ırak'ta yeni hükumetin kurulmasının ardından Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren İbrahim Caferi TRT'ye konuştu. Caferi Irak hükümetinin çok zor şartlarda göreve başladığını, hükümet kurulurken IŞİD'in Musul'u işgal ettiğini söyledi. Caferi hükümet olarak Irak'taki bütün siyasi grupları kucaklamaktan yana olduklarını ifade etti.

Yeni hükümetin siyasi komşularla sabit ve istikrarlı olacağını belirten Caferi, hiç bir zaman bir taraf olmayacaklarını, ikili ilişkileri de daha da ilerletmeleri gerektiğini söyledi. Caferi, Türkiye-Irak ilişkilerini de değerlendirdi.

Irak Dışişleri Bakanı şunları söyledi:

"İlişkiler gelecek günlerde gittikçe ilerleyecektir. Irak’ta Saddam Hüseyin iktidarı düştükten sonra Bakanlık düzeyinde önemli görevlerim oldu. O dönem içerisinde de Türkiye’ye ziyaretler gerçekleştirdim. Şu anda da elimden geldiğince bu ilişkileri istediğim seviyeye getireceğim. Ayrıca bugün Dışişleri Bakanlığında görüşmelerim oldu ve bunlardan olumlu sonuçlar aldım. Sayın Cumhurbaşkanını ve Başbakanı da ziyaret edeceğim. Sayın Başbakanı, Davutoğlu’nu Bağdat’a davet edeceğim. Bizim Başbakanımız Türkiye’ye gelecek. Bugün konuştuğumuz konuların hepsi olumlu seyrediyor. Son derece önemli konular ve dosyalar elde ettik, bir çoğu olumlu şekilde seyretmektedir. Bizim ilişkilerimizde son dönemde, sizlerin de bildiği gibi bir "soğukluk dönemi" yaşandı, araya soğukluk dönemi girdi. Yalnız ben bu görevi aldıktan sonra, yani Irak Dışişleri Bakanı olduktan sonra bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğim. Ve ilişkileri en iyi seviyeye getireceğim."

"İki ülke arasında olan soğukluğu kesinlikle gidereceğiz"

Türkiye ve Irak adına yeni bir sayfa açıldğını belirten Caferi iki komşu ülke ilişkilerinde en önemli rolü sosyal yapının oynadığını ve ortak çıkarların önemli olduğunu ifade etti. 

Caferi şöyle devam etti:

"İkili ilişkilerimizin, dostluğumuzun tarihi yönleri var. Daha öncesinde Saddam Hüseyin iktidarı sırasında ve Türkiye’deki eski hükümet,  şu andaki iktidarın öncesindeki hükümet döneminde ara-ara soğukluklar yaşandı. Ancak bunlar hükümetler arasında yaşanıyor. Komşu iki halkın arasında kesinlikle oluşmamıştır. Şu anda Dışişleri Bakanlığı görevini üstleniyorum ve kendi adıma zaman geçtikçe ilişkileri daha ileri bir seviyeye getireceğime inanıyorum. Ankara’da çok önemli görüşmelere imza attık ve ziyaretimiz kapsamında da atacağız. Ve yeni bir sayfa açtık. Yeni bir aşama, ya da yeni bir sayfa diyelim biz ona… Ve en kısa zamanda bu iki ülke arasında olan soğukluğu kesinlikle gidereceğiz. Karışılıklı ziyaretler ve çıkar önemli. Yol haritasını sorduğunuzda, burada bizim için en önemli maddeler egemenliğin ve toprak bütünlüğünün ve iki ülkenin çıkarlarının korunması. Ve ayrıca ticari ilişkiler. Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmi aşağı yukarı 14-16 milyar dolar… Elimizden geldiği kadar bu oranı daha iyi bir seviyeye getirmemiz gerektiğine inanıyorum. Türkiye mallarının bir an önce Irak’a yayılmasını ve geniş bir yelpaze almasını istiyoruz. Diğer taraftan iki ülke arasında ortak bir tehlike söz konusu - IŞİD tehlikesi. Allah korusun, bugün Irak topraklarında IŞİD tehdidi yayıldıysa, Türkiye toprakları için de tehdit olabilir. Bu tehlikeyi ortak bir şekilde gidermemiz gerekiyor. Bunun öncesinde bir çok görüşmeye katıldım. Bir çok zirve düzenlendi.. Cidde’de, Paris’te,  New York’ta… Bunların hepsini yavaş yavaş ele almamız gerekiyor. Bahsettiğimiz yol haritasının bir parçası da bu sayılır. Yatırımlar konusunda; elbette bizim sahamız Türk yatırımcılarına ve yatırımlarına açıktır. Türk yatırımcıların bu alanda faaliyetlerini genişletmesi bizim yararımıza olacaktır. Türkiye’nin islam coğrafyasında, Avrupa Birliği'nde, Birleşmiş Milletler'de ne kadar önemli olduğunu her kes çok iyi biliyor. Ayrıca Irak’ın islam ülkelerinde rolü çok önemli. Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi bölge halkı açısından da son derece önemli etki yaratacaktır."

"Irak halkı IŞİD’e karşı beraber çalışmaya başladı"

Terör örgütü IŞİD'le mücadelede geri sayımın başladığını bildiren Caferi Irak halkının IŞİD'e karşı beraber çalışmaya başladığını söyledi:

"Savunma ve İçişleri bakanlığına atamalar yapıldıktan sonra IŞİD’e karşı geri sayım daha hızlı bir şekilde başladı. Doğrudur, Bağdat’ta bazı patlamalar oluyor. Ancak birkaç gün önce Kerbelada'ydım. Kerbelada milyonlarca kişi Aşura için toplanmıştı. Eskisi gibi ne patlama, ne de çatışma yaşandı. Cerfısa adında bir bölge IŞİD tarafından ele geçirilmişti, ancak Irak ordusu bu noktada çatışmalarda galip geldi ve bölgeyi geri aldı. Diğer taraftan Beyici… Biliyorsunuz ki zengin petrol yataklarının olduğu bir nokta. Burası da IŞİD’ten geri alındı. Irak ordusu hakimiyet sağladı. Musul tarafına bakacak olursak, Musul halkı ile IŞİD arasında çatışmalar başladı. Eskiden tamamen işgal altındaydı. Şimdi çatışmalar var. Dediğim gibi, geri sayım başladı. Irak silahlı kuvvetleri karadan mücadele verirken ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri hava saldırıları ile IŞİD’in ilerlemesini durduruyor. Onun dışında tüm dünya ülkeleri terör örgütüne karşı Irak’ın yanında saf tutumaya bayladı. Doğrudur, yakın noktalarda çatışmalar var, ama dediğim gibi geri sayım işliyor ve IŞİD durduruluyor".  

"Yabancı askerin Irak topraklarına tekrar girmesini istemiyoruz"

Irak ordusunun IŞİD'le mücadele konusunda destek aldığını söyleyen, fakat yabancı askerin Irak'a girdiği iddialarını kesin bir dille yalanlayan Caferi şöyle devam etti:

"Ordumuz karadan ilerlemeye devam ediyor. Ve hiçbir zaman yabancı askerin Irak topraklarına tekrar girmesini istemiyoruz. Irak Hükümeti olarak bu tavrımızı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine de ilettik. Evet doğrudur, şu an hava desteği alıyoruz, Irak bombalanıyor, IŞİD hedef alınıyor, ancak şu an aldığımız destek lojistik destek ve bilgi paylaşımı. Irak ordusu IŞİD’le mücadele etmeye kadirdir ve bunu yavaş-yavaş gerçekleştiriyor. Şu anda 1 milyon 800 bin  sivil IŞİD’den kaçtı, komşu vilayetlere sığındı. Ama dediğim gibi, yabancı askeri, Irak ordusu dışındaki bir askeri kara operasyonu için Irak’a kabul etmemiz mümkün değildir."

"Stratejik ilişkilerimize devam etmemiz gerekiyor"

Türkiye ile stratejik ilişkililerin devam etmesinin gerekliliğine vurgu yapan Caferi sözlerine şöyle devam etti:

"İki halkın çıkarlarını gözetmemiz gerekiyor. Bugünden itibaren eski ilişkileri geride bırakıyoruz, maziyi geride bırakıyoruz.Yeni bir sayfaya ve yeni bir güne bakıyoruz. Türkiye ve Irak arasındaki en önemli dosyalar ticaret, ekonomi ve yatırımlar. Irak'ta şu anda Türk malları çok değerli. Özellikle diğer ülke malları ile mukayese edersek, Türk ürünleri çok-çok daha değerli. Ayrıca yatırımcılara da davetim var. Gelin yatırımlarınızı Irak içinde yapın. Eğer ticari anlamda birliğimize devam edersek, bu, siyasi arenaya da olumlu bir şekilde etki edecektir. Sonuç olarak, en önemli şey ilişkilerde devamlılıktır. Ve Türkiye sadece yakın coğrafyamızda, bu bölgede değil, tüm islam dünyasında önemli roller almalı".