Evet, Velfecr Teröristtir ve Terörist Olarak da Kalacaktır

Nureddin Şirin

Adana"da 20 Ocak Cumartesi günü, "Bengisu Organizasyon" tarafından düzenlenen "Gazze İle Dayanışma Gecesi"nde yaptığımız konuşmada, Amerika, İngiltere ve İsrail şer üçgeninin, İslam dünyasındaki özgürlük ve direniş hareketlerini "terörist" olarak tanımladığına dikkat çekerek "Ey Amerika, İngiltere ve siyonist İsrail, sizler işgal altındaki İslam topraklarını savunanları, dünya Müslümanlarının özgürlüğü ve esenliği için mücadele edenleri "terörist" olarak tanımlıyor ve saldırılarınıza hedef ediyorsunuz. Bunun için tekerlekli sandalyede de olsa felçli bir insanı füzelerinizle vurduğunuzda "teröristlerin liderini vurduk!" diyorsunuz. Sadece gençleri ve yaşlıları değil, "terörle mücadele" adı altında kundaktaki bebekleri bile kana bulamaktan geri durmuyorsunuz. Size göre özgürlük davası, insanca ve şereflice bir mücadelenin adı terörizm oluyorsa, o zaman bilin ki biz teröristiz ve terörist olarak kalacağız.." ifadelerini kullanmıştım.

Adana"dan İstanbul"a döndüğümüzde velfecr için haber hazırlarken, Amerikan istihbarat servisinin, içinde Velfecr"in de bulunduğu bazı siteleri "terörist" olarak gösterdiğini ve bu sitelere karşı mücadele etmek için çalıştıklarını öğrendik ve bu haberi yayınladık"

Amerikan istihbarat servisine öncelikle teşekkür ediyoruz, bizi doğruladığı ve bizi kendilerine karşı "terör" listesine koydukları için.

Amerika Dışişleri Bakanlığı her yıl yayınladığı raporlarda dünya çapında "teröre destek veren ülkeler ve terör örgütleri" başlığı altında raporlar yayınlıyor. En son olarak da İran"daki "İslam Devrimi Muhafızları Ordusu"nu da terör örgütü şeklinde tanımlayarak yaptırım uygulama kararı almıştı.

5. yılında olan Velfecr sitesinin yayın politikası ortada. Dost ve düşman ne yaptığımızı ve ne yapmaya çalıştığımızı az çok biliyor. Velfecr"in Amerikan istihbarat servisi tarafından gözaltına alınıp Amerikan Kongresi"ne rapor edilmesini kendimize takılmış bir şeref madalyası olarak görüyoruz. Aynı şekilde siyonist çevrelerin de yayınlarımız, etkinliklerimiz üzerine tuttuğu dosyaların da farkındayız...

Bizim elimizde silah ve bomba yok, gidip birisinin ensesine kurşun sıkmadık, bir yere bir bomba koymadık; ama eğer emperyalistler ve Siyonistler bir internet sitesini "terör listesi"ne alıyorlarsa, medyanın gücü ve etkisinin anlaşılması açısından, bir gerçeğin daha iyi kavranmış olmasına sevindik. Demek ki, kurşun sıkmasan da bomba atmasan da, yaptığınız yayınlar bu emperyalist ve Siyonistler için bir "kurşun" ve bir "bomba" gibi etki yapabiliyor".

İslam dünyasında ve ülkemizde İslami mücadele içinde yer alanlara yönelik sıkça kullanılan "terörist" nitelemesi aslında bu emperyalist ve siyonist bir kuşatmanın bir sonucu. Bu aynı zamanda bir psikolojik savaş yöntemi. Müslüman toplumlar İslami mücadeleden uzak durulması, bir tecrit politikasının izlenmesi için yönlendiriliyor. Sonuçta adı "terörist"e çıkartılan Müslümanlar İslam toplumlarında yalnızlaştırılıyor; bundan da öte, Amerika ve Siyonistlerin kullandığı argumanlar kullanılarak, bu kişiler Müslümanların ağızlarından bile "terörist" olarak nitelendirilebiliyor.

İşte bakınız; silah mı kullandınız, bomba mı patlattınız? Ama adınız yine "terörist"e çıkıyor. Filistin"i, Aksa"yı, Kudüs"ü de savunsanız, adınız yine "terörist"e çıkıyor. İşgallere, katlimalara, soykırımlara, yıkım ve zorbalığa karşı da çıksanız, adınız yine "terörist"e çıkıyor.

Yani diyorlar ki; "senin Müslüman olmana bizim bir itirazımız yok, iyi bir Müslüman olmanı biz de isteriz; ancak bizim politikalarımıza karşı bir itirazın olmasın!" Yani diyorlar ki, "kıldığın namazların, okuduğun duaların, yaptığın zikirlerin çokluğuna bir sözümüz yok, bomba yağdıran uçaklarımıza, kan kusan askerlerimize karşı bir sözün olmasın" Yani diyorlar ki, "giydiğin elbiseye, bıraktığın sakala bir sözümüz yok, sadece İslam dünyasındaki üslerimize, denizlerde dolaşan filolarımıza bir tepkiniz olmasın..."

Bu tepkimiz sıkılan yumruklar, atılan sloganlar düzeyinde de olsa, yaptığınız yayınlar, yazdığınız yazılar, yayınladığınız videolar şeklinde de olsa yine "terörist"siniz"

Aslında bu emperyalistlere ne kadar teşekkür etsek gerçekten azdır"

Kur"an"dan okuyup anlamasak da, Peygamber"den dinleyip kavramasak da, Allah"ın razı olduğu dinin ne olduğunu bunlar bize çok iyi öğretiyor. Ve çok iyi kavrıyoruz ki, zamanın en büyük putu Amerika ve siyonistlerin gazabını üzerine çekmeyenlerin Allah"ın rızasını da kazanamayacaklardır"

Adana"daki programda dediğimiz gibi; "adımız korkaklara, kaçaklara, pısırıklara, softlara, lightlara, ılımlılara çıkmaktansa, varsın adımız teröriste çıksın. Biz bundan gocunmuyor, bilakis iftihar ediyoruz"

Sincan Kudüs Günü Davası"nın ilk duruşmasında, Ankara 2 Nolu DGM Savcısı Yarbay Nuh Çetinkaya "iddianamesi"ni okuyup savunmamız istendiğinde, "iddianamede Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah hareketleri "terör örgütü" şeklinde sunuluyor. Bu hareketlerin liderlerine "terörist" deniliyor. Öncelikle bunu reddediyorum, bu hareketler dünya Müslümanların onuru ve şerefidir; bu hareketlerin şehid önderleri de bizim öğretmenlerimiz ve liderlerimizdir. İşgal altındaki İslam topraklarının, hususen Kudus ve Mescid-i Aksa"nın özgürlüğü için mücadele edenlere her kim terörist diye hitap ederse, gerçek terörist onlardır" demiştik"

Nereye gitsek bu nitelemelerle karşılaşıyoruz. kötü de olmuyor; bilincimizi, ufkumuzu açıyorlar. Onların "terörist" diye tanımladıklarına olan muhabbetimizi artırmaktan, onlara gıpta ile bakmamıza vesile olmaktan başka bir şey yapmıyorlar"

Onların ağzından "terörist" kelimesi çıktığında, anlayın ki "bizimkiler"den söz ediyorlar... Bizimkiler de ne zaman "terörist" deyince, anlayın ki "Amerika-İsrail"den söz ediyorlar... "İbrahim-Nemrud, Musa-Firavun, Muhammed-Ebu Cehil diyalektiği" yani...

Onların hoşlandıkları da var elbet. Takdir edip alkışladıkları da. Biz de böylelerine bakıp "yazıklar olsun size, hem müslümanım dersiniz, hem de firavunlardan övgü alırsınız. Müslümanlık iddiası ne kadar da iğreti duruyor üzerinizde. Utanmadan bir de hoca olacaksınız..!" demiş oluyoruz".

Sonuçta; Amerika, İngiltere ve İsrail gibi şer üçgeni"nin hasmı olmak gibi bir güzellik olmaz, Rabbim bizi bu şekilde sabit kadem eylesin.

Amerika"nın, İsrail"in kitabında "terörist" olarak yazılanlara, dağlarda, meydanlara çarpışanlara, zindanlarda yatanlara selam olsun"

Siyonistlerin zindanlarındaki Filistinli kardeşlerimize, Guantanamo'ya götürülen yiğitlere, Ömer Abdurrahman'lara, başlarına ödül konulup aranan kahramanlara selam olsun...

velfecr