Amerikan Emperyalizmini de Sovyetler’in akıbeti mi bekliyor?

Selâhaddin Çakırgil

Bizdeki seçimlerde hemen daima yenilen kesimin, seçim sonrasında, ‘Efendim, halkımız câhil.. Batı toplumlarındaki gibi bilinçli seçmen kitleleri olmadığı için, demokrasinin sağlıklı sonuçlar vermesi hayal..’  görüşlerini dile getirdikleri mâlum..

Halkımızın o kesimlerin istediği gibi oy vermeyişi üzerinde ayrıca durulabilir. Ama, kapitalist Batı toplumlarında seçmenlerin ne kadar bilinçli olduğuna dair görüşlerin, bir boş iddiadan ve yabancı hayranlığından kaynaklandığı da ayrı bir konu..

Nitekim, o toplumlardaki  iktidar ve muhalefet partilerinin küçücük maddî menfaatleri göstererek seçim sonuçlarını nasıl etkilediklerini anlamak isteyenlerin, uzağa gitmeden, sadece şu son 1 yıl içinde Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika’da yapılan seçimlerden, hükümetlerin kurulamadığı noktalara gelindiğini görmeleri gerekir.

***

Hele de, B. Amerika’da, dünya çapında bir gayrimenkul kralı ve milyarlarca dolarının olduğu bilinen 70 yaşını geçmiş bir Donald Trump’ın, üstelik de devlet yönetiminde hiçbir tecrübesinin olmadığının bilinmesine rağmen, Hillary Clinton gibi bir rakibi, en başta ‘İslam ve Müslüman düşmanlığı  olmak üzere ‘yabancı düşmanlığı’ söylemleriyle yenip, ve de orta ve fakir kitlelere zenginlik hayalleri pompalayarak Amerikan başkanlığına gelmesi ilginçtir.

Trupm, 16 kişilik Bakanlar Kurulu’na, 5’i beş milyar doların üstünde serveti olan kapitalisti, 5’i de emekli generali olan kimseleri Bakan olarak getirmesiyle nasıl bir hükûmet düşündüğünü ilk anda ortaya koymuştu.

Bu kişi, kendisine seçim öncesinde sorulan, ’Devletin 19 trilyon dolar borcunu nasıl kapatacaksın..’ sorusuna, ‘Körfez ülkelerinden alarak.. Onlar biz olmasak ayakta duramazlar..’ diye karşılık veriyordu. Ve Başkan olur olmaz her tarafa bir azgın boğa  gibi saldırarak netice almaya çalıştığı da görüldü. Ama, ‘Amerikan Derin Devleti’nin onu frenlemeye başladığı görülüyor.

Nitekim, bugün onu Pentagon dinlemiyor, Kongre’ye de istediğini yaptırmakta zorlanıyor.

Bu yüzden, iktidara gelişinin 11’nci ayında, en üst kademedeki çalışma arkadaşlarından 10 kadarı istifa edip gittiler.

Ama, en ilginç olanı, Trump’ın iktidara gelişini, Rusya’nın kolaylaştırdığı ve seçim öncesinde Rusya’yla işbirliği yaptığı iddiaları var ki, Trump’ın Ulusal Güvenlik Başdanışmanı olan Michael Flynn bu yoldaki iddiaları yalanlamış, ama, istifa etmek zorunda kalmıştı.

Şimdi ise, Flynn seçim öncesinde Rusya ile irtibatlar kurduğunu, ve bunu Trump’un isteğiyle yaptığını, ama bu konuda, Federal Soruşturma Bürosu (FBI)’ya, ‘bilerek ve isteyerek’ yalan söylediğini mahkemede itiraf etmiş bulunuyor, 1 Aralık günü..

Bundan sonrası, Trump için daha bir sıkıntılı olacağa benziyor.

İstifa etmek zorunda bırakılır veya azledilirse, şaşılmamalıdır.

USA İmparatorluğu, kendisini İkinci Roma İmparatorluğuolarak nitelemekten hoşlanır ve onun gibi 1000 yıl süreceği iddiasındadır. Ama, Sovyetler Birliği gibi dağılmak sürecinin işaretlerini verdiği de gözden ırak tutulmamalıdır.

‘Vaktine hazır ol Nemçe Kralı, / Senin de defterin dürülür bir gün’ü, USA’ya da söyleyebiliriz.

***

NOT: Muhalefet lideri KK’nun nasıl zehirli bir siyaset yöntemi izlediğini tekrara gerek bile yok.. İktidar partisi de, ona, halkımızın da beklemediği ve sevmediği bir yolla cevap verirse, ancak bir kör döğüşüne varılır, ama, bunun işaretleri var.

Nitekim, cevap vermeye çalışılırken, onun,  geçmişte  SSK’yı nasıl batırdığı gibi ‘malzeme’lere yine tutunulacağı anlaşılıyor, yapılan açıklamalardan.. 

Burada bir yanlışlık var.

Bu kişi 20 yıl öncelerde SSK Gn. Md.lüğü yapmış birisi.. Ve, nasıl bir dünyayı hayal ettiği, sırtını hangi güç odaklarına, resmî ideoloji’nin dokunulmaz isimlerine dayayarak siyaset yaptığı da bilinmiyor  değil..

SKK’dan o zamanlar hizmet alanlarını en azından yarısı hayattan çekilmiş bulunuyor. Ve AK Parti iktidara geldiği dönemde 10 yaşında olanlar, bugün 25 yaşındalar.. Onun geçmişteki başarısızlıklarına dair suçlamalar yeni seçmen kitleleri için bir masal gibi geliyor.

Siyasî mücadelede artık alıcısı bulunmayan yollara itibar olunmamalıdır.

stargazete