Hayır; benim dinim İslâm, bu değil!

Selâhaddin Çakırgil

Dünyanın hemen her köşesinde, Müslüman ismi taşıyan veya kendisini ‘Ben müslümanım’ diye tanıtan bir takım kimselerce hele de son yıllarda sergilenen vahşîlikler karşısında, Müslümanların feryat etmesi gerekiyor. Çünkü, İslam adına bu yapılanlar için ‘eylem’ kelimesi bile mâsumiyete hakaret teşkil eder.

Son olarak Pakistan’ın Lahor şehrinde hıristiyan bir grup, kendi dinî geleneklerinin gereği olarak, Paskalya Yortusu’nu bir parkta kendilerine göre kutlarken, Tâlibân örgütünün Pakistan kolu adına yapıldığı açıklanan bir saldırıda 30 kadarı çocuk ve bir o kadarı da kadınlar olmak 70 civarında insan katledilmiş bulunuyor; yüzlercesi de yaralı..

Bu korkunç cinayet ve cinayetin de ötesinde barbarlık karşısında dehşete düşmemek mümkün mü?

İslam’ın bir savaş hukuku vardır ve bu hukukta saldırmayana saldırmak ve böyle barbarlıklar asla yoktur.

***

Daha önce de benzer cinayetlere el atmaktan çekinmeyen bu vandalların o korkunç saldırılarını ‘Allah’u Ekber’ nidâları altında gerçekleştirmeleri ise daha bir utandırıcı ahmaklık...

Birkaç ay önce de yine Pakistan’da bir askerî okuldaki, yaşları 14’ün altında 150 kadar insan aynı şekilde katledilmişti. Gerekçe de ‘kendilerine acılar tattıran ordu mensuplarına, evlât acısını tattırmak’ idi.

2007’de de yine Pakistan’da Lal (Kırmızı) Mescid denilen bir medresedeki 900’den fazla çocuk da yine aynı çevrelerce ve ‘devlet tarafından verilen eğitimin haram olduğu’ gerekçesiyle katledilmişti.

Bu cinayetlerin yanında, karşılıklı olarak, şiîlik veya sünnîlik adına denilerek, özellikle de Cuma namazları sırasında, yapılan bombalı saldırılarda da yıllardır yüzlerce insan havaya uçurulmaktaydı..

Bu da bir ayrı yaramız...

***

Şimdi, son gerçekleştirilen saldırı, geçmiştekilerin üzerine tüy dikti.

Çünkü bu kez vurulmakta olan hedef, Müslüman olmayanlar...

Halbuki, Müslümanların ekseriyette olduğu bir toplumda, Müslüman olmayanlar Müslümanlara emanet edilmiş kimselerdir.  

Onların üstelik de kendi dinî geleneklerine göre kutlamakta oldukları bir bayram gününde hedef seçilmeleri İslam açısından asla kabul edilemez.

Bir din ki, onun kutlu Peygamberi, en zor şartlar altında bile düşmanlarına bedduayı reddetmiş ve bu hareketi, 
‘ve mâ erselnaike illâ rahmet-en-lil’âlemîn..’ (Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik..) âyetiyle de teyid olunmuşken; böyle bir dinin mensuplarının İslam adına böylesine korkunç barbarlıkları sergilemeleri nasıl kabul edilebilir?

***

- Velev ki, İslâm adına bir takım eğitim merhalelerinden geçmiş olsalar bile- bu gibi barbarlıklara cevaz verenler İslam’ın da, Müslümanların da izzet ve haysiyetine ağır şekilde saldırmaktadırlar.

Böylelerine, merhûm Muhammed İqbâl-i Lahorî, 80 yıl öncelerde ‘Ey ulemâ, ey meşayih (şeyhler), ey hocalar, mollalar; Allah sizden râzı olsun. Kur’an’ı bize ulaştırdınız; amma, onu öyle bir tefsir ettiniz, yorumladınız ki, buna Mustafâ da şaştı, Cebrail de..’ demişti. Ve yine İslam adına ahkâm kesen ve şeyh vs. diye yüceltilen bir takım kimselerin sergiledikleri karşısında da, ‘Günümüzün bazı hocaları, mollaları kafir üreten mümindirler.’  derken de, muhakkak ki, bugünkü nicelerini de anlatmış oluyordu.

***

Bu gibi barbarca saldırıları, mâsum çocukları ve kadınları bile katledenler, dünyanın başka yerlerinde de Müslümanlara da aynı şekilde saldırılmasının yolunu açmakta olduklarını olsun düşünecek kadar bir idrakten nasibli olsalar, bu bile onları frenleyebilirdi.

Bu gibiler, B. Amerika’da başkanlığa soyunan ve giderek daha bir çılgınlaşan Donald Trump  gibilere veya Avrupa’daki PEGİDA’cılara, kendi toplumlarında haklılık kazandırmayacak mıdır? Yumurta-tavuk denklemi misali, onlar mı kalpleri körelmiş bu kişileri ortaya çıkarıyor; yoksa, bunlar mı o çılgınları daha bir çılgınlaştırıyor, belirlenmesi zor..

Bir Müslüman olarak tekrar diyorum ki, benim dinim olan İslam; bu barbarlıkları yaptıran bir din asla değildir ve olamaz.

stargazete