“CHP Genel Başkanının İlkeleri üzerine ant içerim”

Mehmet GÖKTAŞ

Dikkat ediniz, en alt tabakadan en üst seviyeye kadar bu ülkeyi yönetmek durumunda olan her seviyedeki yetkili “CHP Genel Başkanı (Atatürk) ilkelerine bağlı kalacağına” dair yemin edip ant içme zorundadırlar.

Evet, Mustafa Kemal CHP genel başkanıdır, onun ilkeleri de CHP’nin altı okudur ve bu millet yüzyıla yakın bir zamandır küçücük yavrularından tepesindeki en üst yöneticisine kadar CHP’nin bu altı okuna bağlı kalacağına dair ant içer.

Bu millete dipçikle dayatılan ve büyük bedeller ödetilen bu ilkelerin toplumda hiçbir karşılığı yoktur. CHP’nin kendisi bile hiçbir seçim döneminde iktidara geldiklerinde “Atatürk İlkelerini” vaat etmemiş, edememiştir, kendisi de biliyor ki toplumda bunun hiç bir karşılığı yoktur.

Hatta bunun en iyi farkında olan Kemal Kılıçdaroğlu’dur ki hiçbir konuşmasında insanlara bu ilkeleri uygulayacağına dair bir vaatte bulunmuyor. Hatta bunun tam aksini yapıyor, bu ilkelerden ne kadar uzak kalırsa bu milletten o kadar fazla oy alacağını hesap ediyor ve doğru hesap ediyor.

Daha da önemlisi, Kılıçdaroğlu bırakın bu ilkeleri canlandırmayı, bu ilkeler uğruna bu millete yapılan zulümleri unutturmak için özür diliyor, helâllik istiyor.

Arada sırada “CHP Atatürk ilkelerinden uzaklaşıyor” diye ayrılıp kendi partilerini kuran Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce gibiler Kemalizm’in toplumdaki karşılığının ne olduğunu görüp havalarını almışlardır.

Doğu Perinçek bunu onlardan biraz daha erken fark etmiş olmalı ki neredeyse bizden daha şeriatçı bir çizgiye gelecek. Kısacası serbest piyasadaki Kemalizm’in fiyatı budur.

Peki söyleyin Allah aşkına; bugünkü iktidara ne oluyor ki CHP’nin bile fellik fellik kaçtığı, o dönemlerini unutturmaya çalıştığı Kemalizm’i hortlatmak için elinden geleni yapıyor?

Basit politik dili bir tarafa bırakarak üzerine basa basa iddia ediyorum ki, bilinen tarihinin ilk gününden bugüne kadar Türkiye toplumu böylesine bir zillet ve saçmalık dönemi yaşamamıştır.

Hatta Müslüman olmazdan önceki dönemleri de buna dahildir. Yani Allah’tan gayrı bütün ilahları reddetme anlamına gelen Lâ ilahe illallah demeden önceki Şaman dinindeyken bile böylesine bir tutarsızlık, övüne geldiği tarihiyle ters düşen bir zillet dönemi yaşamamıştır.