Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Çobanlara (liderlere-sorumlu olan herkese)

1. Her çoban (Lider, başkan) emri ve yönetimi altında tuttuğu kimselerden hesap verecektir. Kendisine bağlı olanların sayısı arttıkça görev ve mes'ûliyeti de o nisbette fazlalaşacaktır.

2. Çoban, etrafında toplanacak bu insanların zamanlarını, güçlerini, enerjilerini nasıl ve ne şekilde kullandığından da hesap verecektir. Bir lider etrafındakilere ne nispette faydalı oldu, ne kadar zararı dokundu, bunlardan ayrı ayrı ilahi divana hesap verecektir.

3. Çoban otoriter ve disiplinli olmalıdır. Bir taraftan düşman muhalifler korkarken diğer taraftan kendisine tabi olanlar cesaret sahibi olsunlar. Hizmetlerinde işlerinde dikkatli olmayan, cemaati kendisinden çekinmeyen, otoriter bir lidere sahip olmayan cemaatlere pek önem verilmez. Lider azimli fakat öfkeli olmayan, yumuşak huylu fakat otoriter olan bir şahsiyettir.

4. Çoban, eğer kendisine tabi olanlara karşı meşru olan otoritesini ve disiplinini kuramazsa, onların hakkına tecavüz etmiş sayılır ki, bu bir nevi onlara zulümdür.

5. Çoban, sürüsüne sahip olması için doyurucu, başı ve sonu belli bir plan ve programa sahip olmalıdır. Sadece işin edebiyatını yapmak tebaaya hiç bir şey kazandırmayacaktır. Çünkü muhatabının kafasına sadece söz eken, ürün olarak ancak hayal biçecektir.

6. Çoban, sürüsüne, kendisine tabi olanlara bilgi verirken, ayrıca bu bilgileri nerede, nasıl ve ne şekilde kullanacağını da öğretmelidir. Yoksa bu durum küçük bir çocuğun eline verilen silaha benzer.

7. Çoban, cemaatine sohbet ederken, başka cemaat ve gurup başkanlarının aleyhine olabilecek söz söylememelidir. Eğer bunu söylemek zaruri bir durumsa, bunu, kendisinin planlayacağı, organize edebileceği birilerinin aracılığı ile iletmelidir. Lidere yakışan faillerden ziyade, fiilleri ortaya dökmektir.

8. Çoban, tebaasının huzurunda ihtilaflı, şüpheli olan meseleleri konuşmamalıdır. İlim ehline sunulacak böyle mevzular onların arasında konuşulacak, görüşülecek ve neticesi alındıktan sonra cemaate, topluma bildirilecektir.

9. Çoban, tebaadan birinin, bir başka kardeşi aleyhine getireceği söze itibar etmediği gibi, böyle bir çığırın açılmasına göz yummamalıdır. Çünkü Resulullah Efendimiz, Ebu Davud'un Rivayet ettiği bir hadiste mealen: "Sahabelerimden hiç kimse diğeri hakkında bana bir şey anlatmasın. Çünkü ben sizinle karşılaştığımda gönlümün rahat olmasını sevmekteyim." buyurmuştur.

10. Çoban, tebaasını yaptıkları işlerden dolayı hesaba çekmeyi ihmal etmemelidir. Liderin cemaat üyesinden birini hesaba çekmesi, hem onun ve hem de diğerlerinin lidere olan güven ve itimadını kuvvetlendirir. Bu husus hem mükâfat ve hem de ceza vermede takip edilmesi uygun olan bir usul olarak anlaşılmalıdır.

11. Çobanın tebaası ile olan münasebetlerinde düşüneceği husus şu olmalıdır: Lider ben değil de o olsaydı ve onun bana nasıl muamele yapmasını uygun görüyorsam, ben de ona öyle muamele etmeliyim.

12. Hz. Ömer (r.a)'ın yukarıdaki hususa açıklık getirecek güzel bir sözünü, Hayatüs Sahabe isimli eserden öğreniyoruz: "Ben öyle bir adam arıyorum ki, âmir olduğu zaman toplumun bir ferdi imiş gibi ve âmir olmadığı zaman da âmir imiş gibi davransın."

13. Çoban yetiştirdiği ve yetiştireceği cemaat üyeleri üzerinde çok hassas davranmalıdır. Bunun için Rabbi ile olan münasebeti ne kadar kuvvetli olursa, tebaası, cemaati ile olan irtibatı o nispette olacaktır. Rabbi ile olan münasebetini kuramamış veya kurduğu halde çok zayıf kalmış bir lider, kendisine tabi olanlara veren el olmaktan çıkmış demektir.

14. Çoban, mümkün mertebe haftanın bir gününü hususi olarak Rabbine kulluk ve ahiretini hazırlamak için ayırmalıdır. Her ne kadar haftanın bütün saatlerinde aynı inançta ve amelde olsa bile, lider için haftada bir günlük inziva hayatı gerçekleşmelidir. Bir nevi haftanın bir gününü tamamen Rabbine ayıran lider, haftanın diğer günlerini Rabbinden istemeye yüz bulacaktır.

15. Çobanın böyle hususi bir gününde uğraşacağı Manevi işler ağırlık basmalıdır. Tevbe, istiğfar, gözyaşı, nevafil namazlar, salâvat okumak, zikir ve evrad, nefis muhasebe ve muhakemesi gibi amellere ağırlık vermelidir. Çünkü haftanın diğer günlerinde umumiyetle farz olan ameller ile daha fazla uğraştığı için belki nafilelere vakit bulamayacaktır. Çünkü çalışkan ve fedakâr liderin yapacağı işler, zamanından çoktur.

yeniakit

Bu yazı toplam 1583 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar