Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Ne sen yorul Ne ben yorulayım

“Bakıyorum da kimden bahsetsek onun kâfir olduğunu söylüyorsunuz. Özellikle Müslüman âlim olarak bildiğimiz kimden söz etmişsek hepsini tekfir ediyorsunuz.”

“Gerek günümüzde yaşayan ilahiyatçı akademisyenlerden, yazarlardan, aydınlardan, siyasilerden gerek daha önce yaşayanlardan kesip biçmediğiniz, kâfir ve mürted ilan edip kaldırıp atmadığınız bir tek kişi kalmadı.”

“Diyorum ki, bu gidişle işin sonunu getiremeyeceğiz. En iyisi ne sen yorul ne de ben yorulayım, işin kolayına gidelim;

“Sana göre bugün bu ülkede kaç Müslüman var? Sen onu söyle, galiba bu çok daha kolay olacak. Hadi sayalım, birincisi sen. Başka kim var Müslüman, gerçekten öğrenmek istiyorum.”

Sevgili dostlar, ister istemez böyle düşünen kişilerle karşılaşıyoruz ve bu şekilde diyaloğa girdiklerimiz oluyor.

Bu insanları böyle bir düşünceye sevk eden şey nedir acaba diye düşünüyorum.

“Cennet küçük bir yer, az sayıda insan girecek, eleme usulüyle içeri alım yapılacak, öyle olunca ne kadar insan elenirse bizim girme ihtimalimiz artacak” diye mi düşünüyorlar?

Veya dışladıkları, eledikleri birilerinin cehenneme girmesinden zevk mi alacaklar, bununla mutlu mu olacaklar?

Veya yeryüzünde Müslümanların tamamının zannettikleri gibi bir elin parmaklarından ibaret olduğunu vicdanlarına ve insaflarına nasıl sığdırabiliyorlar? Bu kadar mıdır bugün Son Peygamberin ümmeti?

Madem öyle Allah Teâlâ niçin yerler ve gökler genişliğinde cennetlerden bahsediyor?

Madem öyle Rabbimiz niçin rahmetinin her şeyi kapladığını bildiriyor?

Elhamdülillah ki, Allah(cc) cennetinin kapısına görevli olarak sizi koymayacak, vallahi içeriye kimseyi almazdınız.

“De ki; Rabbimin rahmet hazineleri sizin elinizde olsaydı harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız, insanoğlunun eli pek sıkıdır.” (17/100)

Elinin sıkılığından daha kötü olanı kalplerinin sıkı oluşu, kalplerinin küçük mü küçük oluşu, içinde müminlere ait hiçbir merhametin bulunmayışıdır.

“Bunların ardından gelenler de; Ey Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma, Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin!” (59/10)

Bu duygu ve düşüncelerle cumanızı tebrik ediyorum

Bu yazı toplam 188 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar