Bunlar da benim takip ettiklerim..

İbrahim Karagül

Her gün Türk ve dünya medyasını dikkatle izlemeye çalışırım. Yıllardır devam ettirdiğim ve hiç aksatmamaya çalıştığım, sürekliği konusunda hassas olduğum bir alışkanlık bu. Dolayısıyla, bugünkü bir gelişmeyle on yıl önce olan gelişmeler/olaylar arasındaki bağlantıyı kurmakta pek zorlanmam, zorlandığım zaman da kaynaklarıma başvururum.

Sıradan bir haberin, çok derin ve karmaşık ilişkiler, gelişmeler hakkında şaşırtıcı bilgiler verdiğine çok tanık oldum. Bu yüzden haberleri, yazıları okurken, izlerken hissettiğim şey önemlidir. Gazeteleri açtığımda ya da başka kaynaklara baktığımda beni "heyecanlandıran" ne var ona bakarım.

Gazetelerin, genel anlamda medyanın hatta köşe yazarlarının "aynileştiği" bir dönemde "farklı" olana dikkat kesilmek önemli. Artık "haber"in çok fazla önemi kalmadı. Çünkü haber ihtiyaç olmaktan çıkıp, kendi pazarını yaratan bir tür dayatmaya dönüştü. Burada haberden çok olayın/gelişmenin algılanması üzerine çalışmak, beceri kazanmak önemli hale geldi. İşte burada, "haber"i yönetenlerin algı operasyonuna kurban gitmeden, sorgulayıcı olmak artık bir zorunluluktur.

Her sabah gazeteleri açtığımda beni neyin heyecanlandırdığına, hangi haberin ya da yazının bilgi içerdiğine, farklı olduğuna bakar, onlara yoğunlaşırım. Dün de böyle yaptım. Kısa başlıklarla bunları paylaşmak istiyorum bu sefer.

1- Şamil Tayyar'ın "PKK'nın Gazze Planı" başlığı altındaki "Gazze" işareti önemliydi. Uzun tartışmaları hak eden bir konu bu. Özerklik tartışmasını biraz bu açıdan sorgulamakta yarar var. İsrail'in Rusya'ya verdiği bir not vardı: "Siz Suriye'ye silah verirseniz biz de sizin düşmanınızı silahlandırırız.." Bunu Türkiye İsrail ilişkilerini uyarlamak sakıncalı olmaz sanırım. "Terör kartı"nın sadece bu topraklarla sınırlı olmadığını, sınırı aşan boyutları olduğunu çok iyi biliyoruz. "Türkiye teröre destek veren ülke" algısını oluşturmaya dönük, Hamas'a silah veriyor, Hamaslılar'ı eğitiyor, El Kaide kampında Türk F-16 pilotu gibi kampanyaları da. Türkiye bölgede yeni şeyler inşa ettikçe, İsrail'in alanını daralttıkça başka yöntemlerin devreye gireceği hatta girdiği hepimizce bilinen bir tartışma. "Özerk Kürdistan" ve "Gazze Modeli" yararlı tartışma yapmak isteyenler için elverişli bir konu olacak.. Türk-İsrail ilişkilerine ve özerklik tartışmalarına şüphesiz çok farklı bir boyut kazandıracak bu tartışma. "Model" bir öneri olabilir mi? Hedef İsrail politikaları olabilir mi!

2- Taliban Türkiye'de ofis mi açacak? Hürriyet gazetesinin internet sitesinde okuduğum söz konusu haberin Türkiye'de nasıl tepki doğuracağını kestirmek zor değil. "Ne yani Türkiye Taliban'la işbirliği mi yapıyor" sorusu sorulacaktır. Taliban'la İngiltere arasında pazarlık yapıldığını bilmeyenler, ABD'nin pazarlık yaptığını bilmeyenler, bizzat Devlet Başkanı Hamit Karzai'nin bunu olumlu bir adım olarak nitelemesinin ne anlama geldiğini anlamayanlar için durum elbette böyle. Türkiye'nin Afganistan savaşını bitirme yolunda en önemli aşama olan Taliban'la pazarlık yolunda adımlar atmasını, durumu kolaylaştırmasını alkışlamak gerekiyor. Sadece biz değil, ABD gibi Taliban'la savaşan cephenin üyeleri ile o korkunç savaşa son verilmesini isteyen herkes aynı şeyi yapmalı.

3- İsrail, Mısır, Sudan üçgeninde korkunç bir istihbarat savaşı yaşanıyor. Bir İranlı'nın Mossad ajanı suçlamasıyla idam edilmesi ve Wikileaks notlarıyla Dubai suikastinin daha da aydınlanmasından sonra Mısır, on işadamını İsrail adına casusluk yapmakla suçlayıp tutukladı. Ancak olay bu kadar değil. Rusya, İsrail ve Sudan'dan kopmak üzere olan Güney Sudan arasındaki bir gizli toplantıdan sonra başladı savaş. Tabi petrol; enerji hesapları yine devrede. Mısır, böyle bir işbirliğinin Nil sularının yüzde 75'inin kontrolünün başkasının eline geçeceğinin farkında. Bölgeye hayat veren Nil üzerinde bir kavga başlıyor ve bu kavga bir anda bölgesel bir krize dönüşebilir. Sadece Sudan petrolleri değil, Nil'in suyu bölgeyi savaş alanına çevirebilir. Son derece hassas gelişmeler bunlar, izlenmesi gerekiyor.

4- Suudi Arabistan ile Rusya arasında nükleer anlaşma: İki ülke, S. Arabistan'ın sivil nükleer programı için pazarlıklar yapıyor ve anlaşmaya çok yakın. İran nükleer krizine paralel biçimde bölge ülkelerinin nükleer teknoloji arayışı hız kazandı. Açıklamalarda, iki ülkenin nükleer anlaşmasının ileride yapılacak "daha geniş işbirliği"ne kapı araladığı belirtiliyor. Bölgenin hemen bütün ülkeleri nükleer teknolojiye geçiyor. ABD ve Fransa'nın da bu ülkelere destek verdiğini hatırlatalım. Aşırı silahlanan ve "Nükleer" Ortadoğu!

5- On bin Peşmerge Bağdat'ta: Binlerce Kürt askeri, Devlet Başkanı Celal Talabani'yi ve Irak yönetimindeki Kürt görevlileri korumak için Bağdat'a gönderildi. Kaynaklar, sayının on bin olduğunu söylüyor. Sebep? Olası bir askeri darbeye karşı hazırlık.. Bağdat'ta böyle de bir ihtimal varmış... Bugünkü kaos durumundan vazife çıkarıp askeri darbe yapmak isteyenler bulunuyormuş.. Dikkat çekici bir haber...

6- İngiltere Filistin'i tanıyacak mı? İngiltere, Filistin'deki diplomatik temsilciliğinin statüsünü yükseltme kararı aldı. İsrail panikte ve İngiltere'yi kınadı. İki ülke ilişkileri zaten gergindi daha da gerildi. Bu olayın, Filistin devletini tanıma sürecini başlatabileceği söyleniyor. Özellikle Arjantin ve diğer Güney Amerika ülkelerinin yaklaşımından sonra... İsrail için intihar gibi bir karar bu. Bakalım Türkiye ne yapacak...

Dün, dikkatimi çeken, beni heyecanlandıran konular bunlar oldu...

 

yenişafak