Erdoğan: Obama Bizden Kobani için Yardım İstemişti

Erdoğan: Obama Bizden Kobani için Yardım İstemişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kobani konusunda Türkiye olarak üzerlerine düşen her şeyi yaptıklarını ancak konunun bazıları tarafından saptırıldığını savundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Kobani'yle ilgili sık sık eleştirilen "Kobani düştü düşecek" sözlerine bir kez daha açıklık getirdi. Erdoğan, Kobani'deki çatışma sırasında ABD Başkanı Barack Obama'nın kendisini aradığını ve "Kobani düştü düşecek" diyerek yardım talep ettiğini söyledi. Erdoğan, bunu üzerine gereken yardımı yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Saray'ında 8. muhtarlar toplantısında konuşan Erdoğan, Kobani'yle ilgili şunları söyledi:

"Bu süreçte sembol olarak kullanılan Kobani ve Suruç hadiselerinin gerisindeki gerçeği bir kez daha paylaşmak isterim. Türkiye, Suriye’nin her bölgesi gibi Kobani’nin de rejimin ve DAEŞ terör örgütünün zulmünden kurtulması için her türlü çabayı gösterdi. Bölge saldırıya uğradığında, hem oradan gelen 200 bin kişiyle sınırlarımızı biz açtık. Burada şu anda paylaşmak istediğim bir şey var. Konuştuklarımı sapıtanlar var, veya saptıranlar. Nedir bu?

Kobani’den kaçanları bir hafta içerisinde ülkemizde misafir eden biz değil miyiz? Biz sınırlarımızı kapayabilirdik. Ama biz kapamadık. Biz ne dedik? biz bize sığınanlara kapımızı kapayamayız. Kampların yetmediği yerlerde çeşitli evlerde misafir edildi. Şu anda terör orada canlar da aldı. Ama biz bir şey daha yaptık. Özgür Suriye ordusunu topraklarımız üzerinden Kobani’ye girmesini sağladık. Kuzey Irak’ta Peşmergeleri topraklarımız üzerinden aldık, girmelerini sağladık.

“OBAMA BANA ‘KOBANİ 2 GÜNE DÜŞER’ DEDİ”

Bunu yapan da biziz. Herhalde bunu terör örgütü PKK yapmadı. Bunu biz yaptık. Önlerini biz açtık. Niye? Orada Kobani’de Kobani’deki en azından kendi hemşerilerine veya yakınlarına sahip çıkma zeminini hazırlamak ve DAEŞ ile orada sürdürülen mücadelede taleplerini yerine getirmek. Bu arada enteresan bir şey olmuştur. Sayın Obama beni aramıştır, işte iki güne kalmaz Kobani düşer. Burada sizden yardım istiyoruz demiştir. Ben de şunu söyledim, sayın obama, 200 bine yakın Kobanili zaten bizim ülkemize girmiş durumda. Şu anda orada Kobani’li kalmadı. Sadece savaşçılar var, onlar savaşıyor. Ama unutmayın, sizin oraya indireceğiniz silahlar sadece PYD’nin değil  DEAŞ’in eline geçirecek. Yarısını DAEŞ aldı, diğerini de diğerleri aldı. Biz bölgeyi tanıyoruz, biliyoruz. Ama dostlar maalesef bizim bu yaklaşımımıza dikkat etmediler. Şu anda 70-80 bin civarında Kobanili dönmüş vaziyetteler. Temenni ederiz ki diğerleri de bir an önce Kobani’ye dönerler, ülkelerindeki yerlerini alırlar. Hep Kobani düştü düşecek diye cımbızlanan ifademin arkasında bu var.

SİLAHLAR BIRAKILMADIKÇA...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çözüm Süreci konusunda ise artık yapacak hiçbir şeyin olmadığını, PKK'nın silahlarını bırakarak, üstüne beton dökerek teslim oluncaya kadar hiçbir adım atılmayacağını söyledi.

Erdoğan, Çözüm Süreci operasyonlar konusunda ise şunları söyledi: Bunu açık net söylemek zorundayım. Bu operasyonlar devam edecektir. Tabi canımız yanıyor. Şehit ailelerimizin canları da yanıyor. Artık bu iş bitsin diyen kardeşlerimiz oluyor. Ama şahadet makamı kıyamete dektir, devam edecektir. Mesele nedir? Bunu minimize etmektir. İnşallah asgariye inmesi veya tamamıyla bitmesidir. Ama bakın dünyanın hemen hemen her yerinde bu tür eylemler, bu tür olaylar devam ediyor mu? Ediyor. Hele hele bu bölge özellikle seçilmiş.

Biz bu gayreti göstereceğiz. Ama biz bunların bu saldırıları karşısında asla durmayacağız. Mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Mesela bazıları diyor ki, terör örgütü silahlarını sustursun. Hayır, ne demek sustursun. Terör örgütü silahları bırakacak, gömecek, betonlayacak. Böyle olacak. Kalkıp da devletten kimse silahlarını bırakmayı isteyemez. Askerin de polisin de silahı onun enstrümanıdır. Onu asla elinden bırakamaz. Bir devletin en önemli görevi, can güvenliğini mal güvenliğini nesil güvenliğini akıl güvenliğini sağlamaktır. 

Tüm teröristler ya ülkemizi terk edecekler, ya da dediğim gibi silahlarını bırakacaklar, gömecekler. Bunların da yer tespitini biz yapacağız. Terör örgütüyle arasına mesafe olmayı beceremeyen siyasi parti için de aynı durum geçerlidir. Bu partinin yöneticileri siyasetin imkanları içinde faaliyet göstermeyi başaramadıkları sürece, bizim gözümüzde örgütün piyonu olacak kalacaklardır. Yani kimse bize yalan söylemek suretiyle, bizim terör örgütüyle alakamız yok. Kusura bakmayın bunu kimse yutmaz.

"BANA KAÇACAK DİYENLER BİRER BİRER KAÇTILAR"

Erdoğan,  haklarında yakalama kararı bulunan eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın Gürcistan üzerinden Ermenistan'a geçiş yapmalarına ilişkin olarak, "Bana kaçacak diyen ihanet şebekesinin mensupları birer ikişer kaçmaya başladı" dedi.

"Bunlarla ilgili, kırmızı bültenler hepsi devreye girecek" diyen Erdoğan, "Bunlar da yaka paça buraya gelip, yaptıklarının hesabını verecekler" ifadesini kullandı.

Erdoğan savcıların firarıyla ilgili şunları söyledi: Gezi ve 17 Aralık sürecinde, şahsımı resmi ziyarete gitmiştim. Beni yurtdışına kaçmakla itham eden ihanet şebekesinin mensuplarının, birer ikişer yurtdışına kaçtıklarını görüyoruz. Şu ana kadar 100’ü aşkın mensupları yurtdışına kaçmıştır. Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğunda, kaderin üstünde bir kader olduğuna inanan insanlarız. 

İşte daha yeni görüyorsunuz. Bu acımasız kararları verenler Gürcistan üzerinden Ermenistan’a kaçıyorlar. Tabi oradan da kim bilir nereye kaçacaklar, ayrı mesele… Şu anda Türkiye olarak bizler de iz sürüyoruz. Bunlarla ilgili, kırmızı bültenler hepsi… Bir kısmı Romanya’da yakalandı. Bunlar da yaka paça buraya gelip, yaptıklarının hesabını verecekler.

KOALİSYON YORUMU

Erdoğan koalisyon çalışmalalrıyla ilgili olarak, AK Parti ve Başbakan Davutoğlu'nu kast ederek "Kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yoktur" dedi.