MUSTAZAFDER'den Kapatılma Açıklaması

MUSTAZAFDER'den Kapatılma Açıklaması

Mustazaflar ile Dayanışma Derneği'nin kapatılma kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardından, bir basın açıklaması yapıldı...

Kapatılma kararını görüşmek ve bundan sonra takip edilecek yol haritasını belirlemek amacıyla tüm şube başkanlarının katılımıyla Diyarbakır Ticaret Borsası`nda gerçekleştirilen istişare toplantısının ardından saat 12.30`da yapılan basın açıklamasını Genel Başkan Av. Hüseyin Yılmaz okudu.

Basın Açıklamasının Tam Metni

Basına ve kamuoyuna;

Sosyal, kültürel ve ekonomik yönden mahrum ve mustazaf bırakılmış halkımızın kaybettiği değerleri yeniden inşa etme yolunda, "Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun" " (Ali İmran-104) düsturu ve şuuruyla 11 Eylül 2004'te Mustazaflar ile Dayanışma Derneğimizi kurduk.

Bediuzaman'nın tespitleriyle; fakirlikle, cehaletle ve ihtilaflarla mücadeleyi kendimize misyon olarak seçtik. Bu çerçevede tespit ettiğimiz mağdur ve muhtaçlara, dul ve yetimlere yardımcı olduk, maddi olarak ihtiyaçlarını karşıladık. Çocuk, genç ve yaşlılarımızı maddi ve manevi eğitimden geçirdik, bilgi ve bilinç düzeylerini yükselttik. Kavgalıları, hasımları, kan davalılarını barıştırdık. Her türlü ihtilaflarını çözerek halkımızın ittifakını sağladık ve toplumsal barışa hizmet ettik.

Derneğimiz yaptığı çalışmalarla, hayırlı hizmetlerle mazlum ve mustazaf halkımızın teveccühüne mazhar olmuştur. Dernek olarak kendisinden bekleneni layıkıyla yerine getirmiştir. Kurulduğu günden beri birçok ilke imza atmış, kısa sürede etkin ve söz sahibi yetkin bir dernek olmuştur. Yapmış olduğu etkinliklerle, tertiplemiş olduğu mitinglerle yerel ve küresel güçlerin oyunlarını bozmuş, hesaplarını alt üst etmiştir.

İnancımızın gereği ve halkımızın maslahatı için müspet hareket etmeyi ilke edindik. Halka hizmeti, Hakka hizmet olarak benimsedik. Halkımızın camiamıza olan teveccühünü hazmedemeyen derin ve karanlık yapılar, önce kontrollerindeki çeteleri derneklerimize ve üyelerimize saldırttılar. Derneklerimiz kundaklandı, üyelerimiz darp edildi, yaralandı ve katledildi. Devletin emniyet gücü, bize yapılan bu saldırıları önlemedi, failleri ortaya çıkarmadı, çıkarmak istemedi. Bu tutumuyla saldırganları cesaretlendirdi. Dernek üyelerimizin saldırılar sırasında yakalayıp polise teslim ettiği saldırganlar dahi, polis ve yargı tarafından serbest bırakıldılar. Provokatif saldırılarla camiamızı çatışma ortamına, illegaliteye çekmek istediler.

Bu kirli saldırılarla amaçlarına ulaşamayan derin yapılar, bu kez kendilerine bağlı güvenlik güçlerini ve yandaş yargıyı devreye soktular. Hücre evi basar gibi derneklerimizi ve evlerimizi bastılar. Dernek üye ve gönüllülerimize terörist muamelesi yaptılar. Derneklerimize gelmeyi, etkinliklerine katılmayı, kırsalda kurulan silahlı eğitim kamplarına katılmayla bir tuttular. Niyet okumalarla, hazırladıkları fezlekelerle, yandaş yargıyı yönlendirip cezalandırılmalarını sağladılar. Politize olmuş yandaş yargı tarafından fahiş cezalar verildi. Dernek başkanları silahlı örgüt yöneticisi, dernek üyeleri silahlı örgüt üyesi olarak cezalandırıldılar.

Ellerimizde Kuran-ı Kerim ve gıda yardım paketleri dışında bir şey olmadığını gördükleri halde bizlere bu zulmü reva gördüler. Tüm baskı, tehdit, şantaj, yıldırma ve yıpratma faaliyetlerine, göz dağı verme faaliyetlerine rağmen halkın gösterdiği teveccühe engel olamadılar. Nihayetinde niyet okumalarla ve komplolarla hazırladıkları uydurma delillerle, derneğimize kapatma davası açtılar. Nihayetinde açılan kapatma davası Yargıtay tarafından onanarak derneğimize tebligat yapıldı.

Derin ve karanlık yapılar, kontrollerindeki çetelerle derneklerimize saldırıp nihayetinde bir yöneticimizi katlederken; yandaş yargılarını da devreye sokarak uydurma delillerle niyet okumalarla derneğimizi kapatarak hukuken de şahs-i manevimizi katletmek istemişlerdir. Bir nevi yargıya cinayet işletmişlerdir.

(Derneğimizin kapatma kararındaki iddialara 27.04.2010 tarihli basın açıklamamızla cevap verilmişti. Bir daha tekrarlama gereği duymuyoruz.)

Bizler hiçbir zaman, zalimlerden adalet ve merhamet beklemedik. Beklemiyoruz. Sadece tarafsız olmalarını istedik. Diğer STK'lara hukukun, yasaların tanıdığı hakların ve özgürlüklerin aynısının bizlere de tanınmasını istedik. Tarafsız olmayı dahi beceremediler. Yasal çalışmalarımızı engellemek için çıkardıkları bürokratik engellemelerin yanında, provokatif saldırılarla tahrik etmeler, halkın teveccühünü engellemek için derneklerimizi basmalar, gözaltına almalar, komplolarla karalamalar, iftiralarla itibarsızlaştırma çalışmaları, niyet okumalarla cezalandırmalar ve nihayetinde uydurma delillerle derneğimizi/derneklerimizi kapatma/kapattırma davaları " camiamıza karşı ne kadar kindar olduklarını ortaya çıkarmıştır.

Tüm yalanlara, iftiralara, hile, tuzak ve komplolara, provokasyonlara rağmen derneğimiz kuruluş amacına uygun olarak görevini layıkıyla yerine getirmiştir.Hakkın rızası için halka hizmet etmekten geri durmamıştır. Alnımızın açık, yüzümüzün ak olduğu halkımızın malumudur. Her ne kadar derin yapılar, hizmetlerimizi tehlikeli addedip, derneğimizi kapatsa da halkımız, çalışmalarımızı takdir etmiş, derneğimizi bağrına basmış ve etrafında kenetlenmiştir. Camiamıza düşmanlık yapanların hevesleri her zaman kursaklarında kaldı. Amaçlarına ulaşamadılar, hiçbir zaman ulaşamayacaklar da.

Derneğimizin kapısına kilit vurulmuş olabilir ama mefkuremize kilit vurulamaz. Derneğimiz kapatılmış olabilir ama misyonu devam ediyor. Bu misyonumuzu sürdürmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Mazlum ve mustazaf halkımızı, zalim ve müstekbirlerin insaflarına terk etmeyeceğiz.

MUSTAZAFLAR İLE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL MERKEZİ