Küresel düzenin de krizlerin de efendileri olarak adlandırıldılar. Devlet kadamelerinin kilit noktalarında adamları vardı. İlk elden edindikleri bilgilerle borsalarda inanılmaz paralar kazandılar. Hükümetler devirip, ülkeleri borç batağına sürüklediler. Hep perde arkasında kaldılar, istediklerini yapmayan, söz dinlemeyen, raydan çıkan kişi, kurum ve ülkelere karşı kullanışlı bir entrümanları hep vardı.

Bu sözler yeryüzünde Tanrıcılık oynayan iki elin parmakları kadar zengin, nüfuzlu ve bir o kadar da acımasız aileleri tanımlamak üzere edilmiş laflar. 

"Tarih rastgele gelişmez. Gözünden hiçbir şey kaçmayan dünya üstatlarının yapıtıdır tarih. Doğal olarak, dünya üstatları, giz aracılığıyla korurlar kendilerini." bu tanım ise Umberto Eco'nun ünlü Foucault Sarkacı adlı romanından.

Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, bugünkü "Beş Ailenin Dünya Düzeni" başlıklı yazısında küresel sermaya piramidinin en tepesindeki bu ailelerin sır dünyasına dair özet bilgileri okurlarıyla paylaştı. 

Yeni seçilen Başkan  Donald Trump’tan beş büyük ailenin rahatsız olduğunu yazan Ünlü,  "Bunların başında Rothschildler ve Rockefellerlar var. Onları Morganlar, DuPontlar ve Bundyler takip ediyor. 

Gizli örgütlere insan kaynağı ve finans sağlayan belli başlı ailelerin, yani küresel sermayenin ileri gelenlerinin tek dünya devleti ideali peşinde koştuğu artık bir sır değil." bilgisini paylaştı.

Ferhat Ünlü'nün bu gizemli ve sır perdesinin hep gerisinde duran aileler dair köşesinde yazdıkları özetle şöyle:

Tapınak Şövalyeleri'nden beri tüm ezoterik tarikatların, tarikat kimliğinin üstünde bir kimlik tanımayan vatansız bir anlayışla hareket etmeleri (Aynı kolektif güdü FETÖ'de de var), Masonlar'ın dini ve ulusal kimliklerin üzerinde bir kimlik inşası için çalışmaları bunun kanıtı. 

Küresel sermaye, yeni dünya düzenini kurabilmek için dinin ve ulus devletlerin ortadan kaldırılması gereğine inanıyor. Öyleyse ABD de dâhil tüm dünya devletleri bu yapının rakibi, düşmanı.

Beş büyük aile deyip geçmemek lazım. Zira bu aileler zamanımızda iyice su yüzüne çıkan küresel sermaye-devletler savaşında cephenin bir tarafındalar.

Küresel sermayenin günümüzdeki görünür temsilcilerinden George Soros'un, o sermaye çevrelerinde tedirginlik yaratan Trump'a karşı kampanya başlatması boşuna değil.

Dünya ekonomisine ve siyasetine yön veren ailelerin isimleri hiçbir zaman yılın zenginleri listelerinde yer almaz. Göz önünde değillerdir. 

Ama özellikle Rothschild Ailesi baz alınırsa 16. yüzyılın sonundan beri çok etkindirler. Aile, İngiliz kraliyet saraylarında kralın yaverliğini yaptığı dönemlerde bankacılık faaliyetleriyle güçlenmeye başladı.

Ailenin tarih sahnesine etkin biçimde çıkışı 1744'te doğan Mayer Amschel Rothschild zamanında gerçekleşti. Mayer, oğullarını Londra, Paris, Frankfurt, Viyana ve Napoli'ye yerleştirerek serveti güvenli biçimde Avrupa'ya yaydı ve böylelikle küresel sermayeciliğin temellerini attı.

Rothschildlerin 1. Dünya Savaşı'nda İngiltere'yi, Bağımsızlık Savaşı'nda ABD'yi, 2. Dünya Savaşı'nda Almanya'yı finanse ettiği yönünde iddialar var.

Söylentiye göre Rothschildler İlluminati üyesi. İlluminati'nin ise varlığı konusunda yeterli kanıt yok. Hatta kimi ezoterik tarikat uzmanlarına göre bu örgüt aslında var olmadığı halde dikkatleri başka yöne çekmek için varmış gibi gösterilen bir hayali örgüt.

Rothschildlerin arması sıkılmış bir yumruk ve Mayer Rothschild'in beş oğlunu simgeleyen beş oktan oluşuyor. Armanın altında ailenin sloganı Latince olarak yer alıyor: Concordia, integritas, industria... Yani uyum, dürüstlük, girişimcilik.

Seçkin aileler piramidinin en tepesinde Rothschildlerden sonra Rockefellerlar bulunuyor. Rockefellerlar bilindiği kadarıyla Protestan. Ancak 'kripto Musevi' oldukları yönünde iddialar mevcut.

Petrol endüstrisinde ve finans sektöründe güçlü olan Rockefellerlar dünya siyasetinde etkili bir role sahip. Meşhur 'Trilateral Komisyon'u yeni dünya düzeni kavramını ilk ortaya atan, ailenin en etkili üyesi David Rockefeller kurdu.

Morgan Ailesi de dünyayı yöneten aileler arasında adı ilk sıralarda geçen bir aile. Ailenin kurucusu üyesi J. P. Morgan, Yale Üniversitesi'nin kurucularındandı ve Bushların da üyesi olduğu Kuru Kafa ve Kemikler Cemiyeti'nin finansörlerinden biriydi.

Dördüncü aile olarak nitelendirilebilecek DuPont ailesi de kimyasal üretiminde etkili. Barut ve patlayıcıda tekel oluşturmuşlardı.

Yine Kuru Kafa ve Kemikler Cemiyeti'ne pek çok üye veren ve ABD yönetiminde görevler üstlenen Bundy ailesi de ilk dördü kadar olmasa da küresel sermayenin önemli temsilcileri arasında yer alıyor.

Bu ailelerle ilgili pek çok komplo teorisi üretildi. Oysa bu kısa yazıda bile görebildiğiniz üzere gerçeğin kendisi yeteri kadar 'komplo'.