Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Şu Kılıçdaroğlu'na yüklendiğiniz yeter artık!

Allah için birazcık da bize acıyın ne olur. Kafamız, beynimiz, kulaklarımız şişti, gına getirdi.

Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu…

Cumhurbaşkanı çıkıyor Kılıçdaroğlu diyor, Başbakan Kılıçdaroğlu diyor, Bahçeli çıkıyor Kılıçdaroğlu'na vuruyor. İktidarı destekleyen medyanın ekranlarında, sayfalarında hep Kılıçdaroğlu var.

Sanki adam yıllar yılı tek başına iktidarda, güçlü bir hâkimiyet kurmuş, siz de onu yıkmak için bir seferberlik başlatmış gibisiniz, yüklendikçe yükleniyorsunuz. Bizim idrakimizi de oldukça zorluyorsunuz.

Referandumu kazanmak için başka malzemeniz yok mu Allah aşkına? Kılıçdaroğlu'ndan bahsetmeden, ona yüklenmeden yapamaz mısınız, anlatacağınız bir şeyleriniz yok mudur?

Bildiğimiz kadarıyla insanlara anlatacağınız çok şeyiniz var, hem de herkesten çok.

Bugüne kadar yaptıklarınızı, bunları da referans göstererek bundan sonra yapacaklarınızı dile getirseniz yeter de artar bile.

Lütfen bize de acıyın, duymak istemiyoruz, şu yaptığınız bize de zulümdür inanın. Bu arada kendinize de yazık ediyorsunuz.

Benden söylemesi, böyle yapmakla aynı zamanda küçülüyorsunuz, bunu iyi bilin. İsterseniz etrafınıza şöyle bir sorun, küçükten bir nabız yoklayın.

Hiç olmazsa kalan şu on beş yirmi günde olsun Kılıçdaroğlu'ndan bahsetmeyin, deneyin, göreceksiniz hiç de zor olmayacak, çok daha güzel olacak.

Hatta sadece referandum esnasında değil, referandumdan sonra da Kılıçdaroğlu meselesini bitirin, hiç olmazsa asgariye indirin.

Yanlış anlamayın, size kibir ve büyüklenme tavsiyesinde bulunmuyoruz. Bırakın ana muhalefet partisini, yeri geldiğinde bu ülkenin en zayıf insanını da ciddiye alacaksınız, hesap vereceksiniz, muhatap kabul edeceksiniz, orası ayrı bir konudur.

Fakat bu adama bu kadar yüklenmeyi bir türlü anlayamıyoruz.

Adamcağız zaten kendi partisine bile hâkim değil, geldiği günden itibaren hepinizin bildiği gibi alternatif lider arayışları hiç eksik olmadı.

Kimlerin adı geçmedi ki; Mustafa Sarıgül, Emine Ülker Tarhan, Muharrem İnce, önceki başkan Deniz Baykal, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Metin Feyzioğlu… Bunlar benim ilk aklıma gelenler.

Ve daha hâlâ devam ediyor lider arayışları.

Durum böyle iken sanki muhalefette değil, yıllar yılı iktidarı elinde tutan bir Kılıçdaroğlu var, alaşağı etmek için hep birlikte hücuma geçilmiş gibi bir hava var.

 

Fakat ben yine de yanılıyor olabilirim, politikadan fazla anlamam. Şimdi beni okuyan iktidar çevreleri diyecek ki;

“Hoca senin bu işlere fazla aklın ermez. Biz Kılıçdaroğlu'na bu kadar yüklenmezsek, her konuşmamızda onu hedef almazsak adamcağız tez zamanda unutulur, yıkılır gider. Şimdi hiç olmazsa geçici olarak da olsa onun taraftarları; bizim Kılıçdaroğlu neymiş böyle, gözlerini ne kadar korkutmuş, gelen ona hücum ediyor, giden ona yükleniyor diye avunacaklar. O gittiğinde ya bir de onun yerine güçlü biri gelirse bizim halimiz nice olur. O şimdilik bize lazım, hem de çok lazım, Allah onu muhalefetin başından eksik etmesin..”

Dedim ya bilmiyorum, yüklenenler bilinçli bir şekilde yükleniyor olabilir.

Fakat canım ben yine itiraz ediyorum; bizim kulaklarımızın suçu ne, kafamızın, beynimizin suçu nedir?

doğruhaber

Bu yazı toplam 982 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar