Allah'tan korkmayıp kendi gölgesinden korkanlar

Hakan Albayrak


Açık denizde vatandaşlarımızı katleden İsrail'den hesap soran, Filistin'e asla sırtını dönmeyeceğini ilan eden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırıma "hayır" diyen, Bilad-ı Şam (Suriye, Ürdün, Lübnan) ile BENELUX benzeri bir birliğin temelini atan, kısacası titreyip kendine dönen ve emperyalistlerin sünepe uşağı olmaktan çıkan Türkiye, emperyalistlerden evvel ve onlardan ziyade Türkiye'deki yerli işbirlikçilerinin kâbusu oldu.

İsrailliler bile onlar kadar saldırmıyor Mavi Marmara'yı sahiplenen hükümete. Avrupa Birliği bile Mavi Marmara ve dolayısıyla Türkiye'nin izinden giderek Gazze ablukasının kalkmasını savunurken onlar "Bize ne Gazze'den" demeye devam ediyorlar. Türkiye'nin BM'de İran'dan yana tavır koymasına ABD Hükümeti bile onlar kadar tepki göstermedi. Ve birçok Batılı gözlemci bile Türkiye'nin Ortadoğu'daki etkinliğini makul karşılarken onlar "komşularla sıfır sorun, azami işbirliği, tam entegrasyon" siyasetini Batılı efendileri adına yerden yere vuruyorlar. Düne kadar hükümeti ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne hizmet etmekle suçlayanlardan bile "Emperyalistlerin Türkiye için çizdiği yoldan saparsanız başımız derde girer, sakın ha!" mealinde itirazlar yükselmeye başladı.

Özgüven sahibi başı dik bir Türkiye'ye –böyle bir Türkiye tasavvuruna bile- tahammül edemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye eski güzel günler(!)deki gibi ezik olsun, sünepe olsun. Vatandaşları açık denizde korsanların saldırısına uğrayıp hunharca katledilirken bile alttan alan, "Sorun değil, olur böyle şeyler" diyen zavallı bir Türkiye istiyorlar. Kendileri gibi Türkiye!

Öyle bir Türkiye yok artık ve bir daha asla olmayacak inşaallah. İzzet yolunda belki daha çok bedel ödeyeceğiz ama ödediğimiz hiçbir bedel bizi bu yoldan saptırmayacak, tam tersine ayaklarımızı iyice sabit kılacak bu yolda. İşte Mavi Marmara Katliamı. İsrail'in bizi boğmak için akıttığı kan bile azmimizi kamçılıyor. Allah'tan korkmayıp kendi gölgesinden korkan zavallılar bunu anlamaz.

yenişafak