Haçlı Seferleri de Fransa'dan başlamıştı

Mehmet GÖKTAŞ

Geçtiğimiz hafta Fransa'da içlerinde eski cumhurbaşkanı Sarkozy ve eski başbakanların da olduğu üç yüz yazar bir araya gelerek Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılması için ortak bir bildiri yayınladılar.

Biliyor musunuz, insanlık âlemi için hatta bugün birçok Hıristiyan kesim için utanç ve yüz karası olan Haçlı Seferleri de Fransa'dan başlatılmıştı.

Papa 2. Urbanus 1096 yılında Fransa'nın Clermont şehrinde topladığı konsül sonrası Hristiyan dünyasını tahrik ederek ayaklandırmış ve tam iki yüz yıl sürecek olan tarihin yüz karası haçlı sürülerini doğuya, İslam dünyasının üzerine sürmüştür.

Haçlı seferlerinin başlatıldığı Clermont şehrini ve o kiliseyi de görmüştüm,  gezdirmişti arkadaşlar. İlginçtir bugün bom boş, bir tek cemaati yoktu. Hatta Müslümanlar satın alıp camiye çevirmek için teşebbüste bulunmuşlardı, bilmem ne oldu.

Demek istediğimiz, Papa 2. Urbanus ve birlikte hareket ettikleri Bizans, bu savaşları Hıristiyanlık için değil, yağma için, çapulculuk ve istila için başlatmışlardı. Kudüs bir bahaneydi. Çünkü Kudüs ta Hz. Ömer tarafından fethedilmiş, dört yüz yıldan fazla bir zaman orada yaşayan ne Hıristiyanlar ne de Yahudiler asla bir şikâyette bulunmamışlardır.

Gûya Kudüs'ü işgal ettikleri iddiasıyla Müslümanlardan kurtarmanın, bu arada Müslüman Türkleri de önceleri kedilerine ait olduğunu iddia ettikleri topraklardan çıkarmanın kendileri için kutsal bir görev olduğunu dillendiriyordu. Bu savaşa katılan herkese cennet vaad ediliyordu.

Batı, özellikle Fransa tarihin hiç bir döneminde Hak üzere olmamıştır. Allah Teala'nın karşısına çanaktan çömlekten, mermerden, tunçtan heykellerle çıkmıştır. Vahyin karşısına felsefeyle,  Peygamberlerin karşısına filozoflarla çıkmıştır. Paris'in caddelerinin, meydanlarının isimleri baştan sona dinsiz filozofların isimleriyle doludur. Laikliğin merkezi de burasıdır.

Rabbimizin kendilerine bir fırsat olarak sunduğu Meryem oğlu İsa Aleyhisselamı asla anlamadıkları gibi, özellikle Fransa gerçek İseviliğin tarihe gömüldüğü yerdir.

Şimdi kendilerine gönderilen bu nimete nankörlük eden bir Fransa elbette Kur'an karşısında da kuduracaktır.

Biliyor musunuz, Fransa'nın İslam ve Müslümanlar karşısındaki sicili öylesine kirli ve kabarıktır ki. Şimdi onların uyanışından, ayağa kalkmasından ve bu kirli sicili kendilerinin önüne koymasından korkmaktadır.

Ve kendisi de biliyor ki Müslümanları ayağa kaldıracak olan Allah kelamı Kur'an-ı Kerimdir, daha açıkçası Allah Tealadır.

Peki, bunu engelleyecek bir güç var mıdır?

O halde bırakın havlasın Fransa.