Başörtüsü Eylemleri'nde Bu Hafta(FOTO)

Başörtüsü Eylemleri'nde Bu Hafta(FOTO)

Sakarya'da 605.,

Sakarya 605. Hafta: Kamplaşmaya karşı durmalıyız!

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 605. Hafta açıklamasında ABD’nin bölgede yeni çatışmalar kurguladığına dikkat çekerken, böyle bir süreçte Türkiye’nin kendi içinde kutuplaşan ve kamplaşan bir halden hızla uzaklaşması gerektiğini söyledi.

 

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 605. hafta basın açıklamasında, ABD’nin Suriye ve Afganistan’daki son müdahalelerinin bölgede yeni bir çatışma sürecinin işaretlerini verdiğine dikkat çekti. Platform adına  Diriliş Saati Dergisi’nden Serdar Duman’ın okuduğu açıklamada “ABD’nin yeni stratejisinin iç savaşlar çıkartarak kaos yaratma ve akabinde bölünme” olduğuna dikkat çekilerek, “Referandum sürecinin getirdiği kamplaşmanın puslu havasından bir an önce kurtulmak zorundayız. Ötekileştirmek, dışlamak ya da şeytanlaştırmak gibi bizi bölen, kamplaştıran söylem ve davranışları terk ederek birliği ön plana çıkarmalıyız. Bölgemizde ayrışmaların vahim sonuçları ortadadır, emperyalizmin ayrışma üzerinden beslendiği çok iyi bilinmelidir. Kardeşlik, dayanışma gibi erdemlerin öne çıktığı; mezhebi, meşrebi ve etnik kamplaşmanın önlendiği bir İslam coğrafyası umudunu diri tutmalıyız. Bölgemizdeki emperyalist oyunu bozamazsak, emperyalist kuşatmayı kıramazsak aydınlık bir gelecekten bahsedemeyiz.” dedi.

Açıklamada, barışın tesisi için bölge ülkelerinin birbiriyle işbirliğini engellemeye yönelik ABD politikalarına karşı dikkatli olunmasını vurgulayan Duman, “Bugün Irak, Suriye, Yemen ve Libya'daki iç savaşların geldiği nokta ortadadır. Bu ülkeler kan ve gözyaşı denizine dönüşmüş ve bölünmenin eşiğine gelmişlerdir. Amerikan emperyalizminin kaos ve bölme stratejisinin Türkiye ve İran'da da uygulamaya geçirilmesi hedeflenmektedir. Amerika ve müttefikleri; bölge kaynaklarını ellerinde tutmak ve İsrail'in güvenliğini sağlamak için tüm insani değerleri ayaklar altına alarak bölge halklarını birbirine kırdırmayı temel amaç haline getirmişlerdir. Çözüm çatışmaları durdurarak barışı hakim kılmaktan geçmektedir. Emperyalizmin oyunu bölge halklarının çatışma yerine konuşma ve müzakereyi tercih etmesiyle bozulacaktır. Suriye'de ve Irak'ta çözüm için, başta Amerika olmak üzere bölge dış aktörlerinin etkisinin kırılacağı bir müzakere sürecine ihtiyaç duyulmaktadır.” dedi.

605. Hafta Basın Açıklaması

KAMPLAŞMAYA KARŞI DURMALIYIZ!

Referandum için yarın sandığa gidiliyor.

Kampanya sürecinin getirdiği kamplaşmanın puslu havasından bir an önce kurtulmak zorundayız.

Ötekileştirmek, dışlamak ya da şeytanlaştırmak gibi bizi bölen, kamplaştıran söylem ve davranışları terkederek birliği ön plana çıkarmalıyız.

Bölgemizde ayrışmaların vahim sonuçları ortada iken, emperyalizmin ayrışma üzerinden beslendiği çok iyi bilinmesine rağmen ayrıştırıcı yaklaşımları sergileyenlerin dünya ve ahiret hesaplarının çetin olacağını hatırlatmak isteriz.

Kardeşlik, dayanışma gibi erdemlerin öne çıktığı; mezhebi, meşrebi ve etnik kamplaşmanın önlendiği bir İslam coğrafyası umudunu diri tutmalıyız.

Bölgemizdeki emperyalist oyunu bozamazsak, emperyalist kuşatmayı kıramazsak aydınlık bir gelecekten bahsedemeyiz.

Amerikan emperyalizminin bölgemizdeki yeni stratejisi iç savaşlar çıkartarak kaos yaratma ve akabinde bölünmeyi gerçekleştirmektir.

Bugün Irak, Suriye, Yemen ve Libya'daki iç savaşların geldiği nokta ortadadır. Bu ülkeler kan ve gözyaşı denizine dönüşmüş ve bölünmenin eşiğine gelmişlerdir.

Amerikan emperyalizminin kaos ve bölme stratejisinin Türkiye ve İran'da da uygulamaya geçirilmesi hedeflenmektedir. Amerika ve müttefikleri; bölge kaynaklarını ellerinde tutmak ve İsrail'in güvenliğini sağlamak için tüm insani değerleri ayaklar altına alarak bölge halklarını birbirine kırdırmayı temel amaç haline getirmişlerdir.

Çözüm çatışmaları durdurarak barışı hakim kılmaktan geçmektedir. Emperyalizmin oyunu bölge halklarının çatışma yerine konuşma ve müzakereyi tercih etmesiyle bozulacaktır.

Suriye'de ve Irak'ta çözüm için, başta Amerika olmak üzere bölge dış aktörlerinin etkisinin kırılacağı bir müzakere sürecine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ülkelerin çeşitli etnik ve mezhebi mensubiyeti olan halkları kardeşlik ve adalet temelinde bir araya gelip barışı tesis etmedikçe huzuru temin edemeyeceklerdir.

Türkiye dış politika yapıcılarının başta Amerika olmak üzere tüm bölge dışı aktörlerin bölgeye müdahalesine karşı çıkan bir politikayı hayata geçirmeleri hem Türkiye hem de İslam coğrafyası için elzemdir.

Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da izlenecek dış politikanın merkezine sadece ve sadece barış konulmalıdır. Savaş bölgelerinde çeşitli silahlı grupları destekleyen, Amerikan müdahalesine davetiye çıkartan, İsrail ile ilişkilerini normalleştirmek için çaba sarfeden bir dış politika anlayışı kökten yanlıştır ve bu ülkenin geleceğini karartmaktadır.

Türkiye'nin İran'la birlikte bölge barışı için birincil rol üstlenmesi gereklidir. Aksi takdirde mevcut kaos ve bölünme senaryolarının Türkiye ve İran'ı da kapsaması kaçınılmazdır.

Türkiye ve İran'ın karşı karşıya getirilmesi de emperyal planın bir parçasıdır. Özellikle Şii-Sünni gerilimi üzerinden suni bir fay hattı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye ve İran yönetimleri bu oyunu bozmalıdır.

Ülkemizde ve bölgemizde ayrışmaya hizmet eden tüm politikaları lanetliyoruz. Müslümanların kardeşliği ve adaleti esas alan, müzakere ve barışın hakim olması için çaba sarfeden her türlü girişimi de desteklediğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Allah (c.c)'tan emperyalizme karşı mücadele veren tüm mazlumlara yardım etmesini ve sabır ihsan etmesini niyaz ediyoruz.

Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi

 

Sakarya 605. Hafta: Kamplaşmaya karşı durmalıyız!