Abdurrahman Dilipak: Baal Döngüsü

Abdurrahman Dilipak: Baal Döngüsü

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

ABDURRAHMAN DİLİPAK / BAAL DÖNGÜSÜ HABERVAKTİ.COM

7 Temmuz ezoterik açıdan önemliydi. Bu fikre sahip olanlara göre “Baal’ın cinleri” ve “İblis” isimli “Cin’in Şeytanı Kanatlı Demon”ların o gün serbest kaldığı kabul edilir. Geçen hafta Malatya’daydık. Merak edenler Aslantepe’de “Kanatlı Demonların” yontma taş üzerinde kabarta resimlerini görebilirler. Bu “kanatlı şeytanları'' görmek için Malatya'ya gelmenize gerek yok, zaten orjinalleri Ankara’daki “Anadolu Medeniyetler Müzesi”nde. Orada sadece ölülerini değil, canlılarını da görebilirsiniz. Bakan göz, insan olarak her yerde “İns’in şeytanları”nı görebilir, elbette.

Şeytan çıldırdı. Meydan okuyor. Gelen sadece Aleyna Tilki değil, ya da Madonna’dan, Kelt İncili'ne yemin eden Cizvit Papa'nın, Evengelik ABD’nin başındaki, pedefolik satanist Cizvit Katolik Biden değil. LGBT durduk yere çıkmadı, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote de değil. Onlar “Şeytanın vahyi”.(!?) Bu konu “Enam 121”de şöyle ifade edilir: “Üzerine Allah’ın adı anılmayan (hayvan vd)lardan yemeyin! Şüphesiz ki o elbette yoldan çıkmaktır. Şüphesiz ki şeytanlar, dostlarına sizinle mücadele etmeleri için vahyeder (fısıldar)lar. Onlara uyarsanız siz de müşrik olursunuz.” Burada ve En‘âm 112’de geçen (vahiy) kavramıyla ilgili fiiller “fısıldamak” ve “vesvese vermek” gibi anlamlarda değerlendirilmelidir. Bakın “Üzerinde Allah'ın adı anılmayan” ifadesi, aslında sadece canlı hayvanlar için değil, daha genel kapsamda düşünülebilir. Bir Müslüman'ın hayatında Allah'a adanmayan, besleme çekilmeden yapılan her işte ve şeyde bir zaaf ve nakısa vardır. Allah'ın şeriatına aykırı, ona adanmayan, O’nun adını anarak, Onun o konudaki hükmünün ve o şeyin Onun rızasına uygunluğunun farkındalığını ifade eder. Bana kalırsa sentetik et, geni ile oynanmış, fıtratı değiştirilmiş/fıtratına müdahele edilmiş gıdaları da o kapsamda değerlendirmek gerekir. Bu ayet dar anlamda kesilen ve avlanan hayvanlar ile ilgili anlaşılabilir.

Bu ayeti açıklarken, bazı yorumcular bu ayeti şu şekilde açıklamışlardır: “Şunu da iyi bilin ki, tıpkı şeytanlar gibi İslâm mesajının karşısına dikilen Yahudi, Hıristiyan ve müşrik toplumların din ve siyaset önderleri, sizinle daha etkin biçimde mücâdele edebilsinler diye kendi müttefik ve dostlarına yeni taktik ve stratejiler öğreterek şeytanca fikirler ilham edeceklerdir. Dikkat edin; eğer verdikleri hükmü benimseyerek onlara gönülden itaat edecek olursanız, kesinlikle siz de Allah’tan başka varlıkların otoritesine boyun eğen birer müşrik konumunda olursunuz! Ve sonuçta, Allah’ın gazâbına uğrar, perişan bir duruma düşersiniz”. Bir başka mealde şöyle denilmektedir: “Üzerlerine, Allah'ın adı anılmadan, Allah'ın adı zikredilmeden kesilen hayvanların etinden yemeyin. Bu, hak dinin dışına çıkan, isyankâr, bozguncu bir davranıştır. Şeytanlar, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar, sizin hayata geçirdiğiniz dinî esasları, ilkeleri değiştirme konusunda mücadele etmeleri için dostlarına telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, siz de ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşanlardan olursunuz.” Umarım sentetik et ya da geni ile oynanmış ya da gen implantı yapılmış, Kimerik canlıları, Klonoidleri bu kapsamda değerlendirmek gerekecektir.

Enam 112 112,113’de şöyle buyurulur: “Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık. Bu şeytanlar ahirete inanmayanların kalblerinin o sözlere yönelmesi, ondan hoşnut olması ve kendilerinin işledikleri suçları işlemeleri için böyle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı, sen onları iftiraları ile başbaşa bırak”

7 temmuz 2023/(7) =7- 7-7 Hani şu Sirius, Marduk, Niburi’ni, Eric Von Daniken’in “Tanrıların Arabaları”nın dünya üzerinde etkilerinin görülmeye başladığı gün olarak kabul edilliyor. Onlara göre “Baal Kıral”dır (Latince: Baal enci aga). İblise tapanlar için Baal'ın kırallığı iblisin kırallığı anlamına geliyor. "Balenciaga" gibi markaların böyle bir zamana denk gelmesi boşuna değil. “İnsanları görünmez kılma gücü”ne sahip ve “66 İblis lejyonu”nu yöneten, “boğuk sesli” bir kral olarak tanımlanan bu Şeytan Kimerik (Klonoid) bir tanrıdır. Kedi, kurbağa, örümcek ve insan karmasıdır.

Baal, doğuyu denetleyen bir iblis görünmezlik gücüne sahip ve aynı zamanda “Şeytan tüyü” taşıtan, herkesin beğenisini kazanan, ikna gücü yüksek bir kişilik olarak tanınır..

Agar, Gemory (Gremory), Paimon iblislerinin hepsinin ayrı özellikleri var. Şimdi modacılar bu isimlerle, ürünleri şekil olarak özdeşleştirip markalaştırıyorlar. Bunların sembollerini tablolara, tattolarave logolara işleniyor. ''Gemory Design gemstone jewelry'' buna bir örnektir. Baal da öyle. Mercedes, Paris, Athena, Apollo ve Goliath filan hep öyle değil mi? Bizim MEB’in meşalesi, Olimpia, Olimpos'taki tanrılara gönderilen selam değil mi, ya da olimpiyatlar, Aydın olmak da öyle bir şey değil mi? “Aydınlanma/İlluminati”ye, “Tanrıdan çalınan ışık”a bir gönderme değil mi!

Mesela Gemory “düşes tacı“ takan ve bir deveye binen, gizli hazineleri açığa çıkarma ve geçmişle ilgili, şimdiki zaman ve gelecekle ilgili soruları yanıtlama gücüne sahip güzel bir kadın olarak tanımlanır. Kadınların sevgisi elde etme gücü için büyücüler onuun adını anarlar. Yani bize “Muhabbet muskası” denen işlemin Hristiyan dünyadaki karşılığı Gemory’dir. Özellikle ve öncelikle kadınların ve özellikle bakirelerin flört edinmesi bunun eseridir.

Gemory, demonolojik Grimoire'larda listelenen bir iblistir. 72 şeytan soylu ailesinden biridir. Bu grubun soyu Lilth’e dayanır. Bunlar bizde “Papaz büyüsü” olarak bilinen Gremory’nin , şifa ve kara büyü konusunda uzmanlaşmış bir ustalık sınıfıdır. Gemory 42 Lejyon'a hükmeden 8 dükten bir dük ya da prenstir. Soyu 72 Şeytan, soylu aileden biridir. Lilith soyundan gelir ve Lucifer’e bağlıdır. Batı'nın kıralıdır. Kiliseden psikopos seviyesinde birileri ile temas kurar. Paimo(n)'a gelince geçmiş ve gelecek olaylar hakkında bilgi, şeytanları oryantasyonu ortaya çıkarmak, algı yönetimi ile vizyonlar yaratmak, nefisleri ele geçirmek, ölüleri yeniden canlandırmak, kaybolmak, su altında kalmak kahinler ve sihirbazlar üzerinden "her tür şeyi yapma", "her türden insanı koruma altına alma” gibi yeteneklerinden bahsedilir.

Sormak gerek, birçok modacı neden tüm defileleri çok siyah ve şeytani işaretler, sembollerle yapıyor ve “idol/Önder/Put”(!?) kabul edilen sanatçılar, artistler üzerinden teşhir ediyorlar ve media üzerinden genele yayıyorlar. Baal Put’u / Şeytanı hakkında kitapta ne deniyordu: “Siz her şeyi en güzel yaratan Allah’ı bırakıp da Ba’le mi yalvaracaksınız?” (Saffat 37:125) Aslında Ba'al, ayette geçen, diğer kitaplarda da sözü edilen, “Hubel” gibi bir puttur, “Hubel” Şam'da ortaya çıkmış “bereket ve yağmur put”uydu. Firavunlar döneminde, Baal, özellikle Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün'de yaygın olan Kenan inancı içinde, doğurganlık, fırtına, yağmur ve tarımın tanrısı olarak kabul edilir.. Zamanla Baal, “doğanın gücü” ve “mevsimsel döngüler”le ilişkilendirildi. Çünkü tarımsal bolluk büyük ölçüde yağışlara ve olumlu fırtınalara bağlıydı. Bu nedenle, Kenanlı çiftçiler, bereketli hasatlar ve uygun mevsimler elde etmek için Baal'e tapınırlardı. Kenan mitolojisinde, Baal, genellikle evreni düzen ve uyum içinde tutmak için kaotik ve yıkıcı güçlerle mücadele eden savaşçı bir tanrı olarak tasvir edilir. Aynı zamanda, kız kardeşi ve bazen eşi olarak kabul edilen tanrıça “Anath” ile ilişkilendirilir. Bu konu bu kadar özetle bitmeyecek. “Yeni Dünya Düzeni”nden söz edenlerin hesap-kitapları büyük ölçüde bu inanca dayanıyor. Bu planlar, teolojik olduğu kadar mitolojik ve ezoterik bir arka plana sahiptir. “Baal Döngüsü”nü tam olarak kavramadan bu olanları anlamak kolay değil.

Bu konuda zaman içinte tekrar döneceğiz inşallah. Onların bir hesabı varsa Allah'ın da bir hükmü vardır ve galip olacak olan yalnız Allah'tır.

Selam ve dua ile.