Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Reina ve komplo teorisi-2

Şu “yakışıklı Amerikalı” William Jake Raak’a takıldı aklım. Bunu araştırmak gerek. Belki o kod adıdır. Böyle bir kişinin gerçekten varolup olmadığını öğrenmek zor olmasa gerek. Niye geldi ve şimdi nerede, ne yapıyor? 9 kişiymişler, 7’si yaralanmış. Türkiye çok güzel, insanlar çok iyi, işler yoluna girince tekrar gelecek.. Giderken öyle diyordu. Çok rahat ve tebessüm ederek ve birilerine “görev tamam” der gibi selamlayarak!? Bir terör saldırısından kurtulan bir adam hali var mı?

Olay yerinden ayrılırken ambulansın kapısında “bilmiyorum, tek kişi gördüm. Ateş edip saklanıyorlardı” gibi bir laf ediyor. “AK-47 vardı elinde” diyor. O şartlarda silahı tanıyor.. “Ateş eden bir kişi” görmüş, ama ifadesinden başkalarının da olduğu anlaşılıyor.. Adam “Küçük bir kasabada küçük bir işletme sahibi” gibi görünüyor ama  eski bir deniz piyadesi. Dahası var, adamın asıl işi Pennsylvania’da askeri malzeme üreten bir firmanın yönetim kurulu başkanı. Penn State Üni. Mezunu. Başındaki şapka ABD kara kuvvetlerinin istihbarat toplayan  merkezin markasını taşıyor. Örgütün adı “National Ground Intelligence Center” iyi mi?

Desenize çetenin elebaşını kendi ellerimizle gönderdik ABD’ye..

Sahi Amerikan konsolosluğunun uyarısını tekrar hatırlayalım. “Turistlerin gittiği restoran” yerine Reina diye de yazsalardı bari! Reina’nın sahibi de dil sürçmesi ile sehven doğruyu söylemiş olamaz mı?

Sahi bu Jacop hangi isimle rezervasyon yaptırmış ve kaç kişilik. Ve onlar kimler.  Mekana kimlerle geliyor ve eğleniyorlar. Güvenlik kamerasında yok mu bu görüntüler.

Raak, sakal ve imaj olarak aslında Araplara benzemiyor da değil.. Belki kendi aralarında Yakup falan diye de dalga geçiyorlardır. “Raak’a rakı getir” filan!

Bakın terörist, genel olarak taradıktan sonra birilerini özel olarak hedef seçip, gidip tek tek kafasına sıkıyor.. Sahi bunlar 9 kişiydi değil mi? Diğerleri kimler ve neredeler?

‘Reina saldırganı içerden yardım aldı’..

Eski Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Reina saldırısıyla ilişkin bir gazeteye konuştu ve “saldırganın içerden yardım aldığı kesin” dedi.

“Bizim Kırgız” birçok kamera görüntüsünden sonra, bir sosyal media analistinin dediği gibi “ABD istihbarında ‘safe hause’ denilen içerideki CIA evlerinden birinde saklanıyor olmasın.. Belki de zaten çoktan öldürülmüştür bile.” 

Sahi, niçin sadece Jakop’un ambulans videosu var. Niçin sadece onun uğurlanışı..

O ambulans hangi kuruluşa ait, o çalışanlar kimler. O kamera görüntülerini kim çekti, kim servis etti!

Yabancı kaynaklar da bu olayla ilgili ilginç iddialar atıyorlar ortaya..

Raak’ın başında olduğu savunma şirketi insansız hava araçlarına donanım ve parça üretiyor..

Alper Tan geçen gün Twitter’den birtakım mesajlar geçti: ABD’DE BİR YILDA 90.000 TECAVÜZ VAKASI OLMUŞ. ABD’de geçen bir yılda 90.185 tecavüz olayı polis kayıtlarına geçmiş iyi mi? Dahası da var: ABD genelinde, son bir yılda cinayete kurban gidenlerin sayısı 15.696 olarak belirlenmiş. Yani ABD’de her ay 1308 kişi cinayetlerde ölüyormuş. ABD’nin nüfusu Türkiye’nin 3 katından biraz fazla. Siz deyin 4 katı. Bunun anlamı şu: Türkiye’de her ay 375 kişinin cinayete kurban gitmesi demek..

Bu doğulular katil canım. Türkiye kan gölü.. Herkes birbirini öldürüyor değil mi? Dahası var ABD’de her ay binlerce kişi intihar ediyor. Doğu’da terör, savaş, cinayet bu kadar insan ölmüyor, nüfusa oranla!

AnlayacağınızABD ŞİDDET VE ÖLÜM KOKUYOR.New York Üniversitesi raporu: Geçen bir yılda ülke genelinde şehirlerdeki cinayetler % 14 oranında yükseldi.FBI’ın yayınladığı son rapora göre tablo dehşet verici. ABD’de son bir yılda 1.195.704 şiddet içeren suç işlendi. Tacizin haddi-hesabı yok!

ABD’nin işi zor.. Görünen o ki, ABD dünyaya sömürü aracı olan dolar, teknoloji, yazılım, film ya da silah ihraç etmiyor sadece, Dünyaya terör ve savaş da ihraç ediyor..

Bakarsınız yarın bu işin filmini çekip dünyaya satarlar..

Reina’da yaşanan katliamın ardından bulunamayan saldırgan hakkında her gün yeni bir iddia atılıyor ortaya. Milliyet yazarı Tunca Bengin, Reina saldırganının gizli servis tarafından kandırılıp, öldürülmüş olabileceğini yazdı. Her şey mümkün.. Gerçek bunların dışında da olabilir.. Ama olayla ilgili derin bir kuşkunun olduğu muhakkak.

Bana kalırsa asıl bulunması gereken tetikçi değil, tetikçiyi yönlendiren akıl! Ya da tetikçiyi bulmak, asıl faili bulmaya götürmeyecekse ya da soruşturmayı orada bırakacaksak bu da büyük bir yanılgı olur. Kertenkele kuyruğunu bırakır ve kaçar..

Bana sorarsanız Reina’dan ABD’ye, CIA’ya uzanmak mümkün. Pensilvenya, DAEŞ ya da PYD’ye de uzanmak mümkün.. 

Şunu bilelim: “Uygur Türkü” sadece bir kukla, bir kandırmaca olabilir. Ya da başka biri. Şunu bilelim ki, “Orman” bu “kibrit çöpü”nün arkasında.

Kayıp anahtar suya düşmüştü değil mi? Suyu da inek içmişti. İnek de dağa, ormana kaçmıştı. Orman da yanmış-bitmiş kül olmuştu! O dağ büyücüler dağı bilesiniz. Şeytanlar vadisinde..

Euzubillahimineşşeytanirraciym.. Şeytan taşlamaya var mısınız, ama önce Şeytanla yoldaşlık etmekten, ortaklık yapmaktan, işbirliğinden vazgeçelim. Haksızlık yapmaktan önce haksızlıklar karşısında susanlardan olmamayı öğrenelim. Allah rüşvetçiler ve torpilcilere de yardım etmeyecek zira. Çünkü Allah cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmeyecek.. Hem Resul’e, hem Şeytana dost olunmaz zira!

KOMPLO GÜNCELLEMESİ: 39 kişinin katledildiği Reina saldırısında ibre FETÖ’ye döndü. Star’ın haberine göre biri bayan 3 tetikçi, 4 gözcü vardı. Özel güvenlik DELTAVİB FETÖ ile ilişkili. Kullanılan mühimmat ABD ve İsrail’e ait. DAEŞ hedef saptırmak için olaya dahil oluyor. “Yılbaşı kutlaması”na saldırısı da, “Yaşam Tarzı tartışmaları” da planın diğer parçaları.

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 726 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar