"Suud Kabe'yi İşgal Etmiştir !"

"Suud Kabe'yi İşgal Etmiştir !"

Tevhid Haber'in yayın danışmanlığını yapmakta olan Sayın İbrahim Küçük haber sitemize önemli açıklamalarda ve analizlerde bulundu. Suud Politikaları üzerine dikkat çekmek istediğini söyleyen İbrahim Küçük'ün açıklamaları şu şekilde:

"Çeşitli entrikalar ile Müslüman'ların zihinlerini bulandırıp sinsi emellerini gerçekleştirmeye alışmış küresel firavun ve yardımcıları, Kur'an bilincini idrak etmiş Tevhidi Müslümanlar'ı kandıramayacaktır. Zira bilinç sahibi Müminler bilir ki; küresel güncel firavun Suud'u Belam olarak kullanmaktadır. Özellikle son günlerde Suud'un İşgal devleti İsrail yanlısı açıklamalarda bulunup Filistin direnişini terörist ilan etmesi tek bir gerçeği ifşa etmektedir. Bu ifşayı deşifre etmek basit bir mantık ve muhakeme ile mümkündür. Şöyle ki ; her mü'min biliyorki Kudus ve Mescid-i Aksa işgal altındadır. Kudus ve Aksa'yı işgal eden siyonist devleti meşru gören Suud, tüm özkaynaklarını da ABD , İngiliz ve siyonist sermayeye adamıştır. Kudüs'ün işgalini Meşru gören bir devletin elinde Mekke ve Medine varsa, Kabe ve Mescid-i Nebevi varsa bu zihniyet bu iki beldeyi ve kutsalı da işgal etmiş demektir. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasından sonra İngiliz'lerin eliyle Suud ailesine teslim edilen kutsal beldeler Örtülü bir işgalle firavun rejimleri meşru göstermek için politize edilmiştir. Ümmet uyanmalıdır. Kudüs'ün işgali ile Mekke ve Medine'nin işgali perdelenmiştir. Kudüs de Mekke de Medine de işgal edilmiş durumdadır. Kudus askeri işgal Mekke ve Medine siyasi işgal altındadır. Hacc ve Umre hizmetleri ile Ümmetin Gözünü boyayan Suud tıpkı İslam'dan önceki müşrikler gibi Kabe'nin kutsiyetinden nemalanarak saltanatını ve işbirlikçiliğini sürdürmektedir. Bu Batılı uşaklığının sadakatinin karşılığı olarak saltanatı güvence altına alınıp destekli veliahtlar ile sistem devam edegelmektedir. 
Tekfirci işid ekolüne zemin hazırlayan sözde selefi ekollerle kendisini Sünni kanadın mensubu gösterip Şii Sünni savaşi çıkartma planlarına adayan Suud'un bu sinsi planına Sünni ve Şii Müslümanlar uyanık olmalıdır. Selef-i Salih'in mezhebi ve anlayışı bu değildir.Tevhid dini İslam'ın muvahhidînin mensupları bilmelidir ki Ümmetin vahdete ihtiyacı vardır. Mezhepsel aidiyetler, tariki mensubiyetler asla dinin kendisinden daha yüce değildir. Ehl-i İman'ı Allah Teâlâ kardeş ilan etmiştir. Rabbimizin fermanı üstüne aidiyet yorumları ile kardeşlik şartlarını kişiselleştirmeye kurumsallaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Haddine de değildir. Imam Şafi ( rh.a) der ki;" Hakkı bulmak isteyen batılın oklarını takip etsin" . Imam Şafi sözü bitirmiştir. Batıl işgalcilerin okları Ümmetin vahdetine dönüktür, fitne için yaylar çekilmiş doğrular üzerinden hakka Atış yapılmaktadır. Ümmet Kabesi'ne Mescid-i Nebevisi'ne sahip çıkmalıdır."

İbrahim Küçük'ün sitemiz arşivimizde yayımlanan  Suudi Amerika ve Suudi Amerika 2  adlı makaleleri.

Kaynak: Tevhidhaber