Hastalıklar ve tedavilerden bir demet

Abdullah Büyük

Bazı hastalıklar ve çareleri:

SOĞUK ALGINLIĞI:  Bir çay bardağı ılık sütü ve ara vermeden bir çay bardağı da sıkılmış halis limon suyu içelim. Bunu aralıklarla birkaç sefer denerseniz, neticeyi bizzat görürsünüz.

GÖZ HASTALIĞI İÇİN: İmam Şafi’nin bu husustaki tavsiyesi, Kaf Suresinin 21. Ayetinin şifa niyeti ile okunmasıdır. Samimi olarak okunursa, inşallah şifaya kavuşmuş oluruz.

BAŞ AĞRISI: Ardıç yağı. Şöyle ki, burun deliklerine girecek şekilde rule yapılmış pamuk üzerine 3-4 damla ardıç yağı damlatıp, burun deliklerinin her ikisine pamuğu tıkayalım. Sırt üstü yatarak, burundan nefes alıp, ağızdan nefes verelim.15-20 dakika boyunca nefes alıp verelim. Bunu aralıklarla bir iki hafta yapalım. Neticesini göreceksiniz.

PROSTAT: Ameliyat seviyesine gelmemiş prostat hastalıkları için, kavrulmamış kabak çekirdeği, hastalarımızı hissedilir derecede rahatlatacaktır. Tekrar hatırlatıyoruz, kavrulmamış kabak çekirdeği. İki avuç kabak çekirdeğini sabahleyin aç karnına alırsanız, akşama kadar rahat ettiğinizi hissedersiniz.

BÖBREK TAŞ VE KUMLARI: Bir çay bardağının yarısına kadar kaliteli zeytinyağı ve bir o kadar da limon suyunu karıştırır ve özellikle aç karna içerseniz, rahatlarsınız. Gerek taşın parçalanması ve gerekse kumların düşmesi söz konusu olacaktır.

UYKUSUZLUK: Bu konuda üç tavsiyemiz vardır. Biri, yatmadan önce bir adet armut yemeniz. İkincisi, on su bardağı lavanta tohumu ile 2 kg pirinci karıştıralım ve yastık haline getirip, başımızı koyarak yatalım. Üçüncüsü ise, uykusuzluk çeken sahabeden Hz. Halid bin Velide, Peygamberimizin tavsiye ettiği duayı yatmadan önce okuyalım. Dua kitaplarında bulabilirsiniz.

UNUTKANLIK: Haram bakış unutkanlık verir. Önce bunu kabul edelim. Unutkanlık ve zihin açıklığı için tavsiyelerimiz şunlardır. Birincisi, sabah namazından sonra, kuru sarı üzümü çekirdeği ile birlikte 21 besmele çekerek, tek tek yiyelim. Veya akşamları yatmadan önce bir su bardağı yeni sıkılmış havuç suyu içelim. Ya da akşamleyin 3-4 adet cevizi kabuğundan çıkarıp, bir su bardağının yarısına kadar su koyup cevizleri içine atalım. Sabahleyin aç karnımıza içelim.

ŞEKER HASTALIĞI: İsmi Hibiskus veya Kerkede olan bitkiyi gerek poşet çay gibi veya orijinal kabuklarını bir bardak sıcak suya ihtiyaç kadar atalım. 10-15 dakika  sonra günde üç dört bardak içelim. Cidden çok rahatlarsınız.

Netice: Bizler sebep işlemekle sorumluyuz. Şifayı verecek ise sadece Hz. Allah’tır. İsimlerini verdiğimiz bu hastalıkları, yakinen tanıdım ve şahsımda uyguladım. Çok rahat ettim. Sizlerle paylaşmak istedim.  Ne doktorum ne de bitkisel tedavi satan biriyim. Yüzlerce insan, hastalıklarından dolayı dua istemiştir. Biz de sadece tavsiye etme sorumluluğumuz sebebiyle yardımcı olmaya çalıştık.

Dua ikiye ayrılır. Lisanî dua ve fiili dua. Fiili dua gereken yerden lisanî dua ile iktifa etmek uygun değildir. Sahabeden ihtiyar bir ninemizin geçim kaynağı olan devesi hastalanır. Ninemiz gözyaşları içinde iyileşmesi için dua eder. Peygamberimiz oradan geçerken, ihtiyar ninenin coşkulu duası dikkatini çeker. Hastalanmış deveye bakan Efendimiz, devenin fiziken yara almış yerini görünce: Ey Nine! Duana katran ilave et, buyurur. Katran Anadolu’da yaraya sürülen bir nevi ilaçtır. 

Görülüyor ki yara olan bir yerin iyileşmesi için önce fiili dua edilecek, yaraya merhem durumunda katran sürülecek ve daha sonra lisanî dua ile Rabbimize müracaat edeceğiz. Tüm hastalıklar için deve olayı canlı bir örnektir.

Tavsiyemiz şudur ki ağzımızdan girene ve ağzımızdan çıkana dikkat etmeliyiz. Namazın, abdestin, teyemmümün bazı şartları olduğu gibi, soframıza konulan yiyeceklerin de iki şartı vardır. Bunların birincisi helal olması, ikincisi ise temiz olmasıdır. Helal ve temiz konusu bizzat Kur’an-ı Kerim’de ayetlerle sabittir: “Ey Peygamber! Temiz ve helal rızıklardan yiyin, salih ameller yapın.” Müminun/51 Görülüyor ki, temiz ve helal yiyeceklerden uzak olanlar, salih amelleri yerine getirmede zorlanırlar…

Tüm hasta kardeşlerime şifalar diliyorum.

yeniakit