"Hâfız'ın Gazellerinde İrfanî Boyut Çok Kuvvetlidir"

"Hâfız'ın Gazellerinde İrfanî Boyut Çok Kuvvetlidir"

Şiraz Üniversitesi öğretim üyelerinden olup bir süredir Hafız üzerine ders vermek üzere İstanbul’da bulunan Hafız uzmanı Prof. Dr. Kavoos Hassanli ile Hafız’ı ve İran’da Hafız’a verilen önemi konuştuk..

Şiir sever bir millet olmalarından dolayıdır, İran’a gittiğimiz zaman ilk dikkatimizi çeken şey, taksi şoförlerinden altı-yedi yaşındaki çocuklara değin herkesin, vurgularına da dikkat ederek, Hafız’dan beyitler eşliğinde cümleler kurabilmesiydi. (Okullarımızda, o yaş çocukları için şiir anlayışının “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan.” seviyesinde olduğunu düşünürsek bu durum daha bir anlamlı.)

Hatta esnafın,  özellikle İsfahan, Şiraz gibi şehirlerde saat 12’den 4’lere kadar süren uzun öğle tatillerini havuzlu yeşil parklarda aileleriyle piknik yaparak geçirmelerinde, her alana sirayet etmiş Hafız’ın rind ruhunun etkisi var mıdır diye düşünmeden edememiştik.

Peki, yüzyıllardır Fransızca ve İngilizce başta olmak üzere pek çok dile çevrilen, Goethe’nin uğruna “Doğu-Batı” divanını yazdığı, Farsça öğrendiği, üzerine yazılan tasavvufî şerhler eşliğinde Osmanlı medreselerinde yüzlerce yıl okutulan Hafız kimdir?

Konuyla ilgili olarak Şiraz Üniversitesi öğretim üyelerinden, bir süreliğine İstanbul Üniversitesi ve Şarkiyat Araştırmaları Merkezi’nde Hafız üzerine ders vermek üzere İstanbul’da bulunan, Hafız uzmanı Prof. Dr. Kavoos Hassanli Hocamız bizi kırmadılar ve sorularımıza cevap verdiler.

Hafız’ın yüzyıllardır her dinden ve milliyetten insanı bu denli etkilemesinin sırrı nedir?

Hafız, şöhreti ve mesajıyla,  İran kültür sınırlarını aşarak, farklı coğrafyalardan insanlara da ulaşabilen, ilgi ve sevgilerini kazanan, şiirleri tercüme edilen dünyanın en önemli şairlerinden biridir. Onun şiirini değerli kılan, irfanî ve sosyal içeriğinin yanı sıra, ustaca kullandığı üslubu ve kurgusundaki mimaridir.

Paris’te bulunduğum bir dönemde hayatının 40 yılını Fars dili ve edebiyatına veren, 20 yılını ise Hafız’ın divanını Fransızca’ya çevirmekle ve şerh etmekle geçiren Henry de Fouchecour’a sormuştum: ”Hafızın hangi yönü sizi bu kadar etkiledi de yıllarınızı, bir insan ömrünü ona adadınız?” Üstadın gözleri dolmuştu ve “İlahiyat, İlahiyat-ı Hafız” (Hafız’ın ilahiyatı) demişti.

Hafız’ın gazellerinde irfanî boyut gerçekten çok kuvvetlidir. Dindar bir insan, Hafız’ın şiirlerini okuduğu zaman etkilenir, feyz alır. Zaten Hafız da kendisini dindar bir insan olarak niteler. (Lakabı üzere kurra hafızdır da.) Bir beyitinde “Her ne yaptıysam, Kur’an’ın gücünün sayesinde yaptım”; “ Ey Hafız, yoksulluk bucağında ve karanlık gecelerde, dilinde devamlı okuduğun virdin ve Kur’an derslerin oldukça üzülme” der.

Hafız şiirlerinde insanları maneviyata davet eder. Hafız’ın şiirinin sosyal yönü de çok kuvvetlidir. Hafız’ın divanını ne zaman açsanız sizi, tevekküle, halis niyete, pozitif düşünmeye, yardımlaşmaya, muhabbete yönlendirdiğini görürsünüz: “Her ne kadar zorluklarla karşılaşsan da gülümse.” ya da “Kadeh gibi kan kırmızı gönülle, mütebessim ol.” Hafızın beyitleri yaşama sevinci aşılar.  Dindar olmayan insanlar da, Hafız’da kendilerinden bir şeyler bulurlar. Çünkü Hafız bir ayna gibidir. İnsan hangi niyet ve düşünceyle ona yönelirse,  Hafız’da onu bulur. Müslüman değil de Hristiyan ya da Yahudi dahi olsa,  Hafız’ın şiirindeki Allah tasvirinden ve hoşgörüden etkilenir, beslenir. İrfanî ve sosyal yönü dışında Hafız’ın şiir üslubundaki incelik ve kurgu, dilbilimcileri oldukça etkilemiştir. Fars şiirinde pek çok şair vardır ama Hafız’ın üslubu hepsinden üstündür.

İran’da TV’de gördüğümüz bir yarışma programı çok ilgimizi çekmişti. 5-6 yaşından itibaren muhtelif yaşlardaki iki grup karşılıklı beyitler okuyarak yarışıyordu. Bir nevi bizdeki “âşık atışması”vari bir ortam oluşuyordu çocuklar arasında. Üstelik yarışma bir saat kadar sürüyordu. Çocuklara bu yüksek şiir eğitimi nasıl veriliyor?

(Hocamız çocukluğundan beri şiirle hem hal olduğundan bu durumu oldukça normal karşılayarak): Çocuklar Hafız’dan ve diğer şairlerden beyitler ezberledikleri bir eğitim içindiler. Bu yarışmada da iki takımdan biri örneğin “b” harfiyle biten bir dize okuyor, öbür takım son harfi “b”  ile başlayan Hafız’dan ya da Sadi’den yeni bir dize okuyor.   Böylece karşılıklı dizeler okuyarak yarışma devam ediyor. Şiirle büyüyen çocukların maneviyatı da gelişiyor.

İran’da her evde Kuran-ı Kerim’in yanında muhakkak Hafız’ın divanı da bulunur. Sürekli o divandan beyitler okunur. Bu aşinalıkla çocuklar büyür.

Son olarak sizin başkanı bulunduğunuz Hafız Enstitüsü, Şiraz’da Hafız kabrinin hemen yanında. Hafız’ın kabrini ziyarete gelenlerin profili bir hayli renkli. Sizin gözlemleriniz nelerdir?

Hafız bir dizesinde şöyle demiştir: “Bizim kabrimiz dünyada bulunan rind meşreplilerin ziyaretgâhı olacaktır” Gerçekten de öyle olmuştur. Her milletten, inanıştan pek çok ziyaretçi, çoluk çocuğuyla Hafız’ın kabrini ziyarete gelirler. Saygıdan dolayı daha bahçeye girerken bile ayakkabılarını çıkaran turistleri görmeniz mümkündür. Ayrıca İranlılar Hafız’ı  “Lisan’ül gayb ve Tercüman’ül esrar” (Gaybın dili ve sırların tercümanı) olarak tanımlarlar…  Bu özellikleridir Hafız’ı ölümsüz kılan…

 

 

 

Hafız’ın 255. Gazeli (Gam Me Hor) Şeceryan’ın muhteşem yorumuyla…:

 

Gam Me Hor (Üzülme)

Kaybolan Yusuf döner yine Kenan’a, üzülme

Hüzünler evi, gül bahçesi olur bir gün üzülme

Ferahlarsın ey gam çeken gönül, endişelenme

Geçer bu dalgalanışın, huzura erer başın, üzülme

Dönmese de felek gönlümüzce iki gün

Hep aynı kalmaz ya devran,  üzülme

Gelirse ömrün baharı, yine çimenler üstünde

Başına gülden şemsiye açarsın ey bülbül, üzülme

Umudunu kaybetme sakın,  bilmezsin gaybın sırrını

Perde ardında gizli oyunlar döner, üzülme

Ka’be aşkıyla çölde yürüyeceksen eğer

Ayağına deve dikeni batsa da üzülme

Söküp götürse de yokluk seli varlık temellerini ey gönül

Kaptanın Nuh oldukça, korkma tufandan, üzülme

Sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında halimizi

Bilir hep halden hale sokan Allah, üzülme

Yoksulluk bucağında, karanlık gecelerin yalnızlığında Hafız

Oldukça virdin, dua ve Kur’an üzülme.

 

HAFIZ

Zeynep Özel /dünyabizim