Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti

İstanbul, 11 Mayıs 1918. Kuzey Kafkasya’dan misafirler var. Ağır misafirler. Dağıstan halklarını, Çeçenleri, Adığeleri, Karaçayları, Balkarları, Abhazları, Osetleri temsil eden bir heyet. Abdülmecid Çermoy ve arkadaşları. İslam dünyasının payitahtından bütün dünyaya seslenmek için geldiler. Yeni bir devletin kuruluşunu müjdelemek için:

“Aşağıda imzaları bulunan bizler, Kuzey Kafkasya’nın yetkili millet temsilcileri olarak şu konuları bütün dünya hükümetlerine duyurmayı şeref telâkki ederiz:

Kuzey Kafkasya halkları, yasal ve olağan seçimlerle bir millî meclis oluşturmuşlardır.

1917 yılı Mayıs ve Eylül aylarında toplanan bu meclis Kuzey Kafkasya Birliği’ni ilan etmiş ve vekiller heyetini kurmuştur.

Alınan kararlar şunlardır:

1) Birleşik Kuzey Kafkasya halkları Rusya’dan ayrılarak bağımsız bir devlet kurmuştur.

2) Yeni devletin hudutları, kuzeyden Dağıstan, Stavropol, Terek, Kuban ve Karadeniz; doğudan Hazar denizi; güneyden ise Transkafkasya hükümetleri ile yapılacak anlaşmalarla tesbit edilecek sınırlardan oluşmaktadır.

Bu kararların bütün dünya hükümetlerine duyurulması ve bilgilendirme görevi aşağıda imzaları bulunan yetkili delegasyona verilmiştir.

Bu çerçevede, imzaları aşağıda yer alan bizler, bugünden itibaren bağımsız Kuzey Kafkasya Devleti’nin yasal şekilde kurulduğunu hür dünyaya beyan ederiz.”

Osmanlı’nın hemen tanıyıp dostluk ve yardımlaşma anlaşması imzaladığı bu yeni devlet, yedi eyaletten oluşan federatif bir cumhuriyettir. Birleşik Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti yahut Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (Şimalî Kafkasya Cumhuriyeti) diye anılır. İlk cumhurbaşkanı Abdülmecid Çermoy’dur.

Müstakil Kuzey Kafkasya devletinin kısacık tarihine dair -Arzu Özkurt’un Mayıs 2001 tarihli Kafkas Vakfı bülteninde yer alan “Kuzey Kafkasya” başlıklı yazısından derlediğim- bazı önemli bilgiler:

Haziran 1918’de Sovyet lideri Lenin, Astrahan yolu ile Kuzey Kafkasya’ya Kızılordu tümenlerini sevketmiş, Kızılyar ve Şamilkale’yi ele geçirmek üzere harekete geçen üç tümen Kafkasyalılar tarafından bozguna uğratılmış, ancak Beyaz Ruslar da yeni devlete karşı taarruza geçince Osmanlı’dan yardım almak şart olmuştu. İstanbul’daki muhaceret çevrelerinin yoğun çabası ile Osmanlı Devleti harekete geçti. Büyük bir kısmı Çerkes gönüllülerden oluşan yaklaşık 20.000 kişilik Kafkas İslam Ordusu, Nuri Paşa komutasında Kafkasya’ya girdi. Osmanlı Ordusu’nda görevli Çerkes subaylardan İsmail Berkok, Mithat Şhaplı ve Muzaffer Bey de teşkilât taburları ile dağ yolundan Kafkasya’ya ulaştı. Bu genç subaylar, yerli kuvvetleri organize etmeye başladılar.

13 Ekim 1918’de, yeni kurulan Kuzey Kafkasya Ordusu’na komutan tayin edilen Met Çunatıko Yusuf İzzet Paşa, Kafkas İslâm Ordusu Komutanı Nuri Paşa ve Kuzey Kafkasya Cumhurbaşkanı Abdülmecid Çermoy düşmandan temizlenen Derbent’te (Dağıstan) bir araya geldiler. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin yedi yıldızlı bayrağı şehrin burçlarına çekildi.

Ne var ki, Osmanlı subayları ile Kafkas hükümetinin sıkı bir işbirliği içinde çalıştığı, Dağıstan’da Şamil Alayları’nın kurulduğu, her şeyin iyiye gittiği bir sırada, İstanbul’dan gelen acı bir haber bütün planları alt üst etti: Cihan Harbi’nden mağlup çıkan Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Mondros Mütarekesi, Kafkasya’daki birliklerin geri çekilmesini öngörüyordu. 28 Aralık 1918 itibarı ile  Kafkas İslam Ordusu, gözyaşları arasında Kafkasya’dan ayrıldı.

Osmanlı Devleti’nin saf dışı kalması üzerine Adığey, Karaçay, Kabardey ve Osetya bölgeleri düşman işgaline uğradı. Milli kuvvetler Dağıstan ve Çeçenistan’a çekilmek zorunda kaldılar Ağustos 1919’da, “uygun şartlar oluşuncaya kadar” milli meclis tatil edildi ve gerilla savaşı başlatıldı. Dağıstan’da İmam Necmeddin Gotsinski, Çeçenistan’da Uzun Hacı cihad bayrağını açtı.

Çar yanlısı ordunun başkomutanı General Denikin, 1920 yılı başlarında Bolşeviklere mağlup olup Avrupa’ya kaçtı. Denikin ordularını bertaraf ederek Kafkasyalılarla baş başa kalan Sovyet yönetimi, General Lahof idaresindeki 11. Kızılordu’yu mücahitlerin üzerine gönderdi. Mücahitler bu kolorduyu tamamen imha ettiler.

6 Mayıs 1920’de Kayışyurt’ta (Çeçenisten) Bolşevik toplarının tehdidi altında büyük bir kurultay toplandı. Kurultaya Türkiye’den İsmail Berkok, Aziz Meker ve Mustafa Şahin Bey de katıldı. Uzun müzakerelerden sonra and içilerek mücadeleye devam kararı alındı, yeni bir temsilciler meclisi seçildi. Meclis, Uzun Hacı’nın tavsiyesine uyarak, İmam Şamil’in Türkiye’de yaşayan oğlu Kâmil Paşa’yı Kafkas ordusunun başına geçmeye çağırdı. Paşa, gidemeyecek kadar hasta olduğundan, oğlu Said Şamil’i Kafkasya’ya gönderdi.

Bu arada Rusya’da iç savaş tamamen sona ermiş ve Sovyet yönetimi Brestlav Antlaşması ile Avrupa sınırlarını güvenceye almıştı. Artık bütün kuvvetlerini Kafkasya’ya sevk edebilirdi. Bolşevikler Şubat 1921’de Azerbaycan ile Gürcistan’ı işgal ederek Kuzey Kafkasya’yı çembere aldılar. Kuzey Kafkasyalılar, asker sayısı ve silah gücü bakımından kat be kat üstün Kızılordu kuvvetlerinin taarruzlarına 4 ay daha direnebildiler. 1921’in Haziran ayında son mevziler de kaybedildi ve son karışına kadar işgal edilen Kuzey Kafkasya’nın milli devleti tarihe karıştı.

Dün, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99’uncu yıldönümüydü. Bu vesile ile Abdulmecid Çermoy ve arkadaşlarına Cenab-ı Hak’tan ganî ganî rahmet diliyor, yedi yıldızlı bayrak ve Kafkas İslam Ordusu sancağı altında yiğitçe savaşıp şehit düşen kahramanlarımızı selamlıyorum.

karargazete

Bu yazı toplam 824 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar