Bu “ittifak”tan hayır çıkmaz... O halde, saldır!

Dünkü Akit"te, Ankara muhabirimiz Hasan Tosun"un; Başbakan Tayyip Erdoğan"ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ile yaptığı bir röportaj vardı... Yalçın Akdoğan, gündemle ilgili "çok çarpıcı açıklamalar" yapıyor ve özetle diyordu ki;
¥ "Devlet ile millet arasına örülen duvarları yıkan AK Parti"dir!"
¥ "CHP"de ideolojik olarak değişen hiçbir şey yoktur... CHP, eski CHP"dir!.. Kılıçdaroğlu"nun yaptığı popülizmdir!.. Her isteyene istediğini verme durumu, Makyavelist bir anlayıştır!.. Kılıçdaroğlu"nun tek özelliği, pişkinliğidir!"
¥ "MHP tabanı ile tavanı arasında temsil krizi, fikriyat kayması ve maneviyat aşınması var... MHP, tabanın istediği klasik çizgisine gelmelidir."
Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, bir "siyasetçi" olmanın çok çok ötesinde bir "bilim adamı"dır, bir "sosyolog"tur.
Dolayısıyla toplumu iyi okur.
SON KOZLARINI OYNUYORLAR!
Dünkü röportajda, benim en çok ilgimi çeken cümlesi şu oldu:
"Statükocular, son kozlarını oynuyor..
Amaçları AK Parti"nin yeni anayasa yapmasını engellemek.
Bu işbirliğini, meydanlarda çok somut olarak görüyoruz. Birbirlerinin kampanyalarına destek veriyorlar. Hatta oy verme bazında bir işbirliği var.
Örneğin, Elazığ"da, CHP ve BDP biraz daha güçlü olanı destekleyecek... Yani bu işbirliğini oy verme noktasına kadar götürdüler. AK Parti"nin Meclis"teki sandalye sayısını aşağılara çekmeye çalışıyorlar.
Şu anda arazide somut bir işbirliği var... CHP konvoyu geçerken MHP alkış tutuyor. MHP"nin açılışlarına CHP"liler katılıyor. CHP"nin mitinglerine BDP"liler destek veriyor.
AK Parti için kepenk kapattıran terör örgütü, CHP için aynı baskıyı yapmıyor. Bunu sahada görüyoruz. Muhtemelen sandıklarda da sonuçlarını göreceğiz."
Söyleyin hele;
Yalçın Akdoğan"ın bu "tesbit"lerine itiraz eden biri çıkar mı?.. Hepsi de yerinde ve "çok doğru" tesbitler...
Gerçekten de;
"Statüko, son kozlarını oynuyor!"
TEK HEDEFLERİ AK PARTİ!
Hele hatırlayın o olayları:
¥ YSK"nın, bazı "BDP"li adaylar"ın adaylıklarını iptal etmesi üzerine, sokakları "savaş alanı"na çevirmişlerdi.
¥ Bölgedeki "AK Parti büroları"na ve önceki gün, Ankara"daki "AK Parti İl Merkezi"ne saldırdılar!
¥ "Çatışmadan uzak durmak" isteyen Mustazaf Der binalarına saldırıp, Yüksekova"da, Dernek Şube Başkanı Ubeydullah Durna"yı katlettiler.
¥ "Şırnak Cizre"de, "İHL öğrencileri"nin kaldığı yurt binasına "molotof" atarak; yurt binasını, içindeki öğrencilerle birlikte cayır cayır yakmak istediler!.. Malûm, bir çocuk ciddi şekilde yandı, ikisi hafif yaralandı!..
Şükürler olsun ki;
Müdahale zamanında yapıldı da, çocuklar diri diri yanmaktan kurtuldular!..
Bunun gibi, 100"ü aşkın saldırı!..
Ve önceki gün...
¥ Başbakan"ın konvoyu Hopa mitingi öncesinde ve sonrasında saldırıya uğradı. Miting alanında yaşanan arbede sırasında emekli öğretmen Metin Lokumcu, kalp krizi geçirerek vefat etti.
Mitingten sonra konvoya yapılan saldırıda ise, başına taş isabet eden Başbakan"ın koruma polislerinden biri, araçtan aşağıya düştü. Beyin kanaması geçiren polis memurunun hayati tehlikesi sürüyor...
Peki, bu olayın müsebbibi kim?
Hopa"da CHP afişinin yanına asılan Halkevleri adlı örgütün afişindeki şu ifade her şeyi açıklamaya yetiyor:
"Tek yol sokak!"
BDP DESTEKLİ CHP MİTİNGİ
Gelelim, Diyarbakır"a...
Malûm; önceki gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Diyarbakır"daydı... "İstasyon Meydanı"nda miting yaptı...
Peki, kimler katıldı?..
Elbette CHP"liler ve BDP"liler!..
Şu "ittifak"a bakar mısınız;
Hakkari"den sonra Diyarbakır"daki "CHP mitingi"ni de BDP destekliyor!..
Merak ediyorum;
Ellerinde "BDP ve PKK Bayrakları" ile mitinge katılan "BDP"liler" de olmasaydı, o meydanda "kaç CHP"li" olacaktı?..
"Katılım o kadar az"dı ki;
Habertürk"ten Balçiçek İlter, meydandan katıldığı canlı yayında; kalabalığın "2-3 bin kişi kadar" olduğunu söyledi.
Milliyet"ten Mehmet Tezkan ise, "fiyasko"yu şöyle dile getirdi:
"CHP, herhangi bir belde veya kasabada miting yapsaydı, bundan daha fazla kalabalık toplardı!.. CHP gibi büyük bir parti için, çok küçük bir kalabalık!"
Düşünebiliyor musunuz;
"1 milyon nüfuslu Diyarbakır"da, gele gele "2-3 bin kişi" geliyor... Hatta, bazı gazetecilere göre bu rakam, "Taş çatlasa bin kişiyi geçmez!.."
Onların çoğu da BDP"li!..
Ama, CHP"ye "boykot" yok!..
Tam aksine "destek" var!..
"Kepenk"ler açık,
"Çöp"ler toplanmış!..
ERDOĞAN DİYARBAKIR"DA
Önceki günkü "CHP-BDP ittifakı" buydu... Ya, dünkü "AK Parti mitingi"nde neler oldu?..
Bildiğiniz gibi; Başbakan Erdoğan, Diyarbakır"a gitmeden önce, İstanbul"da, "Diyarbakır, İzmir ve İstanbul"la ilgili yeni projelerini" açıkladı.
Diyarbakırlılara seslenip, dedi ki;
"Suriçi"ni yenileyeceğiz!.. Sivil havaalanı açacağız!.. Dicle Nehri kenarında yeni bir yaşam alanı kuracağız!..
Diyarbakır"daki mevcut hastaneyi büyütüp, bir hastane daha inşa edeceğiz... Diyarbakır ve Şanlıurfa arasına otoyol yapacağız."
Dikkat edin;
"İdeoloji"den değil, "hizmet"ten söz ediyor Tayyip Erdoğan...
Ama, buna rağmen;
Özellikle Bağlar semtinde "kepenkler yine kapalı"ydı!.. Aynı Bağlar"da; bir grup BDP sempatizanı ve PKK"lı, polise; "taş, molotof, havai fişek ve ses bombası" attı!.. Mitingin yapılacağı alanın giriş noktasına "ses bombası" atıldı... Bazı bölgelerde "çöp"ler yine toplanmadı!..
Hem de; önceki gün düzenlenen operasyonda "37 adet molotof ve molotof yapımında kullanılan 32 adet şişe" ele geçirilmesine rağmen!..
Sizin anlayacağınız;
Kılıçdaroğlu"nu bağrına basan BDP, Başbakan Erdoğan"ı konuşturmamak için elinden geleni yaptı...
Ama yine de konuştu Erdoğan...
Hem de; Kılıçdaroğlu gibi "bin kişi"ye değil, "onbinlerce kişi"ye konuştu... Diyarbakır halkı; "KCK"nın baskı, tehdit ve bildirilerine rağmen" miting meydanına geldi ve Erdoğan"ı dinledi.
Kutluyorum Diyarbakır halkını...
Hele de; Erdoğan, "İHL yurduna saldırı"dan ve "BDP"lilerin Cuma Namazı"(!)ndan söz edince, meydandan yükselen "yuh" sesleri, son derece ilginç geldi bana...
Meydandaki halk;
BDP"yi de yuhladı, CHP"yi de!..
CHP-MHP-BDP İTTİFAKININ BELGESİ
Peki, bütün bunlar neyin göstergesi?.. Kim, ne yapmaya çalışıyor?..
Yalçın Akdoğan"ın dediği gibi;
Statüko "son koz"larını oynuyor!..
Baktılar ki;
BDP"nin pompaladığı "oy sıçraması" yaşanmayacak!.. Hatta, tam aksine, BDP, bazı "aday"larını geri çekip, diğer adayları riske atmamayı düşünüyor!..
Baktılar ki;
Kılıçdaroğlu"nun "Yeni CHP" söylemi tutmadı... Dolayısıyla, "tek başına" veya "MHP ile koalisyon" kurarak "iktidar" olma şansı yok!..
Malûm; Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP de, "Statüko"nun beklentileri"ni karşılayamadı... Bir yandan "Türkeş"in çizgisi"nden uzaklaşan, bir yandan da "kaset skandalları" ile sarsılan MHP, Van"ın Başkale ilçesinden sonra, dün de Şırnak Cizre"de "şok" yaşadı...
Düşünebiliyor musunuz;
MHP gibi "Türkçü" bir partinin Başkale ve Cizre ilçe yönetimi, BDP gibi "Kürtçü" bir partiye iltihak etti!..
Şanlıurfa Suruç"ta ise;
Birkaç gündür, CHP"nin seçim araçlarından "BDP"ye destek anonsları" yapılıyormuş, iyi mi?..
Ve yine;
BDP, pek umudunun olmadığı Elazığ"da "MHP"yi destekleme" kararı almış!..
Öyle bir manzara ki;
"At iziyle, it izi birbirine karışmış!"
Öyle bir "ittifak" ki;
Suruç"ta CHP, BDP"yi, Elazığ"da BDP, MHP"yi destekliyor!..
Kimin eli, kimin cebinde; kimin oyu kimin sandığında belli değil!..
Herhalde söylemeye gerek yok;
"Tek hedef AK Parti!"
Kendilerinin "zayıf" olduğu yerlerde "diğer parti"leri destekliyolar ki, AK Parti "güçlü" çıkmasın!..
Başbakan Tayyip Erdoğan"ın "Silivri Kandil ittifakı" dediği, bu olsa gerek!..
CHP, İZMİR"İ KAYBEDEBİLİR
Ama, "statükocu"lar, yapılan tüm bu "ittifak"lardan da ümitli değiller...
Büyük panik halindeler!..
Mesela CHP, Antalya, İzmir ve Eskişehir"de, beklemediği bir "hüsran" yaşayabilir ve hatta "hezimet"le karşılaşabilir.
Çünkü Antalyalı, İzmirli ve Eskişehirli seçmen, "ideoloji"nin karın doyurmadığını farketmiş, artık "hizmet" beklediklerini ifade etmeye başlamış...
"İzmir halkı" şöyle diyormuş:
"İzmir bir cazibe merkezi ve parmakla gösterilen bir kent iken, Konya, Kayseri ve Gaziantep gibi şehirler bir kasaba görünümündeydi... Ama ne oldu?.. Konya, Kayseri ve Gaziantep; bugün parmakla gösterilen şehirler oldular!.. Peki, ya İzmir?.. Biz; ilerlemek ve hatta yerinde saymak şöyle dursun, gerilemeye başladık!..
Anladık ki;
CHP"nin kuyruğuna takılmakla bir şey olacağı yok...
Bu defa AK Parti"ye bir şans verelim de, artık hizmetle tanışalım!"
Dün, İzmir"de çalışan "kulağı delik bir gazeteci" ile görüştüm... "Havalar nasıl gidiyor?" diye sorunca; "Sorma" dedi, "Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay"ın İzmir"den aday gösterilmesi, galiba İzmirlinin ezberini bozacak!"
Şunu da ekledi:
"Eğer AK Parti, CHP"den daha fazla oy alır, daha fazla milletvekili çıkarırsa, hiç şaşırmam.
Bunun, Kemal Kılıçdaroğlu da farkına varmış olmalı ki; geçtiğimiz günlerde yaptığı mitingle yetinmeyip, 11 Haziran"da yine İzmir"e gelecek ve İzmir"in bütün ilçelerini dolaşıp, finali burada yapacak!..
Senin anlayacağın;
Korku, dağları sardı!..
CHP"nin İzmir adayları bile, şu anda büyük bir panik yaşıyor!..
Eğer İzmir"de yenilgiye uğrarlarsa var ya, CHP için tam bir yıkım olur!"
TEK ÇARELERİ SALDIRMAK!
Önceki gün ve dün yazdım;
Antalya ve Eskişehir de, İzmir"den pek farklı değil!.. Mustafa Akaydın ve Yılmaz Büyükerşen"in "tam bir enaniyet abidesi" olmaları ve kendi "ego"larını her şeyin üstünde tutmaları, CHP"ye "hezimet" yaşatabilir!..
Tüm bunları ben biliyorum, benim kulaklarıma kadar geliyor da, "statükocular"ın bilmediğini, onların kulağına gitmediğini mi sanıyorsunuz?..
Her şeyi onlar da biliyor,
Onlar da görüyor, duyuyor!..
Peki, ne yapacaklar?..
Baktılar ki, "AK Parti"nin gümbür gümbür gelmesi"ni "demokratik" yollardan engelleyemeyecekler, onlar da; "tehdit, şantaj, baskı, korkutma, iftira ve hakaret" yöntemlerinin yanısıra, artık "fiili saldırı"lara da başladılar!..
Ne yapsınlar;
"Başka çareleri yok!"
Yalçın Akdoğan"ın dediği gibi;
"Son kozlarını oynuyorlar!"
Ama, öyle sanıyorum ki;
12 Haziran"da "milletin yumruğu"nu yediklerinde, yıldızları sayacaklar!..
Hele sabredin... Az kaldı!..

Diyarbakır"da BDP"yi dövmek!
AK Parti"nin dün Diyarbakır"da gerçekleştirdiği "miting" üzerine elbette çok şey söylenecek, çok şey yazılacak...
Ama ben, Tayyip Erdoğan"ın Diyarbakır"a gitmesini ve dahası, Diyarbakır"ın göbeğinde "PKK ve BDP"yi ağır sözlerle eleştirmesi"ni, bir anlamda "evire-çevire dövmesini" önemsiyorum.
Düşünebiliyor musunuz; "BDP"nin kalesi" olarak bilinen Diyarbakır"da, Başbakan; BDP için; "Bunların İslâm"la ilgisi yok!..
Bunlar, dine fitne sokmaya çalışıyor!.. PKK"dan güç alan BDP, bizi bölmek istiyor" diyor...
Bunları Diyarbakır"da söylemek, elbette "yürek" işidir... Ama, hemen ifade edelim ki; "Diyarbakır halkı" da ne kadar "yürekli" olduğunu gösterdi... PKK, KCK ve BDP"nin; bütün "tehdit"lerine, "bildiri"lerine ve "molotoflu saldırı"larına rağmen, Diyarbakır halkı boyun eğmedi, 3 Eylül 2010"daki "referandum mitinginden daha fazla kalabalık"la katıldı dünkü mitinge... Dahası; Erdoğan"ın "BDP ve CHP"ye yönelik elşetirileri"ne destek verip, meydanı "yuh"larla inletti... Diyarbakır"da; PKK ve BDP"ye "yuh" çekebilmek, gerçekten "yürek" ister... Ama halk, "öfke"sini gösterdi!..
Erdoğan, Diyarbakır halkına "kardeşlerim" diye hitap etti. Ve onlara, Selahaddin-i Eyyubi"den, Şivan Perver"den, Ahmet Kaya"dan söz etti...
Yani, hem "tarih birliği"ne, hem "din kardeşliği"ne vurgu yaptı...
"Kürt vatandaşlar"la ilgili "icraat"ları ise, meydandan "alkış"lı, "zılgıt"lı destek gördü.
Kısacası; Kılıçdaroğlu"nun, sadece "bin" kişiye hitap ettiği Diyarbakır"da, Erdoğan "onbinlere" hitap etti...
"Türkiye"nin partisi" olmak, galiba böyle bir şey!..

 
akit

Bu yazı toplam 1175 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar