KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 311. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla:
Ey inananlar, adâleti tam yerine getirerek Allâh için şâhidlik edenler olun, kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa, (şâhidlik ettiğiniz kimseler) zengin veya fakir de olsalar (adâletten ayrılmayın). Çünkü Allâh, ikisine de daha yakındır (onları sizden çok kayırır). Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer (şâhidlik ederken dilinizi) eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allâhyaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa Suresi 135. Ayet)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Zihinlerde bir put daha devriliyor. İnsanların güven ve emniyet telakki ettikleri bir kurum daha çöküyor. 20. Yüzyılın modern putlarından birleşmiş milletler yine batılın yanında olduğunu ve her zaman güçlüyü destekleyeceğini ortaya koyuyor. Birinci dünya savaşının galiplerinin dünyayı şekillendirdikleri birleşmiş milletler projesi bu gün dünyaya şekil vermeye devam ediyor. Dünyayı düzenliyor onu dizayn ediyor fakat bu düzenlemede Müslümanlara her hangi bir fayda meydana gelmiyor.
Birleşmiş milletler yapılanmasında Müslümanları temsil eden bir gücün olmaması bu yapılanmanın ana niteliğini ortaya koymaya yetecek bir karinedir. Yaşadığımız yüzyılın son çeyreğindeki Müslümanlara yönelik hemen hemen her saldırının arkasında bulunan birleşmiş milletler bugün Mısır ve Suriye'de meydana gelen katliamlarında ya ana müsebbibi yada göz yumucusudur.
Suriye'de meydana gelen kimyasal saldırının birleşmiş milletlerin gözlemci heyetine on kilometrelik bir mesafede meydana gelmesi fakat birleşmiş milletlerin bu hususta net bir açıklama yapmamış olması meseleyi açıkça ortaya koymaktadır. Bosna'da, Afganistan'da, ırakta birleşmiş milletler gözetiminde yapılan katliamların bir yenisi sergilenmektedir. Kimyasal silah üreten ve bunu dünyaya pazarlayan ülkelerin tamamı birleşmiş milletler güvenlik konseyi üyesidir. Birleşmiş milletler de üç süper devletin siyaset arenasından ibarettir.
Suriye'de meydana gelen katliamları ister kimyasal silah ile gerçekleştirilmiş olsun ister konvansiyonel silahlar ile her türlüsünü lanetliyoruz! Bu zulmü gerçekleştirenler kim olursa olsun onların zalimler olduklarını da ifade ediyoruz. Suriye'deki baas zulmü dökülen kanın elbette ki müsebbibidir. Bunun ile birlikte İslam dünyasının bölünüp parçalanması ile alakalı büyük proje zalim esed ve baas rejimi üzerinden gölgelenmemelidir. İslam coğrafyasında ki dökülen kanın israilin varlığının güvence altına alınma çabası olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır.
Büyük Ortadoğu projesi hiçbir kan ile gölgelenemeyecek kadar büyük bir projedir. Yapılan her zulmü telin ederken zulmün icracılarını telin edip onlara karşı mücadele verirken bu zulümlerin asıl müsebbibleri unutulmamalıdır. İslam dünyasının en büyük düşmanlarının İsrail ve amerika olduğu gerçeği sürekli hatırda tutulmamalıdır. İslam coğrafyasındaki zalimler adları esed, mübarek, abdülfettah da olsa zulümleri telin edilirken bunların ağababalarının amerika ve İsrail olduğu unutulmamalıdır.
Müslüman halkımızın vicdanlarını kanatan onlarca zulüm haberinin peş peşe gelmesi hamasi tutumlara duygusal reflekslere sebebiyet vermemelidir. Unutulmamalıdır ki bizim hamasi tavırlarımız, bazı devletlerin mezhep ve kan üzerinden siyasetlerinin bir parçasına dönüşebilir. Ümmet üzerinden verilen mücadelemiz hamasi tutumlarımız ile milli söylevlere kayabilir. Ve mücadelemizin millileşme tehlikesi ortaya çıkabilir. Müslüman halkımızı tepkilerin de ümmet bilincini önde tutmaya ulusal algılara ve söylevlere dönüştürülmemesine azami gayret göstermeliyiz.
Bizim acılarımız, dökülen kanlarımız, yok edilen değerlerimiz kimsenin siyasetinin bir parçasına dönüştürülmeyecek kadar kutsaldır!
Buradan Mısır'da verilen şanlı direnişi tekrar tekrar selamlıyor, ümmetin zihninde ve amellerindeki kirliliği giderecek bir rüzgar olmasını canı gönülden arzuluyoruz.

Tarihin bir ibret levhası olduğu sonu kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı tevhit ve adalet üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 312. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 17 ŞEVVAL 1434 - 24 / 08 / 2013