Selahaddin Altıntaş

Selahaddin Altıntaş

Şeytan iki silah ile dindar insanları vurmaktadır!

Erkeğin en zayıf noktası kadındır. Tarih boyunca pek çok dindar insan bu noktadan yıkılmış, belki de iki dünyalarını birden mahvetmişlerdir.
Bu konuda şeytanın genellikle kullandığı iki silahı vardır. Dindar insan, inancı gereği zinadan uzak durur. Ancak, kadına karşı zaafı da devam etmektedir. Bu durumda, bir şekilde bir bayanla yakınlık kurduğu zaman şeytan onu teşvik etmeye başlar ve o kişiye karşı iki silah kullanır.
1.Dinimizde birden fazla kadınla evlenilebilir. Bu kapı açıktır. Haram da değildir, ayıp ta değildir. Öyleyse, neden harama gireceksin? En iyisi sen bu kadınla nikâhlan.
2.Yaş farkı önemli değildir. Peygamberimiz sav kendisinden 15 yaş büyük olan Hatice Validemiz ile evlendiği gibi, kendisinden 40 yaş kadar küçük olan Ayşe Validemiz ile de evlenmiştir.
Evet, şeytan bu iki silahı kullanarak dindar insanları avlar ve onların dünya ve ahiret perişan olmalarına sebep olur.
Halbuki şeytan, eğer sana "ibadet yap" diyorsa bile, bunda bir bit yeniği olduğunu düşünmelisin. Sana "abdestin olmadı, bir daha al" der. Senin iyiliğini düşündüğünden mi? "Namazın olmadı, bir daha kıl" der. Senin namazının olmaması şeytanın daha çok işine gelmez mi?. Öyleyse, neden "olmadı, kalk, bir daha kıl" diyor? Çünkü, bunda da senin için bir tuzak var. Demek şeytan, insana iyi bir şey yapmayı söylese bile, onda mutlaka bir tuzak vardır.
İşte şeytan, dindar insanlara zina yaptıramayınca, başka bir tuzak kurar. Erkeği en zayıf olduğu kadın tuzağına düşürür ve uygun olmayan ilişkilere sokar. Bunu yapması içinde kişiye karşı yukarıdaki iki silahı kullanır.
Halbuki, elbette dinimizde birden fazla kadınla evlenmek meşrudur. Amma şartları var. Yoksa, dinimizde birden fazla evlilik teşvik edilmediği gibi, ayetle de tek evlilik tavsiye edilmiştir.
Dinimizde ikinci evlilik kapısının açık bırakılmasının pek çok hikmeti vardır. Çünkü dinimiz, kıyamete kadar olacak her türlü duruma göre, uygun hükümler içermektedir. Savaşlar olur, erkekler ölür, neslin çoğalması gerekir, adam evlenir, kadın kadınlık vazifesini yapamaz, hastalıklar olur, çocukları olmaz vs. Yani bu kapı, çok özel durumlarda kullanılmak üzere açık bırakılmıştır. Bir de, kadınlar elbette kocalarını kıskanırlar. Dolayısıyla, bu kapı açık olursa, kocam üzerime başka kadın getirmesin diye kocasına son derece iyi davranır ve dolayısıyla mutlu bir evlilik meydana gelir. Zaten istenen ne ki? Günümüzde ailelerde olan huzursuzluğun baş sebeplerinden birisi, işte bu ikinci evlilik kapısının kapanmasıdır. Günümüz kadınları, üstlerine ikinci bir kadın gelme endişesi taşımadıklarından, kocalarına son derece kötü davranmakta, dolayısıyla, ailelerinde huzur da kalmamaktadır.
Bir gün hanımıma sordum: "Eğer senden memnun olmayınca ikinci bir hanım alma hakkım olsaydı ne yapardın?" Dedi ki: Seni asla üzecek hareket yapmazdım.
Sadece bu soru ve bu cevap bile, ikinci evlilik kapısının açık olmasının ne kadar gerekli olduğunu, kapamanın ise ailedeki huzuru nasıl dinamitlediğini göstermesi açısından yeterlidir.
Evet, Allah"ın açtığı ikinci evlilik kapısını kapayanlar, insanın bir nevi cenneti olan aileyi nasıl mahvettiklerini acaba fark edebiliyorlar mı?
Yoksa, zaten toplumda erkek ve kadınların sayısı eşittir. Her erkeğe düşecek ikinci bir kadın var mı ki..
Yaş meselesine gelince; dinimizde evlenecek eşler arasında denklik esastır. Bu denklik yaş dahil pek çok açıdan aranır. İkinci evlilik kapısının çok özel durumlar için açık bırakılması gibi, çok özel durumlarda da ancak yaş farkına bakılmaz.
Bazıları su-i istimal ediyor diye dinimizde açık olan bu iki kapı hiçbir şekilde kapatılamaz! Allah"ın açık bıraktığı kapıyı kapatmak kimin haddine!"

Bu yazı toplam 53934 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar