Domuz gribi kabusu devam ederken, salgından ölenlerin sayısı hızla artarken, aşı üzerine tartışmalar hastalığın da önüne geçerken, resmi merciler üzerinden bir tür korku kampanyası yürütülürken, aşı üreten firmalar milyar dolarlık anlaşmalar yaparken, insanlar en hassas oldukları noktada ikilem içinde bırakılırken, biyoterör ve biyolojik savaş kavramlarının günlük hayatımıza yerleştiği bir dönemde, salgın sadece sağlık konusu olmaktan çıkıyor. Domuz gribi türü bulaşıcı hastalıklar artık güvenlik konusu, ekonomi konusu haline geliyor.
Başından beri domuz gribiyle, aşı çalışmalarıyla, korku ve pazar kampanyalarıyla ilgili gelişmeleri günlük izlemeye çalışıyorum. Böyle olunca da her ayrıntı dikkatimi çekiyor. Bugün, bazılarına ayrıntı, bazılarına ise skandal gibi gelecek bir iddiayı buraya taşımak istiyorum. Dev ilaç firmaları ülkeleri haraca bağlarken, sadece bir şirket elli ülkeyle anlaşma yaparken, bireysel yatırımcıların da yüksek kazanç getiren bu sektöre yöneldiği bir gerçek. Ama yatırımcılardan bazılarının domuz gribi aşısı yapılması yönündeki kampanyalarda öne çıkan isimler olması oldukça rahatsız edici. Dünyaca ünlü Türk kalp cerrahı Mehmet Öz'den söz ediyorum. Ortada bir iddia var ve ben bugün bu iddiayı buraya taşıyorum.
Dr. Öz'ü anlatmaya gerek yok. Hemen hepiniz tanıyorsunuz. Milenyumun doktoru ve dünyanın en iyi tanıdığı kalp doktorlarından biri gibi sıfatlarla tanımlanıyor. Kalp cerrahisinde robot programını ilk uygulayan kişi olan genç bilim adamı, 1999 Davos Dünya Ekonomik Forumu'nda 'Yarının Lideri' olarak seçildi. 350'nin üstünde orijinal yayına, kitaplara, makalelere ve birçok patente sahip. CNN, NBC, ABC ve CBS'de birçok kez yer alan Öz 1996'da 'Yılın Amerikan-Türk Adamı' seçildi. Biyolojik yaş tespitini içeren ve dev bir sektöre dönüşen RealAge salgınının öncü isimlerinden biri. Sadece kalp doktoru değil, yaşamın sırlarını, ömür uzatma yöntemlerini kısaca insanların merakını ve ilgisini uyandıracak her konuyu bilen kişi Mehmet Öz. Beş yıl boyunca Oprah Winfrey'le televizyon şovu yaptı. Ünü bütün Amerika'ya, dünyaya yayıldı.
Her neyse. Türkiye'nin gurur duyduğu isimlerden biri yani. Diğer yetenekleri benim ilgi alanıma hiç girmiyor. Peki neden şimdi ilgimi çekti?
Her ne kadar domuz gribi aşısı hakkında; "ABD'de bu konuyla ilgili büyük kavga var. Hatta kavga aile içinde bile yaşanıyor. Ben doktor olarak şahsen destekliyorum. Kendim aşı oldum ama eşim kabul etmiyor. Kararım hamile kadınlar ve küçük çocukların aşı olması şart" dese de, aşı kampanyasında vitrin isimlerden biri olduğu söyleniyor. Ama mesele bu değil. Hakkında yazılan bir yazıda, Dr. Öz'ün, aşı üreten bir şirketin hisselerinden yüklü miktarda alım yaptığı iddiası ortaya atılıyor.
Mesleki kıskançlık ya da başka sebepleri elbette göz önünde bulunduruyoruz. Yine de bu kadar hassas bir konuda, insanlara yol gösterirken, sağlıklı yaşamın sırlarını anlatırken bunu yatırıma dönüştürmek, hem de aşı üzerinden karlı bir işe girişmek anlaşılır bir şey değil.
NaturalNews Editorü Mike Adams'ın 10 Kasım tarihli yazısında, Dr. Öz'ün, aşı teknolojisi üreten SIGA Technologies şirketinin 150 bin hissesini aldığı, ortalama 1.35'ten aldığı hisselerin değerinin bugün 7.10 dolar olduğu öne sürülüyor. Yazıda; televizyonlarda herkese aşı yaptırması konusunda telkinlerde bulunan, domuz gribi korkusunu besleyen Öz'ün bu korkuyu yatırıma dönüştürdüğü, yatırımdan milyonlarca dolar kazanacağı iddia ediliyor.
Dr. Öz'ün hisseleriyle ilgili iddialara kanıt olarak da http://webofdeception.com/oprah.html#oz adresi kaynak gösteriliyor. SIGA'nın kendi sitesinde de konuyla ilgili bilgilere yer veriliyor. Şirketin domuz gribi aşısı üretmediği, aşı teknolojileri ürettiği, gelecekte ortaya çıkacak hastalıklar üzerine çalıştığı söyleniyor. Yani geleceğin aşısını üretmeye odaklanmış.
Yazar, Mehmet Öz'ü H1N1 korkusuna yatırım yapmakla, herkesi aşı olmaya çağırırken korkuyu yatırıma dönüştürmekle suçluyor. Ona göre Öz, büyük ilaç pazarının vitrin adamı, hem RealAge sektörü hem aşı kampanyalarında milyon dolarlar dönüyor. Yazıyı (http://www.naturalnews.com/027451_Dr_Mehmet_Oz_vaccines.html) adresinden okuyanlar, iddialarla ilgili kaynaklara da ulaşabilirler.
Türkiye'de domuz gribiyle ilgili endişeleri biliyoruz, bir çokları aşıyı hastalıktan daha tehlikeli görüyor. Büyük ilaç firmalarının milyarlarca dolarlık domuz gribi aşısı anlaşmaları yaptığı bir dönemde, insanların güvenini ve sevgisini kazanan isimlerle ilgili iddialar elbette çok önemli. Kimseyi suçlama niyetinde değiliz. Ancak, sağlık alanında kendisine duyulan güveni yatırıma dönüştürmek sorgulanması gereken bir durum. Biz sadece iddiaları gündeme taşıdık.