Bilvanis vadisi

Abdurrahman Dilipak

Vadim o kadar yeşildi ki! Aslında ne güzel bir roman adı olurdu: Bilvanis vadisi!

Bunlar böyle. Bir yandan tarikatlara sızıp cinayet işlerler, öte yandan tetikçilerini ve silahlarını dergahta gizlemeye kalkarlar.. Cemaate yurt bağışlayıp, odalarına dinleme cihazı yerleştirip, zulalara uyuşturucu, porno kaseti gizlerler.. Bir yandan tarikatları takibe alırlar, öte yandan tarikata şeyh atarlar..

28 Şubat günlerini hatırlayın..

Balyoz davasındaki birtakım şeyhlerle ilgili senaryoları hatırlayın.. Bunların hepsi kurşun asker..

Bilgin Balanlı davası öyle hemencecik görülecek bir dava değil..

Adam 2 ay sonra Hava Kuvvetleri Komutanı olacaktı belki de, bugün hapiste..

Bir orgenerali içeri alıyorsanız, daha altında o işle ilgili en az bir düzine adam vardır tutuklanması gereken. 8 kişinin ifadesinin alınıp salıverilmesi ile kapatılacak bir dosya yoktur önünüzde..

Madem böyle bir karar verildi, bundan sonra olacakları beklemek gerek..

Balanlı"yı içeri alıyorsanız, bundan sonra olacaklara da hazırlıklı olmanız gerek.

Bu konu Ege"deki tatbikatın iptaline sebep olmuş olabilir mi? Mümkünlü"de her şey mümkün!

Birileri bu durumu kendi geleceği açısından değerlendirecek.

Balanlı, bugüne kadar tutuklanan en üst rütbeli muvazzaf.. Bunun anlamı şu: Bu durumda bu işlere bulaşmış hiç kimse güvende değildir demektir..

Bunun 3 etkisi olacaktır: 1- Ağustos Şûrası öncesi terfi bekleyen, bu işlere bulaşmamış olanlar durumu muhafaza etmeye çalışacaklardır. 2- Bu işlere bulaşmış olanlardan bir bölümü kendi akibetlerinden kaygı duyarak "ne lazımsa yapılsın", "sürece müdahale edilsin" diyeceklerdir.. 3- Diğer bir bölümü ise, ortaya çıkmamak için sesini kısıp köşesine çekilmek isteyeceklerdir..

Yani "saldıralım" diyenler % 30"u geçmez.. Ama bunlar gözlerini karartıp, "bundan sonrası tufan" diyerek çılgınca şeyler yapabilirler.. Bunları destekleyecek çeteler ve emekliler de yok değil..

Fırsat bulurlarsa her yolu deneyeceklerinden kimsenin şüphesi olmasın.. Tek korkuları, başarısız olmaları endişesi. Yoksa ülke ekonomisi batarmış, iç savaş çıkarmış, Türkiye"nin dış ilişkileri bozulurmuş, kimsenin umurunda değil..

Bana kalırsa bu kadar öfke yüklü bir topluluğun başladığı işi başarıya götürmesi mümkün değil.

Bu adamların yöntem ve nihai hedefler konusunda da kendi aralarında bir görüş birliktelikleri yok.. Yani kendi aralarında bir hiyerarşi ve otorite kurmaları mümkün değil. Daha ilk günden birbirlerinin kellelerini kopartırlar ve tabii kimlerin bugünkünden daha beter olacağını da bugünden kestirmek mümkün değil.. Çünkü bu adam öğütme makinası harekete geçtiğinde kimin başına ne gelir belli olmaz.. Önce koşanlar, belki de ilk tasfiye edilenlerden olur.. Çünkü sonuçta halkla uzlaşmak zorundalar. Öte yandan bu işler bu seviyede ortaya çıktıktan sonra, internet gibi bir "baş belası" ortada dururken, bunların halka kendilerini kabul ettirmeleri artık mümkün değil..

Balanlı olayından sonra birileri çılgınca, radikal kararlar alabilirler. Mesela baskı yoluyla istifalar başlatabilirler.. Ellerinden gelse terör örgütleri ile ya da yabancı istihbarat ya da mafia ile işbirliği yapıp, tepedekilere suikast yaptırma yolunu deneyeceklerinden kuşku yok. Hedef hiç önemli değil. Emellerine hizmet edecek, kendilerine fırsat doğuracak herhangi bir kişi, iktidar ya da muhalefet ya da sivil biri, hiç farketmez! Ama bu bilindiği ve bu konuda daha önceki tecrübeler sebebi ile herkesin kulağına kar suyu kaçtığı için, kendi ve eşlerinin abuk-subuk konuşmalarını bile kontrol edemeyen bu insanların kafalarından geçirdiklerini telaffuz edecek mecalleri bile yok.. Zaten öfkesi aklından büyük kaç kişi var piyasada biliniyor. Devletin elinde mahkeme dosyasındaki bilgilerden çok daha fazlası var! Alttakiler ise kendi başına bu işi yapamaz.. Aslında artık onlar da biliniyor.. Tehlikeli tipler yakın takipte.. Onlar da deşifre oldukları için, uzun süredir ortalıkta sahipsiz bir şekilde dolaşmaktan yorgun, eğitimsiz ve kafası karışık tipler.. Adamlar sabahtan akşama içiyordur.. Kemalist-ulusalcı devrimi bunlarla mı yapacaklar!..

Avukatlıklarını üstlenenler ortada. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli.. Bunlara mı umutlarını bağladılar?.

Seçimden önce de, sonra da çok önemli gelişmeler yaşanabilir.. Önce seçim, ardından rutin gündem. Akabinde, Meclis Başkanı ve komisyonların seçimi. Yeni hükümetin kurulması, hükümet programının okunması ve güvenoylaması.. Seçim sonuçlarının açıklanıp Resmi Gazete"de ilanı hafta sonunu bulur.. Toplantı sonrası rutin gündem 20"sinde başlasa, Haziran biter. Temmuz"da yeni hükümet göreve başlar. Ağustos"a kadar devam etmekte olan davalarla ilgili önemli gelişmeler olabilir.. Ağustos şûrası önemli.. Sonra? Allah kerim!. Selam ve dua ile.
 
yeniakit