Güneş uykuda, dünya soğuyor... CHP ve MHP ise ısınıyor!

Hasan Karakaya

Güneş uykuda, dünya soğuyor... CHP ve MHP ise ısınıyor!
 
Uzmanların dediklerine bakılırsa, Güneş; uzun sürecek bir "uyku"ya yatmış... Bu da demekmiş ki; "dünya soğuyabilir" ve ardından da "yeni bir buzul çağı" gelebilir!..
"Dünya" soğur mu, soğumaz mı bilmem ama, gördüğüm o ki; "dünya ülkeleri" fokur fokur kaynıyor!..
Libya kaynıyor, Suriye kaynıyor!..
"Yunanisyan"a dönüşen Yunanistan"da ise "ateş" öyle bir yüksek ki, her an "havale" geçirebilirler.
Temmuz ayı başlarında 12 Milyar Euro borç ödeyecekmiş Yunanistan!.. Ama, "kasa"larında yalnızca "5 milyar Euro" varmış!..
Yani, "ayak" uzun,
"Yorgan" kısa!..
Zamanında, "ayaklarını yorganlarına göre uzatmayan" Yunan halkı, şimdi sokaklara çıkmış, "yakmaya-yıkmaya" başlamış!..
TÜRKİYE "HAVA"LANDI!
Ne ilginç değil mi;
Yunanistan, "yolsuzluk ve yoksulluk" pençesinde kıvranırken, Türkiye; hem de "seçim dönemi" olmasına rağmen, Mayıs ayı bütçesinde "2 Milyar 835 Milyon lira" fazla vermiş!..
"Ocak-Mayıs dönemi"nde ise; "bütçe açığı" geçen yıla göre "yüzde 98 azalmış!..
Daha da güzeli;
Mart ayında, "148 bin işsiz"e yeni bir iş bulunmuş ve böylece işsizlik, ilk defa "tek haneli rakam"lara, yani yüzde 9.9"a gerilemiş!..
Bunlar, güzel haberler.
Ama, daha güzeli de var!..
Yakın yıllara kadar ABD ve Avrupa"nın "uydu"su olan Türkiye; artık kendi "uydu"sunu yapmaya başladı, haberiniz var mı?..
TÜBİTAK tarafından tamamen Türkiye"de tasarlanan Türk uydusu RASAT, Temmuz"da fırlatılmak üzere Rusya"ya gönderilmiş!..
RASAT"ın yörüngeye oturmasıyla, Türkiye"nin de "uzay tarihi" başlamış olacak, iyi mi!..
Ne günlere geldik?..
Daha 40-50 yıl öncesinde "toplu iğne" bile yapamayan, "ithal" ettiği "tank ve uçak"ların reorganizasyonunu bile İsrail"e yaptıran Türkiye; bugün kendi "uçak"larını, "tank"larını ve "uydu"larını yapma noktasına geldi.
Hani, AK Parti"nin "seçim zaferi" için, "Nereden geldi bu yüzde 50" diyorlardı ya; "başarının sırrı" işte bu rakamlarda olsa gerek...
GURUL... GURUL... KURULTAY!
En başta dedik ya;
"Güneş uykuya geçmeye" ve dolayısıyla "dünya" da "soğumaya" hazırlanırken, Türkiye"de hayli "sıcak gelişmeler" yaşanıyor!..
CHP"nin yaşadığı "yüzde 26 hezimeti", parti kurmaylarının paçasını tutuşturdu, "parti içi muhalefet" ise ateşin üstüne körükle gitmeye başladı...
Malûm, "parti içi muhalifler", Kılıçdaroğlu"na seslenip; "istifa et!.. Bir an önce Kurultay"a git!" derken, çağrılara "rest" çeken Kılıçdaroğlu, sonundan patladı: "Sabah-akşam televizyonlara çıkıp bağıracağınıza imza toplayın da gereğini yapayım!"
Sizin anlayacağınız;
ÖSYM Başkanı Ali Demir"i "başarısızlık"la suçlayıp, "zamkla mı yapıştın o koltuğa?.. Bu kadar rezaletten sonra niye istifa edip gitmiyorsun?" diyen Kılıçdaroğlu"nun; "yüzde 26 hezimeti"ne rağmen, gitmeye hiç mi hiç, niyeti yok!..
Merak ediyor insan;
Koltuğunda "zamk" mı var?..
ŞİMDİ DE HESAP KAVGASI
Bu arada, CHP"de; bir yandan "Kurultay kavgası" yaşanırken, bir yandan da "hesap kavgası" yaşanıyor!..
"Baykal ekibi" diyor ki;
"Eski CHP"nin oyu yüzde 28-29 idi... Yeni CHP"nin oyu ise yüzde 26... Başarı, bunun neresinde?.. Hiç kimse kendini aldatmasın!"
"Yeni CHP" yandaşları da diyor ki;
"CHP"nin oyu ne zaman yüzde 29"a çıktı ki, şimdi çıksın?.. Deniz Baykal; SONAR"ın geçen yılki araştırmasına göre yüzde 28 diyor, ancak aynı SONAR"a göre 2007"de DSP ile kurulan ittifakta DSP"nin oyu yüzde 8 olarak görülüyor.
Genel seçimde CHP-DSP 20.8 aldığına göre, SONAR"ın hesabıyla DSP"nin payı çıkartıldığında, CHP"ye yüzde 13"lük bir oy kalıyor. Yani 2007"de Baykal"ın oyu yüzde 13"tü, biz 2011"de bunu yüzde 26 yaptık!..
Ve ayrıca; SHP"nin CHP ile birleşmeden önceki oyu yüzde 19"du. O halde Baykal"ın CHP"ye kattığı ilave oy yoktur."
Gördüğünüz gibi;
"Yüzde 26" etrafında, bir de "Eski CHP-Yeni CHP" kavgası yaşanıyor!..
İnsanlar merak ediyor;
"Eski CHP" mi "Yeni CHP"yi dövecek, yoksa "Yeni CHP" mi "Eski CHP"yi nakavt edecek?..
"YENİ"YE KARŞI "YENİDEN!"
Bütün "slogan" ve "proje"leri "intihal" olan, "yeni bir şey üretmeyen" CHP, son günlerde, yine "Erdoğan"ı taklit" etmeye başlamış görünüyor...
Hani, Başbakan Tayyip Erdoğan, 11 Şubat 2006"da gittiği Mersin"de; Mustafa Kemal Öncel adlı bir CHP"li vatandaşa; "Ananı da al git!" demişti ya; şimdi aynı ifadeyi Canan Arıtman kullanıyormuş, iyi mi?!?..
Canan Hanım, Kılıçdaroğlu"na demiş ki;
"Yeni CHP"ni al da git!"
Ardından da eklemiş;
"Biz, Yeniden CHP, deriz!"
Sizin anlayacağınız;
Artık "Eski CHP" yok,
"Yeniden CHP" var!..
"Yeni CHP"ye karşı,
"Yeniden CHP!"
Bakalım; "Yeni"ler mi, "Yeniden"ciler mi kazanacak kavgayı?..
ERGENEKONCULAR İSYANDA!
Bana öyle geliyor ki;
"Yeni"lerin ve "yeniden"cilerin kavgasının yanısıra, "Yeni"lerin içinde de bir kavga; ha patladı, ha patlayacak!..
Ne diyordu Gürsel Tekin;
"Bizim oyumuz aslında yüzde 32 çıkacaktı... Ama Kılıçdaroğlu"nun Alevi olmasından 2 puan kaybettik!.. Baraj altına düşmesin diye 2 puanımız da MHP"ye gitti!.. 2 puan da Ergenekoncu adaylar yüzünden kaybettik!"
Gürsel Tekin"in bu iddiasına karşılık, "çiçeği burnunda CHP milletvekili Sinan Aygün" de demiş ki;
"Ergenekoncuların, seçimlerde CHP oylarını düşürdüğü iddialarına katılmıyorum... Tam aksine, Ergenekoncular oylarımızı artırdı!.. Oylarımız nerede düşmüş?.. Sadece Ankara"da 107 bin oy artırmışız!"
Anlaşılan o ki;
"Yeni" ve "Yeniden"cilerin kavgasına, şimdi de "düşürdün" ve "artırdım"cıların kavgası eklenecek!..
CHP, böyle bir partidir işte!..
"Yorgan" gider, "kavga" bitmez!..
Hele "hizip" hiç bitmez!..
Merhum Tevfik İleri boşuna dememiş;
"Allah; CHP iktidarını da,
CHP muhalefetinden korusun!!
Amiiiinnn...
BAHÇELİ GİTSİN, AYDIN GELSİN!
"Yunanistan"ın, gittikçe yükselen "isyan"lar sebebiyle "Yunanisyan"a döndüğü, Kemal Kılıçdaroğlu"nun da CHP"yi "Kemalistan"a çevirmeye çabaladığı bir dönemde MHP"nin de rahat olduğunu sanmayın!..
Hani, "mezarlık" yanından geçerken, sırf "korku"larını bastırmak için "ıslık çalan" insanlar vardır ya; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, aslında büyük bir "korku" yaşıyor!.. "Korku"sunu bastırmak için de, sürekli "efeleniyor!"
Bir yandan; "önce hesaplaşma, sonra helâlleşme" diyor, bir yandan da "BDP"lilerle artık tokalaşmam" diyor!..
Ve ekliyor;
"Başbakan el uzatırken,
Çok düşüneceğim!"
Ama, CHP"ye karşı son derece sempatik mesajlar gönderiyor Devlet Bey;
"CHP"nin iç işlerine karışmam!"
Demek oluyor ki;
"Babadan CHP"li" Devlet Bey, Kılıçdaroğlu"na sempati beslemeye devam ediyor.
Peki, bu durum; "parti tabanı"nda kabul görüyor mu?.. Hiç sanmıyorum... Çünkü, CHP içindeki "Yeniden CHP" diyenler olduğu gibi, MHP içinde de "Farklı Ülkücüler" var ve onlar; "Devlet Bey gitsin, partinin başına Koray Aydın geçsin!" demeye başladılar!..
Çünkü, Koray Aydın da;
MHP"nin oylarının "yüzde 14"ten yüzde 13"e düşmesi"nden son derece rahatsız!..
Diyor ki Koray Aydın;
"Bizim 2007 yılında 59 ilde milletvekilimiz vardı... Bu seçimlerde ise bunun yarısını alabildik... Bunun, bir sorgulanması lâzım... Bu gerçeği görmezden gelerek siyaset yapamayız!"
"Kulis"lerde konuşulanlara bakılırsa;
Koray Aydın"ın bu çıkışı, parti içinde "karşılık" bulmuş ve "Bahçeli"nin istifası"nı isteyenler çoğalmaya başlamış!..
Tabiî, Bahçeli"nin de "korku"su artmaya başlamış!..
AK Parti"ye ve BDP"ye efelenmesi bu yüzden olsa gerek!..
Sizin anlayacağınız; "mezarlık" yanından geçen insanların yaptığı gibi, "ıslık" çalıyor!..
Ne yapsın;
"Korku" dağları sarmış!..
...........
Uzun lâfın kısası;
Güneşin "sükûnet dönemi"ne girdiği, "dünya"nın da "soğumaya" başladığı bir dönemde, gördüğünüz gibi Libya, Suriye ve Yunanistan"ın yanısıra CHP ve MHP de fokur fokur kaynıyor!..
Dünya üşürken,
Muhalefeti ter bastı!..
Herhalde "Ampul"ün ısısı"ndan!..

Malatya ve Niğde Belediyeleri
Dün; partilerin "başarı"sında ve "başarısız"lığında "belediyeler"in büyük rolü olduğunu yazmıştım ya... Malatya ve Niğde Belediyelerine yaptığım bazı "eleştiri"lerin yankı bulmasından dolayı mutluyum... Her iki belediyenin, yazımla ilgili "duyarlılığı" için de teşekkür ediyorum.
Dün sabah, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan ile uzun uzun konuştuk. Yapılanlar ve yapılamayanlar konusunda, "kendi açısından" açıklamalarda bulundu... Elbette "haklı" olduğu taraflar var... Kendisine; "olgu"nun değil, "algı"nın önemli olduğunu söyledim... Gerekeni yapacağını söyledi.
Sonradan öğrendim ki; yazımda adı geçen "Hamal Kadir" lâkaplı Kadir Tuğrul; gitmiş, Niğde Temsilcimiz Dursun Suna"ya "tehdit"ler savurmuş... "Hakaret"ler yağdırmış, "edep dışı" sözler sarf etmiş!..
Kadir Tuğrul"a buradan bir çağrıda bulunuyorum: Bir derdin varsa, gel benimle konuş!.. Çünkü, Dursun Suna"nın, o yazıda tek kelime dahli yok... "Yanlış adres"le uğraşma; ne derdin varsa, bana anlat!.. Senin bu tavrın; "nasıl biri" olduğunu, "söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu" göstermeye yeter de, artar bile!.. Sana son sözüm; vazgeç "çirkeflik"ten!..
Malatya"ya gelince... Belediye Halkla İlişkiler Müdürü Cemal Arslan, yazıda geçen "minibüsçü"lerle ilgili olayın bir "yanlış anlaşılma"dan kaynaklandığını, şehirde dolaşan "test aracı"nın, "minibüs filosu" gibi algılandığını söyledi... Oysa, ortada böyle bir "filo" yokmuş... Bu durum "minibüsçü"lere de anlatılmış ve iş tatlıya bağlanmış.
Her iki belediyeye de, "duyarlılık"larından dolayı teşekkür ediyorum.

 
akit