Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

“CİHAD KÜLT’Ü”

MEB, müfredatı yeniden düzenlerken “Cihad” konusuna da bir açıklık getirildi..

Cihad da şeriat gibi mübarek bir kelime. Laikçiler anlamak istemese de, Müslümanlar için “hayat”; iman ve cihaddan ibarettir. 

17.11 2014 tarihinde Der Spiegel üzerinde Hz. Muhammed’in mührü ve Kelime-i Tevhid bulunan kapşonlu bir montu kapak yapmıştı ve kapakta “Der Dschihad-Kult” yazıyordu. “Cihad” bu çevrelerin gözünde cinayeti kutsayan bir kültdü. Oysa Kur’an-ı Kerim, “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir” der.. Cihad bu anlamda “Hayata saygı” ve hayata pusu kuranlara karşı “hayatı koruma adına eylem inancı”nın ve iradesinin adıdır.

Her Müslüman için “Cihad” farzdır ve her Müslüman “Mücahid”dir.

Aslında biraz daha gerilere gitmek gerek. Mesela 1990’da “Demir Lady” Margaret Thatcher, İskoçya’daki NATO toplantısında “Yeni Düşmanımız İslam’dır” dedi. 1990 yılında 20’nci haçlı seferi İskoçya’da, İngiltere Başbakanı tarafından ilan edilirken, böyle ilan edildi. Ardından Bush “Bu Haçlı Seferidir” sözleri ile Irak’a yönelik işgal faaliyetini başlattı. Irak Savaşı, 20 Mart 2003’te Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık önderliğinde oluşturulmuş Çokuluslu Koalisyon Kuvvetlerinin ortak harekâtı idi ve operasyona “Mesih’in Ordusu” adı verilmişti. İran ise “Mehdi’nin ordusu” diye bölgeye asker gönderdi. Savaş bir anda geçmişin hesaplaşmasından çıkıp, “Tarihin sonu”nu getirecek bir “Din savaşı”, “kıyamet savaşı”na dönüştürüldü ve bu savaş hâlâ devam ediyor.

1990’a gelmeden önce 1998’de farklı bir şey oldu. İran devrimi sonrası başlayan “Siyasal İslam” ve “Yeşil kuşak” tartışmaları arasında “Şeytan Ayetleri” tartışması başladı. İslam’ın şeytanlaşması ve “Anti Christ / Batılı anlamda bir Deccal” karakteri, kültü oluşturulması gerekiyordu. İngiltere’de Şeytan Ayetleri, İngilizcesi “The Satanic Verses” isimli bir roman yayınlandı. Hint asıllı İngiliz yazar Salman Rüşdi’nin romanı 26 Eylül 1988’de ilk baskısını yaptı ve böylece ilk işaret fişeği de ateşlenmiş oldu.

Thatcher’in sözlerine geri dönelim: Rusya çökmüş, komünizm dağılmış, yeni düşmanı açıklıyor: “Arkadaşlar biz NATO’yu Rusya’ya karşı kurmuştuk. Rusya çöktü, şimdi NATO’yu dağıtacak mıyız? Hayır, neden. Çünkü düşmanı olmayan ideoloji yaşamaz. Düşmanımız olmazsa biz de yaşayamayız.” Yeni düşman İslam’dır, düşmanın işareti Yeşil, parolası “Şeriat”tır, “Cihad”dır!

Soğuk savaş, ne zaman ve nasıl başlamıştı hatırlayalım: “Soğuk savaş” deyimi ilk kez 1947 yılında ABD’li Bernard Baruch tarafından kullanıldı. Truman doktriniçerçevesinde önce NATO, buna karşı Varşova paktı kuruldu ve soğuk savaş başladı. Bu örtülü 3. Dünya Savaşı tam 43 yıl sürdü.

İslam’a karşı savaşın, karşı tarafı yok. Varşova dağıldı ama NATO varlığını sürdürüyor. İslam adına bir cephe oluşmadığı için batı, bir yandan İslam’ı içeriden kuşatmak için BOP ve FETÖ gibi senaryolar üretiyor, öte yandan İslam’a karşı savaş için DAEŞ gibi yapılar.

28 Şubat’ta Şeriat’a karşı “topyekûn bir savaş” başlatmışlardı. Bu savaşı kaybettiler. “İrtica” silahı da geri tepti. İslam’ı terörle ilişkilendirmek isteyen İslamofobik çevrelerin elinde kala kala “Cihad” kaldı!

Kur’an-ı Kerim’de “Cihad” ile ilgili yaklaşık 60 ayet var. Yani yüz ayetten bir ayet “cihad” ile ilgili. Sûre sıralamasına göre ilk 3 ayet şöyle: 2:190-Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez. 2:194-Hürmetli ay hürmetli aya ve bütün hürmetler birbirine karşılıktır. O halde kim size saldırdıysa, siz de ona yaptığı saldırının ayniyle saldırın da ileri gitmeye Allah’tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir. 2:216-Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Kur’an-ı Kerim “Bir kavme olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmesin” der.

Dünyada, kendine bağlıları, düşmana karşı sınırlandıran bir dine sahibiz. Savaş esirlerinin bir hukuku var. Belli zamanlar ve mekânlar savaştan arındırılmıştır.

Cihad, herkes için en iyi olanıdır. Cihad “Cehd” kökünden, “çaba göstermek” anlamına geliyor. Müslümanlar “alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetidir”. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm teklifi bizim teklifimiz olmayacaktır. Biz “Müslümanız”, “Müslümancı” değil. Bir Müslüman bir gayrimüslime haksızlık etse, bize düşen haklıdan yana, haksıza karşı çıkmıştır. Haklı babamız da olsa, hasız düşmanımız da olsa.

Biz Müslümanlarla müttehid, erdemli insanlarla müttefik, bize düşman olmayan herkesle nimet ve külfet dengesine dayalı itilaflar gerçekleştireceğiz.

Biz Müslümanlar, kimseden hiçbir karşılık beklemeden, karşılığını yalnız Allah’tan bekliyor olarak, herkes için mal, can, namus, akıl, inanç ve nesil emniyeti için çaba göstereceğiz. İşte “Cihad” budur!

DAEŞ’in “Kelle kesme” operasyonları aslında “İslam’ı ve Müslümanları karalamak” için birer komplo idi.

Başta söylediğimizi sonda da tekrarlayalım: Müslümanlar için hayat iman ve cihaddan ibarettir.

Selam ve dua ile. 

yeniakit

Bu yazı toplam 767 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar