Arabi21’e demeç veren es-Seftavi, “Hapis, insanoğlunun görebileceği en değersiz şeydir, özgürlük ise değeri paha biçilemez bir şeydir. Özgürlük hayattır. İnsan ancak özgür olursa yaşar. Cezaevinde tutulan insanın iradesi yoktur, işgalci İsrail bu iradeyi yok ediyor, çünkü işgalci İsrail cezaevinde tutulan birisi insan değildir. Daha doğrusu insan muamelesi görmez.” dedi.
Sorgu 70 gün sürdü
İşgalci İsrail güvenlik güçlerinin 70 gün boyunca kendisini sorguladığını ifade eden es-Seftavi, “İşgalciler beni yetmiş gün boyunca sorguladılar, ancak benden bir tek kelime bile alamadılar.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, işgalci İsrail cezaevlerinde gününü nasıl geçirdiğini anlatan es-Seftavi sözlerine şöyle devam etti:
“Öncelikle bizim cezaevinde en önem verdiğimiz husus, işgalci İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli esirlerin durumu idi. Genellikle Filistinli mahkumların işlerine bakıyorduk. Onun dışında yoğun bir şekilde kitap okur ve spor yapardık.”
55 yaşındaki İmadeddin es-Seftavi, 1987 yılında Gazze merkez cezaevinden kaçmak için gerçekleştirilen “Büyük Kaçış” operasyonunun öncülüğünü yapmıştı.
2000 yılında Filistin dışına gerçekleştirdiği ziyaretin dönüş yolunda işgalci İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan es-Seftavi geçtiğimiz günlerde serbest bırakılmıştı.
Es-Seftavi’nin gözaltına alınmadan önce, ziyareti esnasında eşine ve kızlarına aldığı hediyeleri 18 yıl sonra teslim ederken çekilen fotoğraflar sosyal medyada büyük ilgi görmüştü.
haberkudus