Arakan'da Müslüman liderler tutuklanıyor

Arakan'da Müslüman liderler tutuklanıyor

Arakan'da Müslüman liderler tutuklanıyor

Myanmar'da  Arakanlı Müslümanlar , hükümetin son dönemde bölgede kitlesekl boyutlarda tutuklamaların yapılması üzerine anayurtları oloan Arakan'dan kaçıyor.

Sivil toplum kuruluşu Arakan Projesi'nin başkanı Chris Lewa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir haftada sekiz bin Müslümanın  Arakan'dan ayrıldığını, bunun, 2013 yılı boyunca bölgeden kaçan arakamlı sayısından fazla olduğunu söyledi.

Lewa, Arakan'dan ayrılan Müslümanların, teknelerle Tayland ve Malezya'ya geçtiğini, Myanmar polisinin tüm bu olanlara seyirci kaldığını belirtti.

Arakan'da son dönemde dini liderlerin ve cemaat önderlerinin ardı ardına tutuklandığını ifade eden Lewa, bazı tutukluların işkenceye maruz kalarak öldüğünü savundu ve bu durumun, "halkın arasında bir çeşit paniğe yol açtığını" bildirdi.

Arakan Projesi, El Kaide örgütünün kısa bir süre önce Güney Asya yapılanmasını oluşturduğuna yönelik açıklamasının Myanmar hükümeti tarafında Rohingyaları hedef alan operasyonun "bahanesi" olarak kullanabileceğine inanıyor.

El Kaide'nin lideri Eymen el Zevahiri, yayınlanan bir videoda, örgütün Güney Asya yapılanmasını, Myanmar'daki Müslümanlar için "iyi haber" şeklinde müjdelemiş, Arakan  Müslümanlarının, "haksızlık ve baskıdan kurtulacağını" söylemişti.

Bu arada Tayland'ın güneyine gelen Arakanlıu müslümanlardan bazılarının, insan tacirlerinin ve yozlaşmış yerel yetkililerin tuzağına düştüğü biliniyor.

Bölgeye kitleler halindeki bu son kaçış, insan tacirlerinin kurduğu kamplarda Rohingyalara uygulanan vahşeti gözler önüne seren bir videonun ortaya çıkmasıyla aynı döneme denk geldi.

Halihazırda göçmen polisi tarafından incelenen videoda, ülkenin güneyinde ormanlık bölgede bir kampta iki adamın, Rohingyalı bir kadına tecavüz ettiği görülüyor.

Myanmar'da 2012 yılından bu yana meydana gelen ve Müslümanları hedef alan şiddet olaylarında, Yüzlerce kişi öldü, 140 bin kişi evsiz kaldı.

On binlerce Müslümanın, tekneyle Tayland, Malezya ve Avustralya'ya gitmek için insan tacirlerine büyük meblağlar ödediği belirtiliyor.

MYANMAR'A ZEHİRLİ KARIŞIM NİTELEMESİ

Uluslararası Kriz Grubu'nun, "Myanmar: Arakan Eyaleti Politikaları" başlıklı raporunda, Arakan eyaletinin, devlet ve toplumu karşı karşıya getiren çatışma ortamı, Müslüman azınlığı hedef alan dinler ve topluluklar arası çatışma, aşırı yoksulluk ve az gelişmişlikten oluşan "zehirli bir karışım içerdiği" belirtildi.

Raporda, bu zehirli karışımın, 2012 yılında eyalette patlak veren ve sonrasında devam eden şiddet olaylarına yol açtığı, ülkede siyasi havanın hala gergin olduğu ve 2015 sonunda yapılacak genel seçime hazırlanırken gerilimin artmasının beklendiği kaydedildi.

Arakan'daki mevcut durumun, Myanmar hükümetinin uluslararası destek ve yatırıma en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde itibarını ciddi biçimde zedelediği ve ülkede dönüşümün başarısına önemli tehdit oluşturduğu ifade edilen raporda, konuya yönelik herhangi bir siyasi yaklaşımda, sorunun hızlı ve kolay çözülmeyeceğinin farkındalığıyla hareket edilmesi gerektiği vurgulandı.

Uluslararası Kriz Grubu, Arakan eyaletinin karşı karşıya olduğu sorunların kökenlerinin, yıllardır süren silahlı şiddet, otoriter yönetim ve devlet ile toplumu karşı karşıya getiren çatışma ortamı olduğuna dikkati çekerek bu krizin, eyaletteki tüm toplulukları etkilediğini, sorunun sürdürülebilir ve çok yönlü bir cevap gerektirdiğini, aksi bir dumumun tüm ülkeye yansımaları olabileceğini bildirdi.

Raporda, Arakan eyaletinde, Myanmar'ın diğer etnik azınlıklarının karşılaştığına benzer sorunlar yaşandığı belirtilirken, bunlar, etnik azınlıkların kendi meseleleri üzerinde siyasi açıdan söz sahibi olmaması, ekonomik ötekileştirme, insan hakları ihlalleri, dil ve kültürel ifadeye getirilen kısıtlamalar olarak sıralandı.

Myanmar'da başta Rohingyalar olmak üzere Müslüman toplulukların, yıllardır artan bir şekilde sosyal ve siyasi hayatta ötekileştirildiği ifade edilen raporda, Müslümanların büyük bölümüne tam vatandaşlık verilmediğine ve şu anda parlamentoda Müslümanların oy hakkının kaldırılması yönünde çabaların varlığına işaret edildi, bunların, kışkırtıcı eylemler olabileceği değerlendirmesinde bulunuldu.