamlı bir operasyonda elbette hatalar olacaktır. Bazen kurunun yanında yaş da yanacak. Sabırlı olalım. Bunların hepsini hemen düzeltmek mümkün olmayabilir.. Sabır.. Allah bütün olanları biliyor.. Sonuçta kimse o yüce takdirin dışında kalır. Kader, rızık, ecel herkes için..

Bakın, tekrar söylüyorum. Süreç tamamlanmadı. Daha bir çok sürpriz yaşanabilir. Hiç ummadığınız kişilerin kripto ilişkileri ortaya çıkabilir.. Bu konu dünya gündemine oturabilir..

ABD ve Mısır’dan sonra Almanya ve Endonezya da Paralel konusunda paralelin yanında yer aldılar. Tek tek dökülüyorlar.. Bu devam edecek daha, dost, müttefik gördüklerimizin gizledikleri gerçekler ortaya çıkacak.

ABD; Gülen’in iadesi için kanıt istiyormuş ya, kendi istihbarat örgütüne ya da Gülen’le iç içe, kol kola duran generallerine sorsun. “Adamlarımız tutuklandı” diye hayıflanan adamlarınıza sorun.. Bu tartışmalar arasında Korkut Özal’ın, Muhsin Yazıcıoğlu’nun katilleri de ortaya çıkacak inşallah, göreceksiniz, Hrant Dink’in, Üzeyir Garih’in, Uğur Mumcu’nun, Hablemitoğlu’nun, Eşref Bitlis’in, Gaffar Okan’ın katillerinin izine de ulaşılacak inşallah. 

Ha! Bu arada; Şırnak Uludere’de 2011’de 34 kişinin savaş uçaklarıyla bombalanarak öldürülmesi ile ilgili dava yeniden açılırsa şaşırmayın. Bakarsınız oradan da FETÖ çıkar. Selam ve dua ile.

yeniakit