Abdurrahman Dilipak: Allah'a Dayan, Sa'ye Sarıl

Abdurrahman Dilipak: Allah'a Dayan, Sa'ye Sarıl

Habervakti.com yazarı Abdurrahman Dilipak'ın yazısını iktibas ediyoruz

Abdurrahman Dilipak / Allah'a Dayan, Sa'ye Sarıl Habervakti.com

Kurtuluşun adresi belli: “Allaha dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol”

Kur’an-ı Kerimi okuyun, orada yol haritası var. Ailece birlikte okuyun, komşularınızı da çağırın. Peygamberimizin hayatını okuyun, tabi peygamberler tarihi ile birlikte. Ve Kudüs’ün tarihini okuyun. Okuyun, anlatın. Ve dua edin. Yaşayan Kur’an olun. Veresetül enbiya olun. Allahtan istediğiniz şeyi “Allah adına” siz yapmak için harekete geçin. “Allah sizin ellerinizle zalimleri cezalandırmak, mazlumlara yardım etmek ister”. Hadi harekete geçin.

Devletlerin yapacakları belli. Önce bizi dünyaya bağlayan, ilahlık ve rablik taslayan hükümetlerden yakamızı kurtaralım. Onlardan uzaklaşalım. Yoksa o zalimleri yakacak ateş, onlarla birlikte onlara yardım edenleri de yakacak. Ordularını harekete geçirebilirler, Mekik diploması ile dost ülkelerle sürekli bir temas kurabilirler. Bu anlamda Yeşil bir hat oluşturmak gerek. Elçiliklerimiz bulundukları ülkelerdeki dost hükümetler, partiler, parlamentolar, media ve STK’larla ilişki kurmalı. Merkezi hükümetler, Siyonist örgütler ve ülkelerle ilişkilerini, ülkelerindeki değişik görünümdeki (STK; Media, Şirket vs) gözden geçirmeli. İsrail’deki elçiliklerini kapatmalı ve ülkelerindeki İsrail kuruluşları kapatılmalı. Ve derhal, bir İslam Barış Gücü ve ardından İslam ülkeleri Savunma örgütü kurulmalı. D8 ülkeleri arasında gümrük birliği ve ortak bir para birimi ile ticaret ve barter sistemi kurulmalı. Ortak yatırımlar ve var olan imkanların entegrasyonu ile ortak üretim programları hayata geçirilmeli.. Bu musibetten bir nasihat çıkartmalıyız kendimize. D8’den başlamak mümkün, derhal D8 ülkeleri ile başlayan İnsani yardım kuruluşları uluslararası konferansı toplanmalı, İslam ülkeleri Uluslararası sendika konferansı, Üniversiteler arası birlik konferansı, Hukukçular, doktorlar, iktisatçılar ve diğer ilmi etüt merkezleri bir araya gelmeli. Kenevir, pamuk, tarım ve hayvancılık, ve Tıbbi, aromatik, endemik bitkiler, ortak üretim programları hayata geçirilmeli.

Yapacak o kadar çok şey var ki! İHA, SİHA, TOGG la bitmiyor bu iş. 5G durdurulmalı, Starlink’lere karşı RF ve Laser savunma sistemleri kurulmalı. Yarının dünyası için yeni Kent ve ev, hayat alanları, üretim, Pazar, çevre programları hayata geçirilmeli.

Tabi önce şu İklim yasasından vazgeçin, Allah’ın belası İstanbul sözleşmesinden ve Lanzarote’den, CEDAWdan çekilin, Toplumsal cinsiyet lobisini çevrenizden uzaklaştırın, insanı GENDER BİREY olarak tanımlamaktan vazgeçin, adaleti tesis edin, aile ve gençliği kurtarın, Maarif reformu Anayasa reformu kadar hayati. Her şeyi yasalarla düzenlemekten vaz geçin, ülkeyi mevzuat çöplüğüne döndürdünüz. Bu mevzuat yığını ile ülkeyi rüşvet ve torpile mahkûm edersiniz.

Hafta başında Kassam tugayları sözcüsü şehid sayısını şöyle açıkladı: Şe (2360) çocuk, (1292) kadın ve (16297) yaralı olmak üzere toplam (5791) şehit oldu. Bölgeden gelen s0n haberler şöyle: Su, yiyecek ve yakıt kıtlığına katlanıyorlar. Yakıtın tükenmesi Endonezya hastanesinde gece saatlerinde elektrik kesintisine yol açarak yüzlerce hasta ve yaralının hayatını tehdit etti. Bütün bunlar, konu Siyonist işgal olduğunda ikiyüzlülük ve çifte standart uygulayan Washington ve diğer Batılı başkentlerin gözleri önünde gerçekleşiyor.

Birincisi, bugün dünya ve hem yakın hem de uzaktaki tüm uluslar, işgal altındaki Filistin'de sınır tanımayan işgalin cüretkârlığı ve terörizmi karşısında güvenilirliklerini ve ahlaki güçlerini tehlikeye atan tarihi bir sınavla karşı karşıyadır. . İşgalin işlediği suçlar ve yürüttüğü soykırım savaşı ışığında, Arap ve İslam uluslarının yanı sıra Birleşmiş Milletler'e de çağrıda bulunuyoruz: Milli Hükümetleri, Milli ve Milletlerarası örgütleri, İslam Konferansı, Arap ve Afrika Birliğini, BM, Uluslararası Ceza Mahkemesini ve diğer siyasi, sivil, adli örgütleri harekete geçirin. İşgalcileri ve onlarla işbirliği yapan siyaset, STK, media ve şirketlerle bağlarınızı kopartın. İşgalle ilişkisi olan Arap ve İslam ülkelerinin büyükelçilerinin sınır dışı edilmesi ve her türlü normalleşmeye son verin.

Refah Sınır Kapısı'nın çok sınırlı miktarda insani yardıma izin verecek şekilde açılması ne Gazze halkıma ve ne de giderek artan ihtiyaçlarını karşılıyor. Siyonist Faşist işgalin gerçekleştirdiği soykırım savaşının yol açtığı insani felaketi giderek ağırlaşıyor. Acil şekilde beşeri ihtiyaçların, gıda, barınma ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması gerek. Sağlık donanımları ve ilaç ile fırın ve su pompaları ve yakıt ihtiyacının karşılanması gerek. Ağır yaralıların, hamile kadınlar, çocuklar ve engellilerin tedavileri için tahliyeleri gerek.

Enkaz altında kalan canlı ve mahsur kalanların kurtarılması ve şehitlerin cenazelerinin alınması için yıkılan evlere moloz kaldırma ekipmanlarının getirilmesi gerekiyor. Bir haftadan buna yana enkaz altında canlılar var. Kızılay kurtarma ekiplerinin devreye girmesi gerekiyor. Çağrımıza cevap veren, kendi imkânları ile Gazze ve Mescid-i Aksa'nın çağrılarına yanıt veren herkesin bu çabalarını destekliyoruz. Tüm dünyada kitlesel protestolar düzenleyen kıtalar çapındaki özgür insanları selamlıyoruz. Bu bağlamda bu sadık ve özgür kitlelere çağrıda bulunuyoruz: Çabalarınızı, desteğinizi sürdürün, dünyanın tüm başkentlerinde sesinizi yükseltin. Müslümanlar uyanın, ehli kitap, bu yapılanların dinle, ahlakla, insanlıkla bir alakasın ı olmadığını görün. Bu anlamda daha çok Rachel Corrielere ihtiyacımız var. Filistin halkına değil sadece İslam ümmetinin kutsalına yönelik saldırganlık ve soykırım savaşı sona erene kadar hep birlikte haksızlıklara karşı direnelim.

Evet, Hamas’ın çağrısına kulak verelim: Gazze Şeridi'ndeki işgali ve çocuklara ve kadınlara yönelik saldırganlığını destekleyen tüm ülke, şirket ve kurumların ürün ve mallarına yönelik halk boykotunu etkinleştirin. Bana göre, Filistin halkının koruyucu ve Hadimi olmakla şerefleneceği Kudüs sadece Filistin halkının değil, İslam dünyasının 3 Başkentinin hem ilk ve hem de 3. Başkentidir. O topraklarda Filistin devletinin başkenti, bu asıl başkentin, koruma kalkanı olacaktır inşallah. Mescid-i Aksa Kudüs’ten, Kudüs Arz-ı Mev’ud’dan, Arz-ı Mevud Filistin’den büyüktür. Arzı Mevud coğrafyasında yaşayan Müslümanlar aslında aynı millettendir. O milletin adı da “İbrahim milleti”dir. Milleti İbrahim’e selam olsun. Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail ve Hz. İshak’a, Hz. Hacer ve Hz. Sare’ye Selam olsun Hz. Musa’ya, Hz. Harun’a ve Hz. Yuşa’ya, Selam olsun Hz. Meryem oğlu Mesih’e ve Selam olsun Hz. Muhammed’(sas)a ve ümmetine. Hz. Davud’a ve Hz. Süleyman’a selam olsun. Selam olsun Asiye annemize, Maşite’mizle ailesine .Hz. Musa’nın ailesine ve yol arkadaşlarına. Ve şehidlerin duasına mazhar olanlara.

Son bir bilgi: Mescid-i Aksa Tufanı sonrasında işgal tarafından esir alınan hareketin şehidi ve lideri Ömer Draghmeh, hafta başında işgalin hapishane hücrelerinde gözaltındayken şehit edildi. Biliyorsunuz Şehidler ölmez, onlar Rableri katında diridirler. Ömer’imizin Rabbi katında duasına mazhar olanlardan olmak için, “Yaşayan şehidler”in çağrısına kulak verelim. Selam ve dua ile.

Kars İslam Cumhuriyeti Bayrağı, Anayasası ve Kassam’ın arması

Not: Cumhuriyetin yeni 100 yılına böyle giriyoruz. Küçük bir not: Osmanlının yıkılışı Çanakkale ile başlar. Çanakkale’nin 2. Cephesi Filistin’di. Çanakkale savaşında Siyonist Katır birliğine karşı bizim yanımızda savaşan İzzeddin Kassam birlikleri Filistin cephesinde de Netenyahu’nun dedesinin da aralarında bulunduğu Siyonistlerle savaştı. İzzeddin Kasam bugünün Haması! Ve unutmayın Anadolu’nun işgal, Yunanlıların İzmir’e çıkışı ile başlamaz, Fransızların Lazkiye’den Hataya girişiyle başlar ve ilk kurşun Dörtyol’da sıkılır. Gazze direnişi, Çanakkale’nin ve yeni Cumhuriyetin kuruluşuna giden Kurtuluş savaşının devamıdır. Ankara hükümeti kurulmadan önce Kars’ta ilk Cumhuriyet kurulmuştu ve adı Kars İslam Cumhuriyeti idi. Başkanlıkla yönetilen, bugünkü Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye’de Erzurum, Sivas, Trabzon havalisinde örgütlü, meclisi, parası, pulu, anayasası olan bir Cumhuriyetimiz vardı. Mustafa Kemal daha Samsun’a çıkmadan bir ay önce 19 Nisan 1919’da İngilizler tarafından yıkıldı. Gazze direnişi, işte o günlerden bugünlere miras olan bir direniştir. Bu idare sahip olan kimse, HABAT’ın bu topraklardaki Hazara komplosunun değirmenine su taşımaz. Bu, Türk, Kürt, Arap, Fars, Ermeni, Rus Yahudilerinin “yeni İsrail”ine planına destek olmaz.