Sincan'da 28 Şubat'a Protesto-FOTO

Sincan'da 28 Şubat'a Protesto-FOTO

Sincan'da bu defa "TANKIN DEĞİL, HALKIN SESİ" yankılandı...

28 Şubat sürecinde tankların yürütüldüğü Ankara'nın Sincan ilçesinde bu defa halk yürüdü. Has Parti tarafından 28 Şubat Salı günü Saat 12.30'da "TANKIN DEĞİL, HALKIN SESİ" adıyla yapılan yürüyüşe vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş yürüyüşte bir konuşma yaptı. Kurtulmuş, manifesto niteliğindeki konuşmasında 28 Şubat'ın sadece hükümete değil, kurum ve kuruluşlarıyla SİYASETİN ve SİYASİ İRADENİN tamamına yapıldığını ifade ederek "28 Şubat ülkenin sosyolojisine müdahaledir; Yeni Türkiye'nin can damarını kurutma teşebbüsüdür, milletin çocuklarına had bildirme operasyonudur" dedi. 28 Şubat sürecinde mağdur edilen herkese haklarının iade edilmesini ve tazminat ödenmesini de talep eden Kurtulmuş konuşmasını "Bin yıl sürmesi gereken; tankın sesi, zalimin sesi değil; hakkın, haklı olanın, adaletin, marufun, merhametin, milletin sesidir" diyerek tamamladı.  

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'un 28 Şubat 2012 Salı günü Sincan'da düzenlenen "TANKIN DEĞİL, HALKIN SESİ" yürüyüşünde yaptığı konuşmanın tam metni şöyle; 

"Bugün burada, sadece bir partinin genel başkanı veya bir siyasetçi olarak değil; 28 Şubat darbesinin mağdur ettiği 70 milyon vatandaştan biri olarak konuşuyorum. Çünkü 28 Şubat, Türkiye'deki herkesi, hepimizi mağdur etmiştir. 28 Şubat; Sadece Refah - Yol hükümetine değil, kurum ve kuruluşlarıyla SİYASETİN ve SİYASİ İRADENİN tamamına; sadece İmam Hatiplilere ve Meslek Liselerine değil EĞİTİM SİSTEMİNİN TAMAMINA; sadece 3-5 dindar esnafa veya iş adamına değil EKONOMİK SİSTEMİN tamamına; sadece partilere ve siyasete değil MİLLETİN TAMAMINA karşı yapılmıştır. 

28 Şubat sadece siyasete müdahale değil, ülkenin sosyolojisine müdahaledir; Yeni Türkiye'nin can damarını kurutma teşebbüsüdür. 28 Şubat, milletin çocuklarına had bildirme operasyonudur. 


İşte bunun için 28 Şubat; 12 Eylül'den ve 27 Mayıs'tan daha ağır sonuçlar doğurmuş bir müdahaledir. Çünkü 28 Şubat, toplumun yaşam tarzına, inanışına, ekonomik tercihlerine, eğitim taleplerine, birlikte yaşama iradesine bir müdahaledir. 28 Şubat halka karşı girişilmiş top yekün bir savaştır. 

1997'de millete gözdağı vermek için TANKLARIN yürütüldüğü SİNCAN'dan tüm parti genel başkanlarına ve partililere seslenmek istiyorum. 
Buyurun 28 Şubat'ın halen devam eden bir takım uygulamalarını birlikte kaldıralım. 

Hükümete sesleniyorum. Sayın Başbakan siz de, herkesi sürece dahil edin, milleti süreci dahil edin, kaldırın engelleri...

12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın ve 27 Nisan'ın siyaset, hukuk, ekonomi ve millet üzerinde olumsuz tesirlerini ve devam eden uygulamaları hep birlikte kaldıralım. Bu köhne düzeni tüm Türkiye birlikte değiştirelim. Bunun için öncelikle 28 Şubat'ın sebep olduğunu mağduriyetleri gidermekle işe başlayalım. 

Üniversitelerden atılan öğretim üyeleri ve öğrenciler, Ordudan uzaklaştırılan TSK mensupları, İşlerini kaybeden iş adamları, Görevinden uzaklaştırılan devlet memurları... Ne kadar 28 Şubat mağduru varsa, hepsinin mağduriyetlerini giderelim, haklarını iade edelim. Devlet, tüm bu mağduriyetler için tazminat ödesin. 

Ayrıca, milletin oylarıyla seçilerek Meclis'e gelen ancak yemin dahi ettirilmeyen dönemin İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı'ya da iade-i itibar yapılsın. Merve Kavakçı'nın o dönemden kalan özlük hakları acilen iade edilsin. 
 

Bu vesileyle, tankların kendisine karşı yürütüldüğü ve sürecin en büyük mağduru olan dönemin Başbakanı Sayın Necmettin Erbakan'a rahmet diliyor ve kendisini şükranla anıyorum. Süreçte demokratik tavrını aynı şekilde göstermiş olan Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu da şükranla anıyor ve bir defa daha rahmet diliyorum. Darbeye karşı kararlı şekilde duran dönemin milletvekillerine, aydınlarına, yazarlarına ve yöneticilere de teşekkür ediyorum. 

12 Eylül ANAYASASINA mahkûm değiliz; Kurtulmalıyız, kurtulacağız. 12 Eylül'ün siyasi partiler yasasına, seçim sistemine, sendikalar yasasına, YÖK yasasına, Meclis iç tüzüğüne mahkûm değiliz. Bunlardan kurtulacağız. İçimizden hiç biri "Ben bir süre daha 12 Eylül ve 28 Şubat'ın ayrımcılığından faydalanayım" diye düşünmemelidir. Bu millete ihanettir. Artık 12 Eylül'ün ve 28 Şubat'ın kayığı su almaya başlamıştır. 
Meclis partilerine sesleniyorum. AK Parti, CHP, MHP ve BDP'ye sesleniyorum. 28 Şubat'ı sonlandırmak için kavgayı bırakın, ANAYASAYI yapın. 
Milletvekillerine sesleniyorum. Sivil ve demokratik bir anayasa için desteğimiz sizinledir. Şimdi milletten aldığınız oyun hakkını verme zamanıdır. 

Darbelerden kurtulmak!
 Darbelerden kurtulmak; darbelerin sonuçlarını ortadan kaldırmakla olur. Darbelerden kurtulmak; bir daha kimsenin darbe yapamayacağı bir siyasal ve hukuki sistemi kurmakla olur. Darbelerden kurtulmak; darbelerle zarar gören BİRLİKTE YAŞAMA kültürünü toplumda yeniden tesis etmekle olur. Biz bunun için çalışıyoruz. Bu ülkede herkes eşit ve özgür olmalı; herkes birinci sınıf vatandaş olmalıdır. Herkes kendini GÜVENDE hissetmelidir. Bunu başardığımız zaman 28 Şubat tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. 

Bin yıl sürmesi gereken! 
Bin yıl sürmesi gereken; tankın sesi değil halkın sesidir. Bin yıl sürmesi gereken; tankın sesi değil, medeniyet değerlerimizdir; adalet, özgürlük ve paylaşım irademizdir. Bin yıl sürmesi gereken; tankın sesi, zalimin sesi değil; hakkın, haklı olanın, adaletin, marufun, merhametin, milletin sesidir.