Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Dizayn meselesi

Derde deva olmayan kurultayların partisidir CHP.
Eksen kaymaları, dizayn tartışmaları içinde yönünü arayan, eksenini tartışan 80 küsur yıllık bir partinin trajik görüntüsüdür CHP'nin yaşadığı.
Ana muhalefet ama muhalefet boşluğunun sembolü olarak anılmanın trajik görüntüsüdür.
Siyasi misyonu Ergenekon olup sanık sandalyesine oturan CHP, çağdaş Türkiye'ye hitap eden bir parti olamamanın sancısı içinde kurultaydan kurultaya savrularak, klik savaşları içinde bocalıyor. Sabık genel başkan "Ergenekon avukatlığı"na soyunmuş. Aktüel genel başkan "Neredeymiş o Ergenekon örgütü gidip üye olsak" deme bahtsızlığı içine girmiş. Ergenekon sanıklarından milletvekili çıkarmak gibi bir işe soyunmuş.

Trajik durum

CHP'de şu an tartışılan en başat konunun "Eksen kayması" ve "Dizayn meselesi" olması da trajik durumun ne kadar vahim noktalarda seyrettiğinin göstergesi.
Mesela Amerikalılar dizayn etmek için düğmeye bastılar iddiası akıyor bir yandan. Baykal'la CHP yenilenemiyordu, Baykal'ı kurultaylarla devirmek mümkün değildi, başına o iş getirildi ve yeni CHP'nin yolu açıldı... Ah şu Amerikalılar. Ulusalcı Önder Sav ile güya yeni CHP'yi inşa edecek olan Kılıçdaroğlu'nu buluşturdular Baykal'ı devirdiler, sonra Sav'ı tasfiye ettiler, sonra...
Amaçlarına ulaştı mı Amerika? Aslında Baykal kaseti ortaya çıktığında asıl, "CHP Baykal'la iktidar alternatifi olamıyor, Baykal ile AK Parti'ye rakip üretilemez. Kılıçdaroğlu CHP'ye hamle yaptırır" mantığı devredeydi. Yani operasyonu Ergenekon'un yaptığı kanaati hakimdi.
Şimdi CHP'nin "Ulusalcı, Kemalist" çizgiden uzaklaştırılması için operasyon yapıldığı tezi seslendiriliyor.
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Baykal operasyonunun arkasında kimin olduğu çok önemli ise malum kasetin özel yetkili savcının gündemine girmesinden neden rahatsız oldu Kılıçdaroğlu? Nasıl ortaya çıkacak savcı el atmadan o kaset operasyonunun önü arkası?

Misyon kurultayı

Şunun operasyonu, bunun operasyonu, bunun net biçimde ortaya çıkması lazım, bunun için de en başta Baykal'ın savcılara yardımcı olması lazım. Ama bence gerçekte yaşanan, CHP'de derin bir misyon sıkıntısıdır.
2012 Türkiye'sinde CHP nasıl bir misyona sahip çıksın? Dersim'i ne yapsın? İstiklal Mahkemeleri'ni ne yapsın? Tek parti uygulamalarını ne yapsın? Atatürk'ü nereye koysun, İsmet İnönü'yü nereye koysun? İslam'ı ne yapsın, laikliği ne yapsın? Sünniler'i ne yapsın, Aleviler'i ne yapsın? Kemalizm'i ne yapsın, laikliği ne yapsın?
19 Mayıs'ta kafası karışıyor CHP'nin.
Milli Güvenlik derslerinde kafası karışıyor.
Anayasa'da kafası karışacak belli ki.
Aslında tüzük müzük kurultayından önce CHP'ye "Misyon kurultayı" lazım. İdeolojik anlamda netleşmek ve çağdaş Türkiye'ye tekabül eden bir parti olabilmek için...
Dersim'de Onur Öymen konuştu kıyamet koptu, Hüseyin Doğan konuştu kıyamet koptu. Üstelik her iki olayda kıyamet CHP bünyesinde koptu. Çünkü CHP tabanı 80 yıl içinde böyle bir farklılaşma ile gelmişti. Ama artık yürümüyordu.
Yeni Türkiye, yeni dünya, CHP'deki sancıyı artıracak. Bundan kaçmak mümkün değil. Dizayn söz konusu ise en iyisi CHP'yi Türkiye'nin dizayn etmesi...

bugün

Bu yazı toplam 867 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar