Yapıcıoğlu: Türkiye'de İslami Muhalefet Boşluğu Var

Yapıcıoğlu: Türkiye'de İslami Muhalefet Boşluğu Var

Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Bazen muhalefetin yanlışlarına işaret ettiğimizde bazıları bize diyor ki; siz nasıl bir muhalefet partisisiniz ki iktidar partisi dururken muhalefeti eleştiriyorsunuz?” tepkisine değindi.

Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Bazen muhalefetin yanlışlarına işaret ettiğimizde bazıları bize diyor ki; siz nasıl bir muhalefet partisisiniz ki iktidar partisi dururken muhalefeti eleştiriyorsunuz?” tepkisine değindi.


Yapıcıoğlu, “Biz de diyoruz ki, yanlışı kim yaparsa biz onu eleştiririz. Toplumu ilgilendiren bir yönü varsa, topluma dokunan bir tarafı varsa yanlışı muhalefet yaparsa, bunun yanlış olduğunu söyleriz. İktidar da doğru yaparsa, başka bir muhalefet partisi de doğru yaparsa biz onu destekleriz.” şeklinde konuştu.


“İnsanlar ‘çocuğum sağ salim eve geri dönebilecek mi’ korkusu yaşamamalı”


Devletin varlık sebeplerinden birinin de vatandaşın can ve mal güvenliğini temin etmek olduğunu belirten Yapıcıoğlu,  insanlar sokağa çıkarken, daha önceki gibi; ‘nerede bir bomba patlayacak, nereden bir kurşun gelecek acaba, benim okula giden çocuğum sağ salim eve geri dönebilecek mi’ korkusunu yaşamamaları gerektiğini söyledi.


“Allah Bütün Müminleri kardeş ilan etmiştir”


Allah’ın (cc) insan için bir sınır koyduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Allah, insanı en güzel şekilde yaratmıştır. Nasıl hareket etmesi gerektiğini de ona göstermiştir. Bütün Müminleri de kardeş ilan etmiştir. Allah'ın ortaya koyduğu ölçüleri değiştiren insanlar, Allah'ın kendileri için takdir ettiğine, kendilerine hak olarak belirlediğine razı olmayanlar, başkasının hakkına göz dikenler ya da kendi hakkından fazlasını isteyenler. Bunlar sorun oluştururlar ve birbirleriyle uğraşıyorlar.” şeklinde konuştu.


“Belli bir etnik ve mezhebi kimliğin üzerine siyaset inşa etmek doğru değildir”


Yapıcıoğlu,  “Biz başından beri bunu söylüyoruz. Belli bir etnik ve mezhebi kimliğin üzerine siyaset inşa etmek doğru bir tarz değildir “ dedi.


Yapıcıoğlu, konuşmasına devamla şöyle dedi: “Ümmetin şu an içerisinde bulunduğu durumun en büyük sebebi bizim ittifaksızlığımızdır. Bizim birbirimize yanlış bakmamızdandır. Bizim Ümmet şuurunu uykuya yatırmış olmamızdandır. Veya onu yeterince dillendirmediğimizden dolayıdır.”


“Türkiye’de çok ciddi bir siyasi muhalefet boşluğu var”


İslam’ı ölçü alan, hal ve hareketini, söylemlerini buna göre tanzim etmeye çalışan bir parti olduklarını söyleyen Yapıcıoğlu, Türkiye’de çok ciddi bir siyasi muhalefet boşluğu olduğunu söyledi.


Yapıcıoğlu, “AK Parti ümmetin partisi midir? Böyle bir talebi, iddiası, niyeti var mıdır? Bilmiyorum. Bunu onlara sormak daha doğru olur. Fakat birileri bazı konularda sizinle aynı düşünüyor diye ‘o saha tamamen kapalıdır yeni bir siyasi partiye ihtiyaç yoktur’ demek çok doğru değil. Niçin doğru değil, ben inanıyorum ki, Türkiye’de çok ciddi bir siyasi muhalefet boşluğu var, özellikle İslami muhalefet.” ifadelerini kullandı.


“Başkenti Doğu Kudüs olan değil, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti”


Kudüs ile ilgili olarak İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) aldığı karara da değinen Yapıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çıkışını önemli gördüklerini söyledi.


Cumhurbaşkanının sözüne 'Başkenti Kudüs olan' Filistin diyerek başladığını belirten Yapıcıoğlu, bu sözün metne “Başkenti Doğu Kudüs..!” olarak geçmesini ise şöyle değerlendirdi. “Biz de şunu söyledik. Ey İslam Ümmeti! Eğer siz Kudüs’ün sadece doğusuna razı olursanız onlar Kudüs’ün tamamını sizden alır. Başkenti Doğu Kudüs olan değil, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti. Siyonizm orada bir devlet değildir. Asla da kabul edilmemelidir. Hiçbir İslam ülkesi o siyonist terör şebekesini 'devlet' olarak kabul etmemelidir. Ve onlarla bir ilişki kurmamalıdır. HÜDA PAR olarak meseleye bakışımız budur."


“Seçimlerle ilgili bir ittifak teklifi gelirse değerlendirmeye değer olup olmadığına bakarız”


MHP’nin açıkladığı ve isminin “Milli mutabakat” konulduğu sürecide değerlendiren Yapıcıoğlu, “Milli mutabakat nedir? diye sordu ve konuşmasına şöyle devam etti: “Biz millet derken millet-i İbrahim anlarız. Bizim millet anlayışımız budur. ‘İslam Milletidir.’ Ama etnik bir kimliği 'millet', olarak öne çıkarıp bu şekilde yapılan millet tanımıyla bizim millet tanımımız birbirine uymaz. Böyle bir konuda bize herhangi bir teklif, herhangi bir görüşme talebi gelmiş değil. Herhangi bir partiden HÜDA PAR’a seçimlerle ilgili bir ittifak veya bir seçim mutabakatı teklifi gelirse o teklifin değerlendirilmeye değer olup olmadığına bakarız. Eğer değerlendirilmeye değer bir teklif ise partimizin yetkili kurullarında bunu değerlendirir ona göre bir karar veririz."


“İsrail diye bir devleti kabul etmek caiz değildir”


İsrailin bir terör çetesi olduğunu ve kendisiyle hiçbir şekilde işbirliğine girilmemesi gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, israil diye bir devleti kabul etmenin caiz olmadığını söyledi.


Yapıcıoğlu, “Bu, siyaseten de doğru değildir. Şer’an de doğru değildir. Siz israili 'devlet' olarak tanırsanız, siz yılanla yatağa girmiş olursunuz. Neden? Çünkü siyonizmin inancı şudur; kendilerini Allah’ın seçkin kulları olarak görürler. Diğer bütün insanların da Allah tarafından onlara hizmetkârlık yapsınlar diye yaratıldıklarını kabul ederler." dedi.


“Bütün iktidarlardan nemalandı”


Devletin kadrolarına sızmak için Gülen hareketinin, siyasetten her zaman nemalandığını söyleyen Yapıcıoğlu, “Çünkü kendini, kendi gölgesini kendi cüssesinden çok çok büyük gösterdi ve neticede havayı iyi kokladı. Kim iktidara yakınsa ‘ben senin yanındayım seni destekleyeceğim, seni desteklersem sen iktidar olursun’ dedi. Böylece iktidardan nemalandı. Bütün iktidarlardan nemalandı. Hiç kimse bunu inkâr edemez." şeklinde konuştu.


“Çok ciddi bir kıyım yapıldı"


Memleketin asıl meselelerinde birinin de 28 Şubat olduğunu belirten Yapıcıoğlu, savcılığın 60 sanık hakkında müebbet hapis istemiyle bir mütalaa verdiğini hatırlatarak konuşmasını şöyle bitirdi:


“Evet, 28 Şubat da bir darbeydi. Bu darbeyi gerçekleştirenlerin mutlaka cezalandırılması gerekir. Evet, belki kan dökülmedi ama hükümet devrildi. Evet, belki kan dökülmedi ama sadece hükümet devrilmedi, Rabbim Allah'tır diyen hatta gümüş yüzük takan insanlar dahi ordudan ihraç edildi, kamu kurumlarından ihraç edildi. Üniversiteli öğrenciler, üniversitelerden, okullarından uzaklaştırıldı. Çok ciddi bir kıyım yapıldı."


"Bu bize çok acı veriyor"


Sonuçlanan Yasin Börü davası hakkında bir soruyu değerlendiren Yapıcıoğlu, yargılanan sanıklardan bir kısmı ceza aldığını ve bazılarının ise beraat ettiğine dikkat çekerek, “Ben hükümet olsam bunların hepsini ortaya çıkarırım, bütün sorumluları da cezalandırırım.” dedi.


6-8 Ekim saldırılarında insanları sokağa salanlar ve kışkırtanlar ile katliamların gerçekleştirmelerine seyirci kalanlara dokunulmadığını hatırlatan Yapıcıoğlu, “Bu bize acı veriyor, kamuoyuna da acı veriyor ve kamu vicdanını da tatmin etmiyor.” ifadelerini kullandı.


 


Kaynak : İlkha