Bugün Önemli Bir Gün!

Abdurrahman Dilipak

Mağrib koalisyonu yola çıktı geliyor. Dünya’nın 30 ülkesinden yola çıkmaya hazırlanan insanların geldikleri ülke sayısı önceki gün 40’ı geçmişti. Şimdi Norveç’ten yaya yola çıkanlar var, Kanada’dan yüzlerce kişi geliyor, bugün 50’den fazla ülkeden insan, hava, kara, deniz yoluyla Mısıra geliyor. İsrail’le sınırı olan ülkelerin yöneticileri ve halkları için bugün tarihi bir gün. Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan, Filistin yönetimi, tarafınızı seçin ve sonucuna katlanın.

Gazze halkının safında olmayı seçen ülkeler, İsrail’le birlik olan ülkeleri de boykot listesine almalı, diplomatik ilişkilerini en alt seviyeye indirmeli. Bu Azerbaycan da olsa.

Bugün kalbimiz Gazze’de gözümüz ABD’de olmalı. Aslında, yönetim olarak İsrail=ABD aralarında fark yok gibi. İsrail’deki ABD büyük elçisi geçen gün “Filistin devletini hiçbir zaman tanımayacaklarını, her zaman ve sonuna kadar İsrailin yanında yer alacaklarını” açıkladı.

İsrail bir terör devleti. İsrail=ABD ise, ABD’de öyle. Dünyadaki savaşları, darbeleri, terör örgütlerini kim destekledi, kim eğitti, kim donattı? İŞİD’i kim kurdu, 11 Eylül kimin işi. ABD derin devleti ABD için kontrollü bir kriz planı yapmıştı, ama görünen o ki, kriz kontrolden çıkmak üzere. Bu kez Kaos’dan yeni bir düzen çıkartmak kolay olmayacak. Ya da çıkacak düzen, onların istedikleri gibi olmayacak.

Dün Mısırda büyük bir buluşma gerçekleşti ve katılım giderek artıyor. İslam ülkelerinde ve diğer vicdanı hür insanlar bulundukları ülkede Gazze için kesintisiz eylem için sokağa çıkıyorlar. Bu kez bu eylemler uzun sürecek. ABD’de bugün İnsanlar “NoKings” sloganı ile Trump yönetimine karşı sokağa çıkıyorlar. Kaloforniya’da sıkıyönetim ilan edildi, diğer bir çok eyalette OHAL ilan edildi. İç savaş, ABD’nin bölünmesi, Birliğin dağılması konuşuluyor. 4 Temmuz Amerikan bağımsızlık günü. 1776’da ABD İngiltere’den bugün ayrılmış ve 13 eyalet bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. 250. Yılına başlarken 10. Jübilesinde büyük, aşılması zor bir kriz yaşıyor. Bugün de Kaloforniya ABD’den ayrılmayı konuşuyor. Ben bunu 2016’da 9 yıl önce Yeni Akit’te “Sonunda Savaş Başladı” başlığı ile yazmışım. Bu düşünce yeni değil. İlgilenenler, konu ile ilgili Habervakti’nin 2015 başında haberleştirdiği bu haberi, şu linkten görebilirler: https://www.habervakti.com/dilipak-9-yil-once-yazdi-kaliforniya-birlikten-kopabilir . Simpson’lar bunu söyleyince olay oluyor, biz yazınca komplo!

ABD aslında müflis bir ülke. Dünyayı soydular, dolandırdılar, sonra da birileri kendi devletlerini yağmalamış. Media’ları ile dünyayı aldatıyorlar, Epstein kasetleri, yolsuzluk dosyaları ve tehdit-şantajla rakiplerini susturmaya çalışırken iş kontrolden çıkıverdi. Daha Epstein konusunu, 11 Eylül’ü, Kennedy suikastini konuşacaktık ama ona fırsat kalmadı. ABD Milli bir bayrama hazırlanırken ülke Mateme boğuldu. ABD halkı o günü kutlama hazırlanırken, 14 Haziran’da, yani bağımsızlık gününden 20 gün önce muhalefet, halkı, bütün ülkede, Trump yönetimine karşı sokağa çağırdı. 4 Temmuz bu şartlarda kutlanamaz. Sonrası ne olur, o belli değil. ABD artık kendisi himmete muhtaç bir dede, neredeki gayrıya himmet ede. Umutlarını ABD’ye bağlayanlar için bu durum büyük bir felaket. İsrail için de öyle, kasalarında dolar biriktirenler için de. Gerçek şu ki, ABD dünyanın en borçlu ülkesi. Gerçek anlaşıldığında ise dünyanın en yoksul ülkesi olacak. Düne kadar bir çok kişi Amerika’ya gitmek için yol ararken, artık ABD’den eve dönüş için birileri hazırlık yapmaya başlayacak.

ABD dedikleri, sahte bir para ile satın alınmış şeylerden oluşuyor. ABD’nin. Yaptığı kalpazanlıktan başka. Bir şey değil. ABD çizgi film kahramanı Ayı Yogi’ye benziyor. Ayı Yogi burnu havada uçurumdan ileri doğru boşlukta yürümeye başlar, ta ki, aşağıya baktığında düşmeye başlayacaktır. Kovboy zor durumda. Bunlar ayakta iken birileri onların elini öpmek için uzun kuyruklar oluşturur. Tereddüt geçirdiklerinde yorgunluk alametleri görüldüğünde saldırıya uğrarlar, düştüklerinde ise en yakınları tarafından tekmelenirler.

Kaddafi’nin, Saddam’ın başına gelenlerin Trump’ın ve ABD ile uygun adım yürüyenlerin de başına gelmesi sürpriz olmayacaktır. “Amerikan baharı”, doğu, batı, kuzey, güneydeki bir çok ülke hükümetleri, halkları için örnek olacaktır. Hep diyoruz: “Zulm ile abad olunmaz”. Evet, “alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”. Bu dünya etme-bulma dünyasıdır. Eden bulur. Bu günün soyguncuları soygunlarının cefasını çekecek ama sefasını süremeyecekler. Bir de sefasını süremedikleri servetlerinin öbür dünyada hesabını vermek zorunda kalacaklar.

Bu hengame içinde bir anda Ukrayna gündemden düştü, ama İran’ın taktik nükleer bombayı başarı ile denediğini açıklaması ve İran’ın artık nükleer silaha sahip olduğunu açıklamasının ardından, İran kendisine yönelik bir saldırı karşısında ABD’nin bölgedeki bütün üslerini hedef alacağını açıklaması üzerine ABD, Irak, Kuveyt ve Bahreyn’deki diplomatik temsilciliklerini tahliye etti.

Bölgedeki ABD üslerinin açık hedef haline geleceği uyarısı, açıkça telaffuz edilmese de, başta İncirlik olmak üzere Türkiye’deki ABD üslerini de kapsıyor. Aynı şekilde hedefte Azerbaycan daki ABD ve İsrail askeri tesisleri de öncelikli hedefler olacak. Tabi en fazla ABD üssüne sahip S.Arabistan da ilk hedeflerden biri olacaktır. Aynı durum Umman, BAE, Katar ve Ürdün için de geçerli. Suriye’deki SDK tarafından kullanılan ABD üsleri de hedefte olacaktır. İran’ın çevresinde 50’den fazla ABD üssü bulunuyor.Bu gerilimin yaşandığı bir zamanda Gazze için insanların Mısırda toplanmaya başlaması, ABD’nin bağımsızlık gününe sayılı günler kala yaşanan iç karışıklık ABD’yi kaygılandırırken, İsrail’in bir saldırı sonucu batılı ülkeler bir emrivaki ile karşı karşıya bırakması endişesi yaşanmaya başladı. Batılı ülkeler İsrail’in yanında, İslam ülkelerine yönelik bir operasyona katılmaları durumunda, ABD’de yaşanan siyasi krizin batılı ülkeleri de vurmasından endişe ediliyor. Öte yandan İsrail’de tedirginlik giderek artıyor. Kızıldeniz ve Basra körfezinde de bir askeri hareketlilik sözkonusu. İngiliz donanmasında da bir hareketlilik gözleniyor Hint Okyanusunda ve Doğu Akdeniz’de. ABD donanmasının Bahreyn’deki deniz kuvvetleri komutanlığına bağlı 5. Filo yüksek alarm duruma geçirilirken, ülkedeki askeri personel, ve diplomatik personelin ailelerinin muhtemel bir tahliye için hazır olmaları istendi.

ABD bir süredir, başka Suudi Arabistan olmak üzere, bölgedeki askeri üslerine çok sayıda füze, THAAD, Patroid ve hava savunma sistemi yerleştirirken askeri varlığını daha önce azaltmışken şimdi yeniden tahkim etmeye başlıyor. Bölgeden askerlerini çektiği dönemde, Afganistan’da 14.000, Kuveyt ve Katar’da Onüçer bin, Bahreyn’de 7000, Irak’ta 6000, BAE’de 5000, Ürdün’de ve S. Arabistan’da Üçer bin, Türkiye’de 2500, Suriye’de 800, Umman’da 600 askeri bulunuyordu.

Öte yandan Harediler ruhbanların askerlik yapmasına karşı çıkıyor. Bu konuda bir uzlaşma sağlanamadı. Eğer Harediler koalisyondan çekilirse hükümet düşer, bu da İsrail’de ciddi bir siyasi krize sebeb olur. İsrail hükümeti bu şekilde köşeye sıkışmış durumda.

BAE’nin El Dafra kentindeki ABD üssünde çalışanların aileleri tahliye edilmeye başlandı. Bölgede ciddi bir askeri hareketlilik gözleniyor. İlgisini çekenler için, yazının sonuna Türkiye’deki ABD ve NATO askeri üsleri ile ilgili bilgi notu vardır.

FİLİSTİN’de tek kalıcı çözüm: “HZ ÖMER BEYANNAMESİ”ne dayalı TEK FİLİSTİN DEVLETİ’dir!. Ne “MAGNA CARTA”, ne WESTEFALYA ANLAŞMASI” HZ. ÖMER”İN “EMANET ALTINA ALINAN EVRENSEL HAKLAR SÖZLEŞMESİ” Allah’ınıza kurban bir Müslüman ülke yöneticisi de çıkıp, “Hz. Ömer beyannamesi“nden söz etsin. diliniz mi kurudu, geçmişi sildiniz mi! TEOPOLİK bir cümle kurmak bu kadar mı zor. HANİ HAKKIN VE HALKIN GÖREN GÖZÜ, İŞİTEN KULAĞI, TUTAN ELİ, HAYKIRAN SESİ OLACAKTIK! Unuttunuz mu yoksa!

“İKİ DEVLET, TEK ZİHNİYET”: ABD = İSRAİL! ABD ülkeleri BM’nin “2 Devletli Çözüm Konferansı”na katılmamaları konusunda uyardı. ‘İsrail karşıtı’ eylemde bulunan ülkeler ABD’nin yaptırımları ile karşılaşacakmış. Haberi Reuters geçti. ŞİMDİ ANLADINIZ MI? ABD’de anladı, “Türkiye’nin garantörlüğünde Abbas yönetimine kukla bir devletçik” armağan etmekle bu iş olmayacak.. Ama hala Araplar, Müslümanlar hala tam anlayamamışlardı, belki şimdi anlamışlardır.

ABD bir yandan kendi iç sorunları ile uğraşırken, İngiltere’de Çin’le ekonomik sorunları çözmek için görüşmelere başladı. Bu görüşme İran konusuyla da ilgili. İsrailli iki bakan hakkında yaptırım açıklaması yapan ülkeleri de uyaran Trump, “bizim dostumuz, düşmanımız belli” dedi. Dostları İsrail, düşmanları İslam dünyası. (İşbirlikçi Arab rejimleri, düşmanınızın ekmeğine yağ sürmeye devam edin) .Bu 1991’den, SSCB’nın dağılmasının hemen ardından yapılan ilk NATO toplantısında İngiltere başbakanının “Tehlikenin rengini kırmızıdan Yeşile dönüştürdükleri”ni açıklamasına bir gönderme gibiydi. Biz NATO’da bu anlamda “siyah domuz sürüsü”nde “yeşil’e boyanmış koyun” gibiyiz! Bu arada Trump, Netenyahu ile uzun bir telefon görüşmesi yaparak, ne yapacaksa bir an önce yapmasını ve çatışmayı bitirmesini ve iki devletli çözümü unutmasını söyledi ve bundan sonra olacaklara karşı destek mesajı verdi. Peki bu durumda şimdi FKÖ ve Abbas yönetimi ne yapacak? Filistin halkı şimdi ne yapacak? Cevabını arayan soru bu? Selam ve dua ile.

NOT:1-ABD’nin Türkiye’deki Askeri Üsleri (Kaynak ChatGPT)

-İncirlik Hava Üssü (Adana): ABD Hava Kuvvetleri’nin 39. Ana Jet Üssü burada konuşlanmıştır. Ayrıca NATO’nun önemli bir depo üssü olarak da kullanılmaktadır. İncirlik, ABD’nin bölgedeki tek harekât üssüdür ve nükleer silahların depolandığı bilinen bir üs olarak stratejik öneme sahiptir. Ayrıca burada Atom bombası da bulunduğu ileri sürülmektedir.

-İzmir Hava Üssü (Çiğli): ABD’nin Avrupa’daki hava kuvvetlerine bağlıdır. 42 uçak ve yaklaşık 300 personel bulunmakta olup, I-Hawk ve Roland füze sistemleri burada konuşlandırılmıştır.

-Malatya Kürecik Radar Üssü: NATO’nun füze savunma sistemi kapsamında radar üssü olarak kullanılmaktadır.f

-Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı: Irak Savaşı sırasında NATO tarafından AWACS (Uçuş Erken İhbar ve Kontrol Sistemi) uçakları burada konuşlandırılmıştır.

-Balıkesir 9. Ana Jet Üssü: ABD’nin füze rampalarının bulunduğu üslerden biridir.

-Şile Üssü: Stinger füzelerinin fırlatılması için kullanılan bir atış alanıdır.

-Muğla Aksaz Deniz Üssü: Deniz kuvvetleri üssü olarak kullanılmaktadır.

-Ankara-Ahlatlıbel, Amasya-Merzifon, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır-Pirinçlik, Eskişehir, İzmir-Bornova, İzmit, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas-Şarkışla, İskenderun, Ordu-Perşembe, Rize-Pazar, Erzurum, Van-Pirreşit ve Mardin: Bu illerde NATO’ya bağlı birleştirilmiş hava harekât merkezleri vardır.

-Ankara, Karamürsel, Sinop, Hakkari, Hatay, Erzurum Kargapazarı: Dinleme üsleri olarak kullanılmaktadır. Toroslar: CIA’nın eğitim üssü olarak bilinir.

-Tekirdağ Çorlu Havaalanı, Gaziantep-Batman Havaalanı, Sabiha Gökçen Havaalanı: Lojistik destek üsleri olarak kullanılmaktadır.

-Mersin Taşucu Limanı ve İskenderun Limanı: Limanda liman ve helikopter pisti bulunmaktadır; lojistik destek amaçlı kullanılmaktadır. Bu üslerin toplam sayısı, farklı kaynaklarda 40’a kadar çıkmaktadır. Ancak bazı üsler, lojistik destek veya eğitim amaçlı kullanıldığından, askeri üs olarak kabul edilip edilmediği tartışmalıdır.

İran’ın kuzeyinde yer alan bölgede de ABD üsleri bulunuyor. Kırgızistan ve Tacikistan ABD askeri üslerinin bulunduğu ülkelerdir

mirathaber