İnsan Hakları Merkezi, Mısır makamlarını ölüm cezalarının infazını durdurmaya ve ceza ve yargılamayı anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

Merkez, Uluslararası Ölüm Cezası ile Mücadele Günü'nün yirminci yıldönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada, "İdam cezası artık sistemin muhaliflerine karşı yöntemi haline geldi. Fiili yasama, yargı ve yürütme uygulamaları ciddi bir tehlike oluşturuyor. Mısır tarafından onaylanan tüm uluslararası sözleşmelerin açık bir ihlalidir." dedi

Merkez şöyle devam etti: "İster infaz edilmiş ister infaz edilmemiş olsun, ölüm cezasının verildiği siyasi davaların çoğu, adil yargılanma standartlarından yoksundu."

Açıklamada şunlara yer verildi: “Yaşama hakkı, tüm yasalar ve dinler tarafından kararlaştırılan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme tarafından kesin olarak teyit edilen, doğuştan gelen bir haktır; Ancak ölüm cezası bu hakkın açık bir ihlalidir; Bu nedenle çoğu ülke, yaşam hakkını korumak ve muhafaza etmek için cezayı ya kaldırmaya ya da uygulamasını tamamen durdurmaya yönelmiştir.

Merkez, Mısır hükümetinin 100 vatandaşı idam etmesiyle Uluslararası Ölüm Cezasına Karşı geldiğini, 100 kişinin ise adil yargılanma standartlarının yokluğunda, adil yargılanma standartlarının yokluğunda, kararları kesinleştikten sonra her an infazı beklediklerini doğruladı. çalkantılı siyasi dönem. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yargı Dürüstlüğü Endeksi ve Küresel Hukukun Üstünlüğü'ne göre Mısır, adalet sistemine karşı işlenen ciddi dengesizliği teyit edecek şekilde son yıllarda son sıralarda yer aldı.

Merkez yaptığı açıklamada, Mısır makamlarını ölüm cezalarının infazını durdurmaya ve ceza ve yargılamayı anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun şekilde yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

Ayrıca Mısır hükümetini, ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin İkinci İhtiyari Protokolünü onaylamaya çağırdı.