Şehid Mustafa Çamran'ı Rahmetle Anıyoruz

Şehid Mustafa Çamran'ı Rahmetle Anıyoruz

Mustafa Çamran'ı Unutmadık...

Bugün İran tarihinde, İslami direniş hareketinin önemli isimlerinden ve düşünürlerinden, İslam dünyasının seçkin simalarından inkılapçı Doktor Mustafa ÇAMRAN'ın şehadetinin yıldönümü.

Amerika'da fizik ve elektronik dallarında yüksek eğitimini bitirdikten sonra İran'a dönen Çamran, diktatör Şah rejimine karşı silahlı hareketin örgütlenmesinde emeği geçen ve daha sonra da İmam Humeyni'nin daveti üzerine Lübnan'da İslami hareketin yeşermesi ve güçlenmesi için Musa Sadr ile Lübnan'da önemli hizmetlerde bulunmuş büyük bir dava adamıydı.

İran-Irak savaşında da önemli askeri görevlerde bulunan Mustafa Çamran, 1981'de böyle bir günde, İran'ın güneyinde yeralan Dehleviye bölgesinde bir operasyon sırasında havan topu mermisinin patlaması sonucu şehitler kervanına katıldı.

Şehid Dr. Mustafa Çamran Ruhen dara düştüğü, sıkıldığı anlarda hep Rabbiyle konuşmayı yeğlemiş, "Allah'ım! biliyorsun ki, ömrüm boyunca hiç bir zaman seni unutmadım. Uzak diyarlarda sadece sen yanımdaydın.  Karanlık gecelerde dertlerim ve kederlerimin ortağı sadece Sendin. Tehlike anlarında beni muhafaza eden, göz yaşlarımı görüp, yaralı kalbimi zikri ve yadıyla sakinleştirdiğim sendin, sen!.." diyerek durumunu sadece ona arz etmeyi, aşkların en güzeli saymıştır.

Sevincimin şiddetinden yanıyorum, titriyorum, utanıyorum ve bilmiyorum sana nasıl şükredeyim. Her şeyimi vermek istiyorum, kendimi kurban etmek ve kemal-i ihlâsla neyim varsa takdim etmek istiyorum. Malım yok, mülküm yok, dervişim, yoksulum. Sadece yanan bir kalbim var ki onu takdim ettim. Bir canım var ki, o da takdim etmekten çekinmeyeceğim kadar değersizdir.

Ya rabbi! Bütün vücudumla, kalbimle ve ruhumla kendimi senin yolunda kurban etmeye hazırım. Bu büyük zafere şükretmek için bütün hayatımı ve varlığımı sana takdim etmeye hazırım.

Ben senden bir şey istemiyorum. Ben meçhul bir askerim, ben yalınayaklı bir dervişim ve hiç bir şeye sahip olmadan bu dünyaya gözlerimi kapamak istiyorum. Bütün çabamın yalnız Allah rızası için olmasını istiyorum, bencillik ve egoizmin kirlerinden arınmak istiyorum. Yolu aydınlatmak için yanmak istiyorum.

Büyük İslami risaletin gerçekleşmesini istiyorum, bunun gerçekleşmesi beni sevindirecek en büyük bir ödüldür. Doğrusu hiç bir ödül Muhammedi (s.a.v) risaletin zafere ulaşmasından, hakkın ve adaletin insanlığa hâkim olmasından daha büyük değildir.

Rabbimiz, bizi iman ve fedakârlık kuvvetiyle güçlendir. Kalbimizi ve ruhumuzu o kadar kuşat ki, yalnızca sana tevekkül edelim ve hiç kimsenin önünde zelil olmayalım.

Ya Rabbi! Bizi bencillik ve rahatlık girdabından, heva ve heves tufanlarından kurtar, bize fedakârlık gücü ihsan et ve bütün vücudumuzla fedakârlığın lezzetini tatmamıza izin ver. Ey Rabbimiz! Bizi iman ve fedakârlıkla güçlendir, kalbimizi ve ruhumuzu öylesine fethet ki, sadece sana tevekkül edelim ve hiç kimsenin karşısında eğilmeyelim.

Ya Rabbi! Kalbimiz aşkınla yansın, muhabbetinle dolup taşsın ki kurşunların acısı bize tatlı gelsin.

Rabbimiz! Bizi dünya sevgisinden kurtar ki senin kurbangahında, İbrahim ve İsmail gibi senin mukaddes hedefin uğruna vücudumuzu aşkla kurban etmeye hazır olalım.

Rabbimiz! Bize yakıcı aşkınla birlikte sabır ve tedbir ver ki, yolunun zorluklarına güler yüzle tahammül edelim ve bizim şahadet yolundaki acelemiz, yanlış kararlar vermemize neden olmasın.

Rabbimiz! Bizi öylesine cezbet ki, senden başkasını düşünmeyelim, senden başkasını istemeyelim, senden başkasına gitmeyelim ve bütün bencillik ve egoizmi senin kurbangahında kurban edelim. "Âmin"

Allah ondan ve onun gibi mücahitlerden razı olsun