Siyonist Zindanlarından Kurtulan Gazeteci  Yaşadıklarını Anlattı

Siyonist Zindanlarından Kurtulan Gazeteci Yaşadıklarını Anlattı

Siyonist zindanlarından kurtulan gazeteci Semah Kuveyk, içerideki Filistinli kadınların yaşadıklarını anlattı

Siyonist işgal güçleri tarafından tutuklanıp zindana atılan ve geçirdiği altı aylık sürenin ardından özgürlüğe kavuşan kadın gazeteci Semah Kuveyk Siyonist işgal zindanlarında bulunan kadın esirlerin karşı karşıya kaldıkları en büyük sorunların tıbbi ihmal, çıplak arama, sorgu ve tehdit, geceleri aniden yapılan hücre baskınları ve hücre aramaları, aile ziyaretleriyle ilgili saatlerde oynamanın geldiğini söyledi.
 
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirine özel röportaj veren gazeteci Kuveyk, hasta esirlerin ağır hastalıkları için sadece ağrı kesici ilaç aldıklarını belirterek, periyodik olarak bunların tedavi görmediklerini ve tıbbi olarak gözetim altına alınmadıklarını ifade etti.
 
Hastalık ve sıkıntı
 
Kuveyk zindanda olduğu süre içinde karşılaştığı ve gördüğü kadın hasta esirlerin Mereh Bakir, Nurhan İvad, Sabra Tamur, Lema El-Bekri, Cemile Cabir, Netla Şuhe, Emel Takakita, Şeruf Duyat, Reğer Şuani, İsra El-Ceabis, Yasemin Ez-Zur ve Hulve Hamamire olduğunu hatırlattı.
 
Siyonist işgal yönetimi cezaevi idaresinin tıbbi ihmal uyguladığı esirlere örnek olarak esir Emel Takakita’yı gösteren Kuveyk, Tekakita’nın yaralandıktan iki yıl sonra ayakta durmak için bir cihaz alabildiğini ve bundan bir yıl sonra da ayaklarının filminin çekilmesine izin verildiğini kaydetti.
 
Gazeteci esir Kuveyk verdiği bilgide, Lema El-Bekri ile Reğed Şuani’nin yaralandıkları için ayaklarında canlılık hissetmediklerini ve ayakları üzerinde duramadıklarını, buna rağmen mahkemelere çıkarılmadıkları gibi tedavi için hastanelere de nakledilmediklerini söyledi.
 
İnsanın tüylerini diken diken eden ve kişiyi derinden sarsan bir tabloyu da paylaşan Kuveyk, içerdeki esirlerden İsra El-Ceabis’in yüz, göğüs ve sırtında %90 oranında yanık olduğundan hiçbir şeye güç yetiremediğini, kesilen on parmağı nedeniyle de hiçbir şey yapamadığını ifade etti.
 
Gözaltı, tutuklanma ve sorgu
 
Tutuklanışıyla ilgili bilgi veren Kuveyk, Nisan 2016 tarihinde işgal altındaki Kudüs’ün Resu’l-Amud beldesindeki evinde saat dokuz buçuk sıralarında tutuklandığını belirtti.
 
El-Meskubiye’deki merkeze götürülüp 4 nolu hücreye konulduğunu, yirmi dört saatte üç kez sorgulandığını belirten esir gazeteci, işgalci sorgucuların kendisini facebook üzerinden işgale karşı şiddete özendirmekle suçladıklarını söyledi.
 
Kuveyk, işgalci sorgucuların sürekli değiştiklerini, her birinin farklı yöntemler kullandığını, bazen tehdit bazen de özendirici teklifler yaptıklarını ifade etti.
 
Gardiyanlarla içerdeki güvenlik görevlilerinin esir kadınları mahkemelere götürürken vahşi bir tutum sergilediklerini, ağza alınmayacak küfürler ettiklerini, esirlere tükürdüklerini ve alay ettiklerini anlatan esir gazeteci, gözleriyle işgalci görevlilerin Filistinli genç kızlara saldırıp dayak attıklarını gördüğünü kaydetti.
 
Semah Kuveyk işgalcilerin özellikle şehit kavramı üzerinde durduklarını hatırlattı ve sorgu merkezinde Siyonistlerin mahkûmlar arasında ayırım yaptıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:
 
“Tecritte ırkçı bir tutum gördüm. Sivil mahkumlara dağıtılan çaydan mahrum edildim. Aynı şekilde bana yemek de verilmedi. Lavabodan su içiyordum. Battaniye de verilmedi bana. Kaldığım yer ise oldukça kötü ve rutubetliydi. Fazlasıyla kirli olan oda, yakından geçen kanalizasyon boruları nedeniyle de çok pis kokuyordu.”
 
Nisan ayında tutuklanan gazeteci Semah’a altı ay ceza verildi. On iki gününü tecrit odasında geçiren Semah  19 Eylül'de serbest bırakıldı.
 
Sıkıntıya rağmen direniş
 
Siyonist işgal rejimi zindanında yaşadığı esaret tecrübesinden bahseden gazeteci Semah Kuveyk şunları paylaştı:
 
“Aslında geçirdiğim süreç hüzünle sevinci bir arada tutan verimli bir zaman dilimi oldu. Üzüntü duydum. Çünkü ben ailemden, yakınlarımdan, dostlarımdan ve çalışma ortamımdan uzak kaldım. Ben Mescidi Aksa ve Kudüs ile ilgili haberleri takip ediyordum. Kudüs Haber Ajansında çalışıyordum. Sürekli meydanlarda ve sahada idim. Bir gün bir anda kendimi tecrit odasında esir olarak buldum. Kaldığım yer en basit hayat şartlarından mahrum bir yerdi. Ama sıkıntıyı Kur’an okuyarak, tefekkür ve tedebbür ederek, zikir ve tesbih ederek hayra dönüştürdüm.”
 
Zindanın çok zor olmasına rağmen dört kadın esirin genel lise diplomasını almayı başardığına dikkat çeken gazeteci Semah Kuveyk, esirlerin kitap okuyarak, kitapların kritiğini yaparak, el becerilerini geliştirerek zamanlarını geçirdiklerini, yaptıkları el emeği göz nuru ürünlerini önümüzdeki aylarda sergileyeceklerini ve gelecek geliri ise kanser hastası esirlere bağışlayacaklarını ifade etti.
 
Zindanda basın ile ilgili seminer veren ve kadın esirleri bilgilendiren Semah Kuveyk, beş kadın esirin basınla meşgul olmaya karar vermelerine vesile oldu.
 
Röportajın sonunda önemli bir konuya parmak basan gazeteci Kuveyk, esirler konusunun hiçbir zaman gündemden düşmemesi ve bu konuda sürekli işgal rejimine baskı yapılması gerektiğini söyledi.
 Kaynak : Filistin Enformasyon Merkezi (المركز الفلسطيني للاعلام)