Erdoğan ve İhsanoğlu... “Orijinal” dururken, “taklit”lerine hiç oy veril

Hasan Karakaya

Bir “zihniyet”in hangi temele oturduğunu ve nasıl bir kampanya yürüttüğünü göstermek için, “basit bir örnek” vermek istiyorum...

Adamın biri; 

“CHP’li muhaliflerin adayı” olması istenen Emine Ülker Tarhan’a hitaben “açık mektup” yazıp, demiş ki;

“Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday belirlenme tarzı hoşumuza gitmeyebilir, kimliğini benimsemiyor olabilir, hatta kazanma ihtimalini de zayıf bulabiliriz...

Ama Tayyip Erdoğan ile Ekmeleddin İhsanoğlu arasında geçecek bir yarışta; Tayyip Erdoğan’ın kaybetmesi için el ele vermek zorundayız... Başka bir seçeneğimiz de yok, başka bir çaremiz de!..

‘Çaresiz ve seçeneksiz değiliz’ diyerek sizi öne sürenler; çok iyi niyetli olsalar da, nihai noktada bölücülük yapıyorlar.

İki muhalif adayla seçime girmek, intihar gibi bir şey olur ki, bu riski üstlenemeyiz... Her türlü ideolojik ve kişisel kaygıyı bir yana bırakıp, seçimlere tek adayla girelim...

Ne olur kendinizi değil, bu memleketi ve bu ulusu düşünün.. İlk defa iki muhalif parti birleşmişken bir ‘bölen’ olmayın ve adaylıktan vazgeçin!”

“Açık mektup”un sahibini değil, ama yazdıklarını önemsediğim için, bu satırları köşeme aldım...

Gördüğünüz gibi;

“Aciz”ler!..

“Çaresiz”ler!..

“Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanma şansının olmadığını” bile bile, onu destekliyorlar, “CHP’nin muhalif kanadı”nı da destek olmaya çağırıyorlar!..

Peki, niçin?..

Sırf “Erdoğan kazanmasın” diye!..

ASIL VARKEN, NİYE TAKLİT?

Söyler misiniz, Allah aşkına;

Bir kampanya, “Erdoğan düşmanlığı” üzerine oturtulur ve yürütülür mü?..

Gayet iyi biliyorlar ki;

Tayyip Erdoğan “asıl”dır!..

İhsanoğlu ise “taklit!”

Hiç “asıl” dururken,

“Taklit”e oy verilir mi?..

Maymun da “çok iyi bir taklitçi”dir ama asla “insan” değil, insanın taklidini yapan bir “hayvan”dır!..

Ne yani;

“Çok iyi taklit yapıyor” diye maymuna mı değer vereceğiz?..

Maymun, Hindistan’ın bazı bölgelerinde, tıpkı “inek”ler gibi “kutsal”dır, hatta “ilâh” muamelesi görür!..

Ama, burası Türkiye!..

Türk halkının “kutsal”ları bellidir!.. Türk halkı, “asıl” dururken, “taklit”lere itibar etmez!..

Hemen her insan gibi, Türk halkı da “orijinal”e değer verir, “fotokopi”lere değil!..

Hele hatırlayın;

Bu ülkede bir zamanlar “ıslak imza” tartışmaları yaşandı... 

İmzaların “ıslak” mı, “çakma” mı olduğu, aylarca tartışıldı...

Peki niye?..

Çünkü imza, eğer “ıslak” değilse, “sahte”dir de ondan!..

O halde ne yapacak Türk halkı?..

“İmitasyon”lara mı oy verecek, yoksa “gerçek”lerine mi?..

ANKETLER İNANDIRICI DEĞİL!

CHP ve MHP, ortaya bir “aday” çıkardı... Bu adayın, “CHP artı MHP’nin oylarını alacağını” hesaplıyorlar...

Ne var ki yanılıyorlar!..

CHP ve MHP tabanında, “Erdoğan’a oy verecek” o kadar insan var ki!..

CHP ve MHP, bir zamanlar Bülent Ecevit’in; “Kemal Derwish’i ithal etmek zorunda kaldığı” gibi, Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir “ithal adayı” tercih etmek zorunda kaldılar!..

Neden?..

Güya “Muhafazakâr” olduğu için!..

İyi de, Tayyip Erdoğan gibi, “muhafazakârın hası” dururken; CHP ve MHP tabanı “Erdoğan’ın kötü bir kopyası”na, “imitasyon”una, “taklit”ine “çakma”sına ve “fotokopi”sine niye oy versin ki?..

Bence; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi, “anket şirketleri” de yanılıyorlar... Anketlere göre “Tayyip Erdoğan yüzde 51-54 bandında, Ekmeleddin İhsanoğlu da, yüzde 37-41 bandında” bir oy alacakmış!..

Bu, “Tayyip Erdoğan’a hakaret”tir!’..

Zira, bu millet; “asıl” dururken, “fotokopi”ye oy verecek kadar kafayı yemiş olamaz!..

Erdoğan, “ilk turda seçilir” seçilmesine de; Ekmeleddin İhsanoğlu’nu yüzde 37-41 bandında göstermek, bana biraz “uçuk” geldi!..

KÜRT SEÇMEN NE YAPAR?

“Kürt seçmenler”e gelince...

Artık, herkes biliyor ki;

Muhafazakâr Kürtler; kendilerine karşı on yıllardır sürdürülen “ret, inkâr ve asimilasyon” politikasına son verdiği, dahası; “1 yılı aşkın süredir devam eden barış ortamı”nı sağladığı ve “ekonomik canlanma” getirdiği için “AK Parti iktidarından memnun”dur...

O halde;

“Ulusalcı Kemalist yönetimler” tarafından; “kimlikleri, dilleri, kültürleri inkâr edilen, asimilasyona tabi tutulan” Kürt halkı, “Kemalist ve ulusalcı partilerin adayı”na niye oy versin ki?..

Ya da;

“Kazanamayacağını” göre göre, HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ı niye tercih etsinler ki?..

Öyle umuyorum ki;

“Barış ortamının devamı”nı isteyen Kürt halkı, bütün bu “kazanım”ları sağlayan ve kendilerini “adam” yerine koyan Tayyip Erdoğan’ı tercih edecek, oyunu ona verecek ve “ilk turda seçilmesini” sağlayacaktır...

Yine öyle umuyorum ki;

Kürt halkı; yıllardır “Kürt haklarını savunduğunu” iddia eden ama “Çözüm Süreci” başlayınca, PKK’yı kışkırtıp; “Sakın silâh bırakmayın” diye yırtınan “hokkabaz”ları ayırt etme “feraset”ine de sahiptir ve tuzağa düşmeyecektir.

Çünkü Kürtler görmüştür ki;

Bir taraftan Kürt halkını ve PKK’yı kışkırtıp, “çözüm sürecini tıkamak” isteyen ama bir yandan da, ülkenin Batı bölgelerine dönüp; “Ey ahali, bu iktidar İmralı ile pazarlık yapıyor” yaygarası koparanlar; “daha fazla kan, daha fazla gözyaşı” istemektedir!..

Hiç şüpheniz olmasın ki;

“Terör baronları”nın çabaları yıllardır devam etti, bundan sonra da artarak devam edecektir!.. Lütfen “rehavet”e kapılmayın, daima uyanık olun!..

Zira onlar, “saltanat”larının devamı için “daha fazla kan, daha fazla gözyaşı, daha fazla kaos ve çatışma” istemeye devam edeceklerdir!..

Ama, bitti!..

“Vesayet dönemi” bitti...

Dolayısıyla, ne yaparlarsa yapsınlar, “ihanet”leri sürekli yüzlerine vurulacak ve “döktürdükleri kan ve gözyaşı denizinde boğulacaklar”dır!..

Türkiye’de boğulacaklar,

Suriye’de boğulacaklar,

Irak’ta boğulacaklar,

Mısır’da boğulacaklardır!..

Adama sorarlar;

Mısır’da, Suriye’de ve Irak’ta “katliam”lar yaşanırken, “Filistinli Müslümanlar”ın üzerlerine bomba yağdırılırken, sen neredeydin ve “İslâm Konferansı Teşkilâtı Genel Sekreteri” olarak niye hiç tepki göstermedin?..

Neymiş;

“Demokratik yarış” olacakmış!..

Hangi demokrasi?..

Mısır’da “demokrasinin ırzı”na geçilir ve halkın oyuyla işbaşına gelmiş Mursi devrilip, yerine Sisi getirilirken, “demokratik yarış” mı yapıldı?..

Güldürmeyin insanları!..

PARALEL’LE MÜCADELE

Açık ve net söyleyeyim;

Benim “Sünnî seçmen”in  de, “Alevî seçmen”in de, “Türk veya Kürt seçmen”in de Erdoğan’ı tercih edeceğinden kuşkum yok... Elbette, hiçbir kitlenin oyu “cepte keklik” değildir ama, ben; “Erdoğan’ın bu desteği hak ettiğine” inanıyorum...

Benim, daha doğrusu “toplumun büyük çoğunluğu”nun taşıdığı bir “endişe”ye Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir cevap vereceği idi...

Toplum, Erdoğan Köşk’e çıkınca, “Paralel Devlet ile mücadele”nin sekteye uğramasından endişe ediyordu... Sırf, “bu mücadele sürdürülsün” diyerek, Erdoğan’ın “Başbakan” olarak kalmasını isteyenler bile vardı...

Ama Erdoğan, önceki gün yaptığı konuşma ile, bu “tereddüt” ve “endişe”leri gideren ifadeler kullanıp, dedi ki;

“Bugüne kadar Türkiye’nin istiklaline yapılan her türlü saldırıya karşı asla taviz vermedik... Bu mücadelenin, aynı şekilde hatta daha da güçlü bir şekilde süreceğinden kimsenin endişesi olmasın.

Cumhurbaşkanlığı makamına çıktığımız zaman orası bir dinlenme makamı asla olmayacak.

Çözüm sürecini sürdüreceğiz. Allah nasip ederse çözüm sürecinin sekteye uğramasına asla müsaade etmeyiz. Türkiye’nin çözümden, barıştan, kardeşlikten başka hiçbir seçeneği yoktur.

Aynı şekilde Paralel Devlet ile mücadele, cumhurbaşkanlığı dönemimizde çok daha güçlü ve koordineli şekilde devam edecek.

Milletin birliğinin yanında ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm girişimlere karşı cumhurbaşkanının birinci derecede görevi vardır.

Paralel devlet yapılanmasına asla müsamaha göstermeyeceğiz. Bu maşa örgütle en üst düzeyde mücadele etmeye devam edeceğiz, bu mücadeleden zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Bu kirli yapıyı, hızlı bir şekilde tasfiye edeceğiz.”

Öyle umuyorum ki;

Erdoğan’ın verdiği bu “teminat” insanları rahatlatmaya, “endişe ve korku”larını gidermeye yetecektir!..

KİMİN CUMHURBAŞKANI?

Ne kaldı geriye?..

“Başbakan” kim olacak,

“AK Parti”nin başına kim gelecek?..

Ben, tüm bunların “hesap”larının yapıldığına, “istişare”lerde bulunulduğuna ve bir “yol haritası” çizildiğine inanıyorum...

Dolayısıyla;

“Problem” çıkmayacaktır!..

Önemli olan; Erdoğan’ın “kimin Cumhurbaşkanı” olacağı meselesidir...

“Devlet”in mi,

“Millet”in mi?..

“Erdoğan’ı, 30 küsur yıldır tanıyan biri” olarak diyorum ki;

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” kültüründen gelen Tayyip Erdoğan, Köşk’te; “milletin sesi” olacaktır!.. Çünkü o, öteden beri “devletçi” değil, “milletçi” biri olmuştur.

O “kır çiçeği”dir!..

Bazı rakipleri gibi;

“Salon ve saksı çiçeği” değil!..

Yolu açık olsun...

Allah utandırmasın...

******************************************************************

Ekmel Bey’den kendi kalesine... Dakka bir, gol bir!

“Dakka bir, gol bir!”

Ama, “kendi kalesine!”

“CHP ve MHP üst yönetimi”nin, daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim startını dün Hacıbektaş’tan vermiş...

Niye Hacıbektaş’tan?..

Herhalde “Alevilere rüşvet” olsun diye... Alevi vatandaşlar, kendisine destek vermeyeceklerini açıkladılar ya, herhalde Hacıbektaş’a giderek onların gönüllerini almak istedi.

Tamam bu ziyaretle “Alevi oyları”nı ciddiye aldığını göstersin... Hayırlı olsun... Ama, bu demektir ki, “Sünni oyları”na ihtiyacı yok!..

Beni ilgilendirmez... Ziyaretlerine nereden başlarsa başlasın... Yalnız, Hacıbektaş’a gidip, “Alevilere şirin” görüneyim derken, 2 Temmuz’daki Sivas olayları için hem “Kara taassup” der, hem de orada “hiç kimseye ceza verilmediğini” söylerse, “orada dur” derim... Zira, “Sivas olayları” bahane edilerek tutuklanan nice “masum” insan var ki; “müebbet hapis cezası” aldı ve “21 yıldır zindanda” çürüyor!..

“Alevilere şirin görüneceğim diye masumlara hakaret etmek, hiç kimsenin haddine olmasa gerek!”

Ekmel Bey’in yaptığının adına ister “acemilik” deyin, ister “kara cehalet” ve isterseniz “gaf!”

“Dakka bir, gol bir!”

yeniakit