Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Dilimde tüy bitti!

Hani hep söylüyorum ya, Humanoidler, Avatarlar, Siborglar ve Genomic’ler geliyor diye. Birileri “komplo” diye geçiştiriyordu. Siz 5G, 6G senaryoları yazmaya devam edin, uzayın işgaline gözlerinizi kapayın! İzole edemedikleri, sürekli mutasyona uğrayan mikroba aşı geliştirme çalışmaları yapın, olmayan laboratuvarlarınızda, Sağlık Pasaportu hazırlıklarını tamamlayın, insanlara likit ya da microchiple ID kimlik oluşturma projelerine bir yerinden dahil olmak için temas kurup iş yapmaya çalışın, durmayın, bir de performans kredi sanal kartı oluşturmak için hazırlık yapıyorlar. Ne kadar üretirseniz o kadar harcayabileceksiniz. Kriminal riskleriniz ve taksirleriniz puanınızı düşürecek ve negatif puanlarını belli bir seviyeyi geçince belli alanlarda mahrumiyet uygulanacak hakkınızda.

Yapay zekalı ruhsuz robotlar yeni dönemin İlahı, Rabbi geçinen bir PUT’a dönüşüyor sanki!!. Suudi Arabistan’daki yeraltı şehri NEOM’da işler bütün hızı ile devam ediyor. Humanoidlerin insandan kat kat fazla olduğu, yüzyılın projesi çerçevesinde siber orduların tüm hızı ile üretilmeye devam ettiği Siber City’nin yüzölçümü, 26.5 bin kilometrekare. Biz 5G projesi ile Siber ordunun savaşçıları Humanoidlere hayat alanı oluşturmak için gönüllü fedailik yapıyoruz. Uzay bu maksatla alçak seviyede konumlandırılan binlerce uydu ile işgal ediliyor. Bakın bunlara karşı tek başına İHA’larla savunma yapamazsınız.

Geçen gün Independent Türkçe’de, Newsweek, Euronews’den aktarılan ilginç bir haber vardı. Bu memlekette neredeyse benden başka Genomic’lerden söz eden bir Allah’ın kulu çıkmadı, birkaç kişi müstesna. Gen Mühendislerimiz var, Proflarımız var. Ya hu adamlar, insan hayvan arası canlılar üretmek için çalışıyorlar diyorum. “komplo” diyorlar. Buyurun gelinen nokta ortada. Haberin başlığı şöyle: “Bilim insanları laboratuvar ortamında insan-fare kimerası üretti”.. Bilim insanları bunu yaptığına göre, sorun yok. Çünkü bilimi din edinen, teknoloji kullanmayı medeniyet zanneden bir sürü geri zekalı dolaşıyor ortalıkta.

Tabii bu iş “kutsal bir amaç” için yapılıyor. Her şey insan sağlığı için!? Bu çalışmalar “hayvanlarda insan hücrelerinin, dokularının ve hatta organların üretilmesini sağlayacak”.. “Her şey bilim için! Her şey bilim için”.. Ama bir sorun var: Dünyanın ilk insan - maymun kimerası Çin’de yapıldı, Çinli bilim insanları, maymun-domuz melezleri de geliştirmişler. GENOM ile bu iş şeftali ile eriği birleştirip nektarin yapmak gibi bir iş. Daha doğrusu bu işin bir adım ötesi.

Yarın portakal ağacında karanfil kokulu sarımsak da üretilebilir bu yöntemle, tavşan gibi üreyen, koyun gibi büyüyen, sincap gibi sindirim sistemi olan ama insan gibi düşünen bir canlı da üretilir.

Yine bu işi Çinliler yapmış oluyor. Peki okyanusta gemilerde ve bazı adalarda bu konuda batılı adamlarca yapılan çalışmaları ne yapacağız.

Şimdiden başarılan Maymun-Domuz karması ile İnsan Maymun karması. Yarın Maymun – Domuz karması ile İnsan Maymun karmasının da karmasını yaparlar. Oradan bir insana kalp, böbrek, karaciğer filan aktarımı yaparlar. Biz de kolları sıvar “yerli” ve “milli”sini yaparız.

Sahi, İzmir’deki ezan skandalını CHP’li biri yaptı ise, niye “Çav bella”!!. 10. yıl marşı çalsaydınız, Behçet Kemal Çağlar’ın Mustafa Kemal’e mevlidini okutsaydınız. Meraklısı bakabilir benim “Bir Başka Açıdan Kemalizm” kitabında “Türkün yeni Amentüsü” de var “Kemalist Yeni Mevlid” de. Hiç birini bulamadı iseniz “Dağ başını duman almış”ı çalardınız, hani maksad “Yerli” ve “Ulusal” olsun!?

Sahi bu “Ulus” kimliğini nasıl tanımlayacağız, Maymun ya da Domuz geni taşıyan bir mahluk!

Tabii önce şu Korona işini bir çözelim, inşallah sıra onlara da gelir.

Genetikçiler için bilimsel bir çerçeve çizmişler: “Genetikçiler, kimera çalışmalarının gelecekte, organ yetmezliği gibi medikal sorunlara çözüm sunabileceğini düşünüyor”. Yani işin siyasi bir yanı yok. Bizim endişelerimiz yersiz, bu komplolara inanmamak gerek.

Amerikalı bilim insanları da boş durmuyor tabii, Dünyadaki laboratuvarların tek başına dörtte birine sahip ABD’de 20’ye yakın gen laboratuvarı boş durmuyor tabii. ABD’li bilim insanları, laboratuvar ortamında yürütülen bir araştırmada yüzde 4’ü insan olan bir fare üretilmiş. Bu çalışma, şimdiye kadar en yüksek oranda insan hücresi içeren fareyi üretmesi sebebiyle bilim dünyasında bir ilki oluşturuyormuş. Buffalo Üni. ve Roswell Park Kanser Araşt. Enstitüsü’nden bilim insanları, 3.5 günlük fare embriyolarına 10 ila 12 insan kök hücresi enjekte etmiş. Bundan 17 gün sonra embriyolarda milyonlarca insan hücresi oluşmuş.. Tabii Dünya Sağlık Örgütünün ve FDA’nın da onayı ile yapılıyordur bütün bunlar. Sıra geldi İnsanımsı Domuzlar, Domuzumsu İnsanlar üretmeye. 

Tabii siz benim endişelerimi boşverin, bilim adamları, politikacılar, bürokratlar ne diyor onlara bakın. Bakın batılı bilim adamları ne diyor size, biz onlardan daha mı iyi bileceğiz. Hem zaten FDA onayı da varmış, şimdiden bayilik almaya bakın, işbirliği protokolü imzalaya bakın. İşinize bakın, boşverin bu komplo teorileri, siz akıllı adamsınız!. Feng bu tekniğin, “Bu teknikle bir farede insan bağışıklık hücresi veya solunum hücresi üretmek mümkün. Bu kimeralar, insanları ciddi biçimde etkileyen ama farelerde pek etkisi olmayan Kovid-19 gibi hastalıkları incelemede yararlı olacaktır. Ayrıca bazı bilim insanları, kimera çalışmalarının hayvanlarda insan organlarının üretilmesini mümkün hale getirebileceğini düşünüyor. Böylece organ yetmezliği gibi birçok tıbbi soruna çare bulunabilir. 

Selâm ve dua ile. 

Bu yazı toplam 995 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar