Azerbaycan Konsolosluğu'na Yürüyüş Çağrısı

Azerbaycan Konsolosluğu'na Yürüyüş Çağrısı

Azerbaycan Hicab Tutsakları ile Dayanışma Komitesi, 6 Nisan Cumartesi Saat 15:oo'de Azerbaycan konsolosluğuna yürüyüş düzenliyor...

Aliyev diktatörlüğünün okullarda hicabı yasaklaması sonrasında İslam'ın mukaddesatını savunmak için kararlı mücadelesini sürdüren İslam alimlerinden Hacı Tale Bağırov'un rejim güçleri tarafından yeniden tutuklanması üzerine Türkiye'nin değişik illerinde "Azerbaycan İslami direnişi ve hicab tutsakları ile dayanışma" amacıyla protesto gösterileri düzenleniyor.

Azerbaycan Hicab Tutsakları İle Dayanışma Komitesi tarafından yapılan açıklamada, "hicab yasağını protesto ettiği için daha önce tutuklanıp 1.5 yıl hapiste kalan İslam alimlerinden Hacı Tale Bağırov'un rejim güçleri tarafından sahte suçlamalarla yeniden tutuklanması üzerine, İstanbul'daki Azerbaycan konsolosluğuna bir protesto yürüyüşü düzenleyeceğiz" denildi.

Açıklamada, Aliyev diktatörlüğüne karşı hicab yasağını protesto ettikleri ve zulme karşı direndikleri için Azerbaycan'ın önde gelen alimlerinden ve siyasetçilerinden 200'den fazla müslümanın zindanlarda bulunduğu, iki tutsak müslümanın zindanda şehid olduğu, tüm bu zülüm, baskı ve işkencelere rağmen İslami direnişin dalga dalga yayıldığı belirtildi.

Açıklamanın devamında Türkiyeli Müslümanlara bir çağrı yapılarak şu ifadelere yer verildi:

"Azerbaycan halkı içinde saygın bir konuma sahip mücadeleci İslam alimlerinden Hacı Tale Bağırov, zulme, tuğyana ve zorbalığa karşı dimdik durarak, baskı ve tehditlere boyun eğmeyerek mücadelesine devam etti. O konuşmalarında sürekli olarak "bizim yerimiz ya meydanlardır, ya da zindanlar. Ya bizi meydanlarda katledersiniz, ya da zindanlarda. Ama asla yolumuzdan döndüremezsiniz" diyordu. "Ölene kadar dinimizi ve mukaddesatımızı savunmaya devam edeceğiz, zira bizim mektebimiz direniş ve şehadet mektebidir" diyen Bağırov Türkiye'ye geldiğinde Türkiyeli Müslümanların Azerbaycanlı Müslümanların direnişine verdiği destekten dolayı şükranlarını sunmuş ve her zaman bu direnişin yanında durmaya çağırmıştı.

Şimdi bizler de değişik İslami kuruluşlar tarafından teşkil edilen "Azerbaycan Hicab Tutsakları ile Dayanışma Komitesi" olarak, ümmet ve kardeşlik sorumluluğu ile Azerbaycan'daki hicab tutsakları ile dayanışma içinde olduğumuzu ve bu kutlu mücadelelerinde onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımızı, zulüm ve tuğyanın tüm zincirleri kırılıncaya kadar da bütün varlığımız ile bu kardeşlerimizle omuz omuza olacağımızı bir kez daha haykırmak üzere, 6 Nisan Cumartesi günü İstanbul'daki Azerbaycan konsolosluğuna bir protesto yürüyüşü düzenleyeceğiz.

Bu kardeşlerimiz orada İslam'ın mukaddesatını ve Müslümanların onur ve namusunu savunmak için göğüslerini siper ederlerken, zindan, şehadet ve işkencelere boyun eğmeyip izzetli bir şekilde İslami direniş bayrağını yükseltirlerken Rabbimizin buyruğu üzere zulme uğrayan Müslümanlarla dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için bütün bacı ve kardeşlerimizi bu yürüyüşe katılmaya davet ediyoruz."

Komite tarafından yapılan açıklamada, yürüyüşün 6 Nisan Cumartesi günü Saat 15:00'de, Levent Metrosu önünden başlayacağı belirtildi.

Diğer yandan Türkiye'nin değişik bölgelerinde de Azerbaycan hicab tutsakları ile dayanışma gösterilerinin düzenleneceği bildirildi.

NOT: Protesto yürüyüşü Kudüs TV'den canlı olarak yayınlanacak


AZERBAYCAN HİCAB TUTSAKLARI İLE DAYANIŞMA KOMİTESİ BASIN AÇIKLAMASI

Bismillahirrahmanirrahim

"Müminler o kimselerdir ki, bir zulme uğradıklarında birleşir yardımlaşırlar" (ŞURA 43)

Değerli bacı ve kardeşlerimiz,

Bilindiği üzere bir İslam ülkesi olan Azerbaycan, Sovyet Rusya'nın dağılmasından sonra bağımsızlığına kavuşmuş ve müstakil bir Azerbaycan devleti kurulmuştu.

Sovyet Rusya döneminde bütün Müslüman cumhuriyetlerde olduğu gibi, Azerbaycan'da da müslümanlar unutulmaz zulümlerle karşılaşmış, İslam'ın değerleri ve mukaddesatı sürekli saldırı ile karşı karşıya kalmıştı.

Kardeş Azerbaycan Müslüman halkı bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, İslami köklerine daha çok yönelmeye, İslam'ın değerlerine daha çok sahip çıkmaya ve hayatını İslam'ın hükümlerine göre düzenlemeye başladı.

Azerbaycan halkı içinde özellikle gençler arasında gittikçe yükselen bu İslami uyanış bir taraftan ülkedeki tağut diktatörlüğünü kaygılandırarak bu sürecin kendi sulta ve diktalarına son vereceği korkusuna sevk ederken, diğer yandan da Azerbaycan üzerinde şeytani hesaplar yapan Siyonistleri de bu İslami uyanışı durdurmak için planlar yapmaya itmiştir. Sonuçta ülkedeki Aliyev diktatörlüğü ile siyonist İsrail rejimi arasında kurulan stratejik ittifakın ilk hedefi, İslami uyanışı ezmek olmuştur.

Bu amaçla önce camilerin yıkılması ile başlayan İslam düşmanlığı ardından okullarda başörtüsünün yasaklanması ile devam etmiş, bu zulüm ve ihanetlere karşı tepki gösteren ülkenin dindar insanları tutuklanıp zindanlara konulmuştur.

Bugün hicab yasağını protesto ettiklerinden dolayı 200'den fazla müslümanın zindanlarda bulunduğu Azerbaycan'da, Dr. Mövsüm Samedov, Hacı Abgül Süleymanov, Zülfikar Mikayilzade, Hacı Tale Bağırov, Hacı Feramiz gibi Müslüman halkın uyanışında önderlik eden nice İslam alimi ve dindar siyasetçiler zalim rejimin hedefi haline gelmiş, bu şahsiyetler rejim güçlerinin komploları ile tutuklanıp ağır hapis cezalarına çarptırılırken, tutsak Müslümanlardan Vakıf Abdullayev zindanda şehid edilmiştir.

Azerbaycan'daki İslami uyanışın genç liderlerinden mücadeleci İslam alimi Hacı Tale Bağırov, daha önce hicaba özgürlük eylemlerine önderlik ettiği gerekçesiyle tutuklanıp 1.5 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra 4 ay kadar önce serbest kalmasının ardından, hicab direnişindeki kararlılığından dolayı sahte suçlamalarla tekrardan tutuklanıp cezaevine konulmuştur.

Siyonist rejimle içine girdiği kirli ilişkiler ve stratejik ittifaklarla, ülkedeki İslami uyanışa savaş açan Aliyev diktatörlüğünün ülkenin en saygın ve itibarlı İslam alimlerini tutuklarken, "üzerinden narkotik çıktı" gibi ithamlarda bulunması, bu rejimin ne denli ahlaksız ve namert olduğunu ortaya koyduğu gibi, gerçekte kendi iğrenç yönlerini ifşa etmekten başka bir şey yapmamaktadırlar.

Sözüm ona toplum içinde mücadeleci İslam alimlerinin itibarını zedelemek ve onları yalnızlaştırmak isteyen ahlaksız rejim, bu hedefinde başarıya ulaşamadığı gibi, ülke Müslümanlarının bu alimlerin arkasında daha güçlü bir şekilde durmasına, onların kaldırdığı direniş bayrağının altında toplanmasına yol açmış, bugün Azerbaycan halkının gayreti ve şerefli Müslümanları bu direniş önderlerinin liderliği altında tek yumruk olmuşlardır.

Bugün Azerbaycan'da yaşanan süreç, tüm İslam dünyasında ve Ortadoğu'da diktatör rejimlere karşı yükselen özgürlük, adalet ve onur mücadelelerinin bir parçası durumundadır. Zira Azerbaycan'a hükmeden Aliyev diktatörlüğünün de devrim Zeynelabidin bin Ali, Hüsnü Mübarek gibi diktatörlerden hiçbir farkı yoktur. Allah'ın izniyle Azerbaycan halkı da bu diktatörlükten kurtulup kendi kaderini kendi eline alacak ve ülkede İslam'ın bayrağını dalgalandıracaktır.

Değerli bacı ve kardeşlerimiz,

Yine hatırlatmak isteriz ki, bugün Azerbaycan'da zindanlarda bulunan bu hicab tutsaklarının, özelde de Hacı Tale Bağırov'un en belirgin özelliği, siyonist işgal rejimine karşı Filistin halkı ile ortaya koydukları dayanışma ve bu gasıp düşman karşısında direnişleridir. Onlar Ermeni çetelerinin işgali altındaki Karabağ topraklarının özgürlüğü için ne kadar mücadele veriyorlarsa, Kudüs'ün özgürlüğü için verdikleri mücadele ondan daha fazladır. Gazze direnişi, Furkan Savaşı, Mavi Marmara ve Kudüs Günü dolayısıyla düzenledikleri eylem ve etkinlikler üzerine siyonistlerin hedefi haline gelmişlerdir.

Değerli bacı ve kardeşlerimiz,

Abgül Süleymanov, Mövsüm Samedov, Tale Bağırov gibi mücadeleci İslam alimleri sadece Azerbaycan halkının değil, bütün dünya Müslümanlarının iftiharıdırlar. Onlar İslam aziz değerlerinin savunulması canlarını ortaya koyan kahraman İslam fedaileri; zulüm, tuğyan ve istikbar karşısında evrensel İslami uyanışın sönmeyen meşaleleridirler. Onlar direniş meydanları ve zindanlardan başka bir yerde olmadılar; onlar baskılara, tehditlere boyun eğmediler.

Azerbaycan halkı içinde saygın bir konuma sahip mücadeleci İslam alimlerinden Hacı Tale Bağırov, daha önce tutuklanıp bir buçuk yıl hapiste kalmasına karşın zulme, tuğyana ve zorbalığa karşı dimdik durarak, baskı ve tehditlere boyun eğmeyerek mücadelesine yine devam etti. O konuşmalarında sürekli olarak "bizim yerimiz ya meydanlardır, ya da zindanlar. Ya bizi meydanlarda katledersiniz, ya da zindanlarda. Ama asla yolumuzdan döndüremezsiniz. Ölene kadar dinimizi ve mukaddesatımızı savunmaya devam edeceğiz, zira bizim mektebimiz direniş ve şehadet mektebidir" diyordu.

Şimdi bizler de değişik İslami kuruluşlar tarafından teşkil edilen "Azerbaycan Hicab Tutsakları ile Dayanışma Komitesi" olarak, ümmet ve kardeşlik sorumluluğu ile Azerbaycan'daki hicab tutsakları ile dayanışma içinde olduğumuzu ve bu kutlu mücadelelerinde onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımızı, zulüm ve tuğyanın tüm zincirleri kırılıncaya kadar da bütün varlığımız ile bu kardeşlerimizle omuz omuza olacağımızı bir kez daha haykırmak üzere, 13 Nisan Cumartesi günü İstanbul'daki Azerbaycan konsolosluğuna bir protesto yürüyüşü düzenliyoruz.

Bu kardeşlerimiz orada İslam'ın mukaddesatını ve Müslümanların onur ve namusunu savunmak için göğüslerini siper ederlerken, zindan, şehadet ve işkencelere boyun eğmeyip izzetli bir şekilde İslami direniş bayrağını yükseltirlerken Rabbimizin buyruğu üzere zulme uğrayan Müslümanlarla dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için bütün bacı ve kardeşlerimizi bu yürüyüşe katılmaya davet ediyoruz."

İşte Azerbaycanlı Alim Hacı Tale Bağırov'un Tutuklanma Nedeni

Kudüshaber