Türkiye'de Mossad Üssü

Türkiye'de Mossad Üssü

Malumunuz üzere İsrail’i ilk tanıyan devletlerden biri olarak İsrail’le görüşen ilk devlet büyüklerinden birisi de bizim tek adam İSMET İNÖNܒdür...

 

Türkiye'deki ''İSRAİL ÜSSÜ'' Çalışıyor Mu?

7 şehit olayının arkasında MOSSAD ile birlikte Rus Yahudilerinin yönettiği KGB'nin olduğunu yazdığımızda 'olmaz' öyle şey diyenlere, zannediyorum Tayyar'ın makalesi bir şeyler anlatmıştır.

Devlet bu konunun üzerine gitmeli, muhakkak gitmelidir.Bu mesele 33 şehit olayından farklı bir boyuttadır. Konu kapatılmamalı.Bence MİT ve diğer güvenlik birimleri bu konuyu deşmeye çalışmalıdır.

Çünkü ufukta farklı bir birim vardır.

*

Asıl meselemize gelince;

28 Şubat darbesinde görünmeyen darbeci devletin İsrail olması;

7 Şehit olayının arkasında İsrail'in olması;

Güneydoğudaki olayların çıkmasında ve Kürt devleti projesinin arkasında İsrail'in olması;

ve İsrail'in Türkiye'de bu kadar rahat hareket ediyor olması...

Hayır, sizlere MOSSAD'ın Türkiye'deki yapılanmasını anlatmayacağım. Artık bu konulardan herkes sıkılmış durumda.

Anlatacağım yapının ucu çok ilginç yerlere bağlanıyor ve bu yapının Türkiye'de hala aktif olup olmadığı belli değil...

Ve hiç dile getirilmeyen bir ÜS...

Bu üsse Türkiye'de ''İSRAİL ÜSSÜ'' diyorlar.

Bu üssün ülkenin neresinde olduğu pek açık değil.

Üstelik bu üs uzun yıllardır kullanılıyor.

*

Malumunuz üzere İsrail'i ilk tanıyan devletlerden biri olarak İsrail'le görüşen ilk devlet büyüklerinden biriside bizim tek adam İSMET İNÖNÜ'dür.

İnönü'nün şu meşhur gizli görüşmesinin detaylarını kimse bilmemektedir.

Bu görüşmenin içeriği ne meclis kayıtlarında mevcuttur ne de İsmet İnönü'nün yanında kendisinden başka devlet yetkilisi vardır. Görüşme meçhul kalmıştır.

Bildiğiniz gibi ABD, TÜRKİYE ve İSRAİL 1958 yılında Türkiye'de bir İsrail üssü kurulmasına karar vermişti. MOSSAD elemanları CIA ile birlikte o dönemde kurulan Özel Harp elemanlarımıza eğitimi birlikte veriyordu. (Bu sürekli İsrail yandaşı basın tarafından görülmemektedir)

1958'ten sonra da ülkedeki karışıklıklar artmış ve 60 darbesi de peşi sıra gelmişti. -Detaya girmeye gerek yok-

Bilindiği kadarıyla bu MOSSAD üssü 1970 yılına kadar CIA ile birlikte Özel Harp dairesinde beraber çalışıyordu. 70'den sonra İsrail üssünün farklı bir yere taşındığı yönünde kesin bir bilgi elimizde bulunmasa da duyumlara göre o dönemde Ergenekon'da da değişen bir yapıyla birlikte üssün farklı bir yere taşındığı söyleniyor.

Öyle ki bu yapı, hem PKK'yı hem de Ergenekon'un belli bir kanadını çok rahat bir şekilde kullanabiliyordu. Şuan da içeride olan ve ismi geçen masonlar Ergenekon'da MOSSAD adına çalışan ayakları oluşturan kişilerden bazılarıdır.

İlk 8'in içinde de ciddi bir mason, yani Mossad ağırlığı göze çarpıyor. Masada oturan bir yöneticinin de ayda bir İsrail'e ve ABD'ye gittiğini ve Yahudilerle görüşmesini de işin içine katarsak zannediyorum olayın boyutu biraz daha belirginleşecektir.

80'den önce çıkan olaylarda özel harp dairesine eğitim veren CIA elemanlarında bazılarının Yahudi oluşu, Kandilin ve Barzani'nin en büyük dostu İsrail'in olması ve bu MOSSAD elemanlarının Türkiye'de rahat dolaşıyor olmaları bu üssün çok rahat hareket ettiğini gösteriyor.

Benjamin Beit-Hallahmi'nin de dediği gibi;

''MOSSAD ile gerçekleştirilen bir gizli görüşme de Başbakan İsmet İnönü'nün 1964 yılında İsrail Başbakanı Levi Eşkol ve MOSSAD Başkanı Meir Amit ile Paris görüşmesiydi. Kıbrıs'ta katliamlar sürecinde gerçekleştirilen bu görüşmede çok önemli konuların yanı sıra MOSSAD üssü ve MOSSAD'ın faaliyet bağlantılarının görüşüldüğüne şüphe yoktur.''

Ne yazık ki bu görüşme bugüne kadar gündeme getirilmemiştir. Gizli tutulmuştur.

İsmet bey, MOSSAD'la görüştükten sonra Türkiye'de İSRAİL ÜSSÜ kuruluyor ve bu üs hiçbir kitap ve gazeteye konu olmuyor.

Acaba niçin?...

CIA tartışılırken İSRAİL ÜSSÜ neden hiç konuşulmamıştır.

Bu üssün varlığını inkar etmek kolaydır. Ancak bazı şirketler ve Almanya'daki PKK ile Yahudi Merkel'in adamlarının bağlantıları ve PKK'nın yurt dışı sorumluları ile yapılan görüşmeler nasıl inkar edilecektir?

Başlarına çuval geçirilen askerlerden sorumlu olan Korgeneral Köksal Karabey'in, Dick Cheney'in şirketinin , Koç grubunun ve Yahudi işadamlarının desteklediği Silopi'de kurulan ''Emekli Ajanlar Şirketi'nin'' İsrail üssü ile bir alakasının olduğunu söylersek ve buradaki yöneticilerden bazılarının Türkiye'de uzun yıllardır bulunduğunu da eklersek hata mı etmiş oluruz?

Jitem'in aktif olduğu dönemde bölgede PKK kadrolarına hem sınır dışı hem de sınır için de rahat bir şekilde silah dağıtımı yapan, Ankara ve İstanbul'da PKK'lı bazı yöneticilerle özellikle 92-99 arası toplantılar yapan MOSSAD'ın Türkiye'de üssünün olmadığını nasıl yok sayacağız?

Kurulan bu Black Hawk şirketine birileri pasif demeye çalışsa da o bölgede yaşayanlarla konuştuğunuz zaman ve o bölgede çalışan askerleri dinlediğiniz de size çok farklı bilgiler verecektir.

Ayrıca;

''Dışişleri Bakanıyken Hikmet Çetin İsrail'i ziyaretin de Şimon Perez'le 12 madde'lik çok gizli bir anlaşma yapmıştı.

Bu anlaşma ile İsrail; Suriye ve İran'da çok rahat operasyonlar yapabilecekti,

İsrail'in Türkiye'de organize ettiği bir ''özel güvenlik şirketi'' aracılığıyla ajan eğitimi verilmesine,

İsrail İstihbaratı'na Türkiye'deki MOSSAD Üssü'nü genişletme imkânı tanımasına,

Türkiye'de TEVEL ve TZOMET adlı MOSSAD şubelerinin resmen açılmasına,

İsrail savaş uçaklarına Konya'da uçuş üssü verilmesine ve savaş pilotlarının eğitimine izin verilmiştir. ''

Dikkat ederseniz bu anlaşma 1993 yılında yapıldı. İkinci madde de özel bir şirket diyor. Silopi'deki Özel bir şirketti. Tansu Çillerin de İsrail ile olan görüşmelerini göz ardı etmemek lazım.

Veli Küçük ve Doğu Perinçek'in de alt kadrolarında şirketlerle bağlantılı isimler mevcut. Ergenekon'daki güvenlik şirketlerinde çalışanları da bir gözden geçirmekte fayda var.

Son olarak;

2001 yılında CIA ve MOSSAD tarafından 5 bin MİT mensubunun gerçek kimlikleri deşifre olduğu yönünde bir haber vardı. Bu bilgilerin deşifresin de o banka da çalışan yönetici ve güvenlik elemanlarından bazılarının MOSSAD'a çalıştığı yönünde bir de bilgi paylaşsak ve bu yöneticilerden bazılarının Ergenekon operasyonundan sonra kayıplara karıştığını açıklasak ne dersiniz?

Ya da;

Özel hap dairesine girilmesinden rahatsızlık duyan Murat Karayılan'ın 99 yılından önce MOSSAD'ın adamı olarak PKK içerisinde çalıştığını ve birçok harekatı da onlarla birlikte gerçekleştirdiğini yazsak ve yine desek ki; 7 şehit olayından birkaç gün sonra çıkıp operasyonu sahiplenmesini de başkan DAGAN istedi diye bir tez ortaya atsak ... Bize kızarlar mı?..

Evet fazla uzatmayalım;

Türkiye'deki İsrail üssünün varlığını devlet biliyor mu? Ergenekon'a 2003'te inanmayan devlet bu üssün varlığına inanıyor mu? Eğer cevap olumsuzsa son bir önerim var;

Devlet son iki MİT başkanı ve merkez medyanın eski yaşlı yazarını çekip sorgulasın. Bakarsınız duymadığınız şeyleri ilk kez duymuş olursunuz...

 

Rauf Atilla Polat/haberx