Nisan ayındaki Mevlid-i Nebi münasebetiyle “Cihad Önderi Hz. Muhammed (s.a.v) etkinliklerinin sonuncusu Pazar öğleden sonra İstanbul Yenikapı meydanında gerçekleştirilecek.

Elbette böyle bir günde İslam adına yapılan bütün etkinlikler önemlidir ama yarınki etkinlik hem İstanbul için hem Gazze için önemlidir.

Maalesef Gazze için Türkiye genelinde beklenen ve herkesi tatmin eden, ‘hah, işte böyle!” denilecek bir etkinliğin gerçekleştiğini söyleyemeyiz. Bugüne kadar ortaya bir şeyler koyanlardan Allah razı olsun ama Türkiye’nin kendisine yakışanı yaptığını söyleyemeyiz.

Bu yükümlülüğün önemli bir kısmı yirmi milyona yakın nüfusuyla İstanbul’un üzerindedir.

İstanbul İslami anlamda son yıllarda ciddi imtihanlardan geçmektedir. Sadece Türkiye değil bütün Müslümanların gözünde “Aziz İstanbul” olarak bilinen İstanbul bu izzet ve onuruna ne kadar sahip çıkabiliyor. Maalesef “Aziz İstanbul” sıfatına halel getirecek savrulmalara şahid oluyoruz.

Unutmayalım ki izzetini İslam’dan almakta, İslam ile aziz olmakta, fetihten beri İslam’ı yansıttığından dolayı aziz olarak tanımlanmaktadır.

Eğer İstanbul’un bu vasfı gittikçe erozyona uğruyorsa bundan daha büyük bir acı ve felaket düşünülemez.

Evet, İstanbul’un önündeki en büyük problem ne beklenen büyük deprem, ne kentsel dönüşüm ne de kilitlenen ulaşım sorunudur. Tamam, Allah bu felâketlerden de muhafaza buyursun ama İstanbul’u bekleyen en büyük felâket izzetine halel gelmesi “Aziz İstanbul” olma sıfatını kaybetmesidir.

Bugün İstanbul’un izzeti bir anlamda Gazze’ye bağlıdır. Allah korusun Gazze’nin kaybetmesi aynı zamanda İstanbul’un artık “Aziz İstanbul” olma özelliğini kaybetmesi demektir.

Allah Rasulü’nü “cihad önderi” olarak tanımlarken bu sene özellikle O’nun bu vasfını hatırlamamız bizler için hayati bir meseledir. İstanbul’da bulunan kardeşlerimizle birlikte civarda yaşayan herkesin bu etkinliğe iştirak etmesini bekliyoruz.

Selam ve dua ile.