Dünden devam

Abdurrahman Dilipak

 

Güya “türbe” kapatıldı, yasaklandı, ama hepsinin yerine bir Anıtkabir yapıldı ve devlet, Mustafa Kemal’e bağlılık andını zorunlu kıldı. Halkevleri modern bir tarikata döndürüldü. Mustafa Kemal için “Amentü”ler, “Mevlid”ler yazıldı.. Bunun için “dinde reform” çalışmaları başlatıldı.. Google’de, ya da Yandex’de Osman Nuri Çerman, ya da Moiz Kohen, namı diğer Tekinalp ismini aratın bakalım ne çıkacak!

O zamanki açılım bu günkünün aksi yönündeydi. Dersim, Tunceli oluyordu. Din adına ne varsa yasaklanıyordu..
Eğer bu yönde ileri doğru bir adım atılacaksa, önce Milli Eğitim’deki şu andımızın kaldırılması lazım.. Yani devlet resmi ideoloji dayatmasından vazgeçmesi, Anayasa değişikliğinde de değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasalarla ilgili düzenlemenin kaldırılması, ve o yasaların ortadan kaldırılması gerek..
Yoksa Alevilik konusu bu kadar tartışılacaksa, daha sırada 100’e yakın tarikat var, Bunların mensuplarının sayıları da milyonları buluyor.. İşte bunlardan bazıları: Adâvv’îyye, Ahilik, Alevîlik, Âli’îyye, Babâîlik, Bâbîlik, Bahâîlik, Barak’îyyûn, Bâtınîlik, Bayramiyye, Bektaşîlik, Câferîlik, Celâl’îyye, Celvetilik, Cerrahilik, Çınarcılık, Davudî İsmailîlik, Dürzîlik, Ekberilik, Galibilik, Gümüşhanev’îyye, Halidiye, Halvetiyye, Harabât’îyye Haydarîlik, Hurûfîlik, Işıkçılık, İmam (İslâm), İmamet, İmamiye, İsmailîlik, İsnaaşeriyye, Kadiriye, Kalenderîlik, Karmatîlik, Keysanîlik, Kızılbaşlık, Melamilik, Mevlevîlik, Mustâlîlik, Nakşibendîlik, Nimetullahi Tarikatı, Nizarî İsmailîlik, Nûrbakşîlik, Nusayrîlik, Onikicilik,, Rufâîlik, Sabbahiyye, Safevîyye, Sühreverdiyye, Sünnilik, Üveys’îyye, Vefâîlik, Yarsanilik, Yesevîlik, Zahid’îyye, Zeydîlik,
Daha bunların da alt kolları var. Yeni oluşumlar var daha, bunlar geleneksel yapılar.. Şu hocacılar, bu hocacılar. Masonik yapıların, derin devletin örgütlediği nevzuhur tarikatlar, oluşumlar var.. Nurculuk deseniz zaten kendi için de ondan fazla grub var..
Sabataylar var, Pakradunlar var, Süryaniyi tanıyoruz da, Keldani, Arami, Asuruiler var, Ezdiler var.. Karayları/Hazaraları, Gagavuzları hiç konuşmuyoruz daha. Selefileri, Vehhabileri, ne yapacaksınız bir de. Sadece Şiiler ve Sünniler ya da Sufiler yok ki!
Hıristiyan tarikatları var ki, say say bitmez.. Cizvitler, Dominikanlar, Fransiskanlar, Kapusenler, Nursialılar, OpusDei, Ssistersiyenler, Trappistler, Mormonları filan saymıyoruz..
Hıristiyanlık dini, üç ana kola ayrılmaktadır. Bunlar; Katoliklik, Ortodoksluk, Protestanlık olarak bilinirler.
Protestanlar Baptistler, Pentekostalistler, Anglikanlar, Katolik Kilisesi, Doğu Katolik Kiliseleri, Ortodoksluk, Nasturiler, Keldaniler, Arianistler, Üçlemekarşıtları, Üniteryan Üniversalizm, Yehova Şahitleri, Mormon, Beyaz babalar, Yeni Düşünce, Swedenborgian, Manichaeism, Mesiyanikler diye grublar var.
Vatikan’a bağlı bir sürü dini tarikat var.. Protestanlar ve yeni oluşumların sayısını bilmek de zor. Her an yeni bir oluşum çıkabilir ve yeni talepler gündeme gelebilir..
Kürt sorununu çözerken diğer etnik toplulukları, İslam ve Alevilik konusunu, laiklik konusunu konuşurken, diğer inanç topluluklarını da hesaba katmanız gerekir. Yahudilik, Ermeni gibi dini topluluklar aynı zamanda etnik bir kimlik ifade ederler. Caferilerin bağlı olduğu dini/siyasi bir otoritenin varlığını görmek gerek.
Protestan grublardn bazıları şöyle: Methodist, Baptist, Lutheryan, Evangelik, Anabaptist, Hussite, Brethren, Quaker, Waldensian, Puriten, Pietist, Amish, Hutterist, Mennonist, Evangelik, Reformist, Presbiteryen, Kongregasyon, Karizmatik, Scientist, Karizmatik Protestanlık, Kalvinist,
Ortodoks grubların da bir çok kolları var: Belarus, Bulgar, Kaldean, Koptik, Macar, Etiyopya, Gürcistan, Yunan, İskoçya, Latin, Febronian, Gallikan, İtaloAlbanian, Maronit, Melkit, Romanya, Rusya, Slovak, Suriye, Malabar, Malankara, Ukrayna,
Yarın yeni dini akımlar ortaya çıkabilir. Bunlar siyasilerin içinden çıkacakları işler değil. En iyisi bir çerçeve yasa yapıp, yetkiyi Anayasa Mahkemesi üzerinden yüksek yargıya devretmek. Geçen gün bu konuda Meclis Başkanı ve Anayasa Mahkemesi başkanına da bu konudaki düşüncelerimi aktardım.. İnşallah bu konudaki önerimi özet şekilde kendilerine de takdim edeceğim..
Bu konular hassas, netameli konular. Önünüzdeki sorunları çözerken başka şeyleri bozabilirsiniz. Sonra da torba yasalarla, yasalar yamalı bohçaya döner..
Şunu görelim (Başörtüsü meselesinde de bu böyle) yasayla tanınan haklar, yasayla geri alınabilir.. Bazı hakların dokunulmaz olması gerekir. Yasayla çevrilen hakların çerçevesini siyasiler çizer ve bürokratlar süreci örgütler ve denetler.. Onun için yasayla hak tanımı doğru değil, varolan dokunulmaz olan hakkın engellenmesi halinde engelleyenin nasıl cezalandırılacağı ile ilgili bir yasa olabilir..
Dine ilişkin konuların düzenlenmesinde de hassas olunması gerekir..
Türkiye’de Laiklik, İslami talepler, Alevi talepleri, Diyanet ve dini vakıflar ve Patrikhanenin ekümenikliği konusu, Hilafet konusu dini hak ve özgürlükleri belirleyecek tartışmanın konu başlıklarını oluşturuyor. Kürt sorunu etnik kimlik ve kültürel haklar, Demokrasi talepleri ise sosyal ve siyasi hakların çerçevesini oluşturuyor.. Yeni Türkiye bu sacayağı üzerinde şekillenecek. Bu konularda geç kalınmaması ve bu konunun aynı zamanda aceleye getirilmemesi şart.
Selam ve dua ile..

 

yeniakit