İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, Dünya Kudüs Günü kutlamaları çerçevesinde yaptığı açıklamada, nükleer faaliyetlerinden ve teknolojilerinden vazgeçmelerinin mümkün olmadığını belirtti.
Ramazan ayının son cuma gününe denk gelen Dünya Kudüs Günü kutlamaları çerçevesinde Tahran Üniversitesi'nin bulunduğu alanda biraraya gelen İran halkına hitaben açıklamalarda bulunan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, İran'ın nükleer programına değindi. Nükleer faaliyetlerinin barış amaçlı ve tamamen yerli uzman ve bilimadamları tarafından kazanılmış bir hak olduğunu belirten Ahmedinecad, bu haktan vazgeçmeyecelerini belirtti.
Ahmedinecad açıklamasında, "Amerika liderliğindeki batı dünyası İran'ın nükleer faaliyetlerinde olası bir sapma olabileceğini ileri sürerek İran'ın nükleer faaliyetlerine güvenmediklerini iddia etmektedirler. Oysa batı dünyası İran'a verdiği sözleri, hiçbir şekilde yerine getirmediği gibi İran'ın tamamen genç yetenekleriyle elde etmiş olduğu nükleer teknolojinin kazanımında hiçbir katkı sağlamamaşlar ve hatta bir tek çivinin dahi verilmesine izin vermemişlerdir. İran halkı olarak kendi kazanımlarımızı hiçbir şekilde baskı ve tehditlerle başkalarına teslim etmemiz mümkün değildir" diye konuştu.
Ahmedicad, İsrail devletinin "yaşamayacağını", müttefiklerinin ise bu devleti desteklemeye devam etmeleri durumunda, "kaynayan bir öfkeyle" yüzleşeceği uyarısında bulundu. İran Cumhurbaşkanı, "Siz, (Batılı güçler) bilmelisiniz ki bundan böyle Siyonist rejimin yanında duran her devlet insanların nefretinden başka hiçbir sonuç görmeyecekler. Bölge halkının öfkesi kaynıyor" şeklinde konuştu.
Dünya Kudüs Günü kutlamaları çerçevesinde İran halkı Tahran Üniversitesi'nin bulunduğu alanda biraraya gelerek Filistin halkının direnişine destek verdi. 7 ayrı güzergahtan Tahran Üniversitesi kampusüne gelen halk, Amerika ve İsrail aleyhine sloganlar atarak ellerinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla İsrail ve Amerikan mallarının boykot edilmesini, dünya müslümanlarının da Filistin ve Kudüs davasına sahip çıkmasını istediler. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra bazı kurum ve kuruluşların temsilcileri de kortejler eşliğinde yürüyüşe katılarak Amerika'nın İsrail'e verdiği sınırsız ve ölçüsüz desteği telin etti. Amerika, İsrail ve İngiltere bayraklarını ateşe vererek tekbirler eşliğinde müslümanları İsrail'e karşı verilen İslami direnişe destek vermeye çağıran protestocular, gösteri sonunda okunan yürüyüş bildirisinde İsrail'in yürütmüş olduğu 'vahşi' cinayetleri lanetlediklerini belirttiler. Gösteri metninde Filistin ve Kudüs'ün işgalden kurtulması için müslümanların birliğinin zaruret olduğu dile getirildi.