Türkiye, İran"ın dünyaya açılan kapısı olacak

Türkiye, İran"ın dünyaya açılan kapısı olacak

Sanayi Bakanı Nihat Ergün, ASKON’un toplantısında İran’ın, Samand otomobillerini Türkiye’de üreterek dünyaya pazarlamak istediğini söyledi

Sanayi Bakanı Nihat Ergün, ASKON'un toplantısında İran'ın, Samand otomobillerini Türkiye'de üreterek dünyaya pazarlamak istediğini söyledi. Kriz değerlendirmeleri yapılırken ikide bir karamsarlık ve kötümserlik duygularını işadamlarının önüne koymaya kimsenin hakkı oladığını belirten Ergün, "Karamsarlığın kimseye faydası olmaz" dedi.




Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İranlılar'ın Samand markası için Türkiye'de bir fabrika kurup, Türkiye'de üretim yapıp, Türkiye'den dünya pazarlarına açılmak istediklerini bildirdi. Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) düzenlediği sohbet kahvaltısında yaptığı konuşmada Ergün, Türkiye ekonomisinin dışa açık bir ekonomi olduğu için, 2008 yılının son çeyreğinden itibaren dünyada yaşanan ekonomik krizden etkilendiğini belirtti. Ergün, Türkiye'nin dışa açık bir ülke olduğunu vurgulayarak, dünyada yaşanan global ekonomik krizden etkilenmesinin çok doğal olduğunu kaydetti. Ekonomik krizin yapısal bir tahribata neden olmamasının önemini vurgulayan Ergün, kendilerinin baştan beri bu krizin Türkiye'ye etkisinin yapısal değil, konjonktürel olacağını söylediklerini hatırlattı. Bakan Ergün, ekonomik krizinin etkilerine teslim olmuş bir toplumun, sanayicinin ve hükümetin bir şey başarmalarının mümkün olmadığını ifade ederek, başından beri tutumlarının Türkiye'nin bu krizden en az şekilde ve en az hasarla etkileneceği yönünde olduğunu dile getirdi.
TÜRKİYE AKTİF BİR GÜÇ
Türkiye'nin bölgesinde aktif bir güç olarak bulunduğunu ve komşularıyla ilişkilerini sürekli geliştirdiğine değinen Ergün, bunun en güzel örneğinin, komşu ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ve vizelerin kaldırılması olduğunu anlattı. Bakan Ergün, Türkiye'nin bölgesinde küresel bir güç haline geldiğini belirterek, işadamlarının da sadece iç piyasayı hedeflememesi, dış pazarlarda küresel aktörler olması gerektiğini ifade etti.
OTOMOTİV FİRMALARININ YATIRIMLARI
Ergün, yeni otomobil firmalarının da Türkiye'de yatırım peşinde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peugeot, Çinliler ve İranlılar bir çalışma yapıyorlar. İranlılarınki ortak otomobil projesi yapmak değil. İranlılar kendi Samand Markasını, Türkiye'de de bir fabrika kurup burada üretmek ve dünya pazarlarına açılmak istiyorlar. Bu Türkiye-İran hükümetler düzeyindeki 'bir ortaklıkla ortak bir otomobil yapalım, yeni bir marka beraber ortaya koyalım' çalışması değil. İran otomobil firmalarından birisinin, Türkiye'de yatırım yapma çalışmasıdır. Onun ötesinde bir nokta değildir.
"YATIRIMCININ PSİKOLOJİSİNİ KİMSE BOZMASIN"
Kriz değerlendirmeleri yapılırken ikide bir karamsarlık ve kötümserlik duygularını işadamlarının önüne koymaya kimsenin hakkı olmadığını belirten Ergün, şunları söyledi:
"Ekonominin yüzde 60-70 psikolojidir. Psikoloji, insan davranışlarını etkiler. Yatırım ve tüketim, bir insan davranışı değil mi? Ortalıkta bir karamsarlık hakimse, gidip yatırım yapar mısınız? Tüketici olsanız, konut, araba alır mısınız? Peki toplumun psikolojisini bozmak, işadamının, yatırımcının psikolojisini bozmak neye yarayacak? Hele hele bunu işadamları dernekleri, onların başkanları yöneticileri yaparsa... Haydi siyasiler yapar, onlar bir malzeme olarak bunu görebilirler. Zaten dinleseniz, dükkanları kapatmak lazım. Çünkü Türkiye'nin geleceği yoktur, Türkiye'nin geleceği onlara göre kararmıştır. Türkiye'de bundan sonra iş yapılmaz, yatırım yapılmaz, yaşanmaz. Hükümet mahvetti Türkiye'yi. Bakın parti grup toplantılarına ne var? Var olan tek şey karamsarlık, kötümserlik, bunalım... Böyle bir şey olabilir mi? Bunun kime ne faydası var?.."