İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (Mazlumder)'nin bütün şubeleri bugün eş zamanlı olarak başörtüsüne sınırsız özgürlük için eylem yaptı.

Mazlumder'in tüm şubeleri bugün kitlesel basın açıklaması yaparak Resmi Gazete'de yayımlanan ve İmam Hatip okulları dışındaki eğitim kurumlarında başörtüsünü yasaklayan yönetmeliği protesto ettiler. Mazlumder ayrıca Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun da kaldırılmasını istedi.

İSTANBUL ŞUBESİ

Mazlumder İstanbul Şubesi, başörtüsüne sınırsız özgürlük talebiyle eylem yaptı. Mazlumder Hukuk Koordinatörü Arife Gökkaya Dinç, okullardaki başörtüsü yasağının temelini oluşturduğunu iddia ettiği Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kaldırılması gerektiğini savundu.

Mazlumder İstanbul Şubesi öncülüğündeki çeşitli sivil toplum kuruluşu üyesi yaklaşık 50 kişi, saat 12.30 sıralarında İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplandı. Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve 27 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 'Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik', başörtüsü yasağını kaldırmadığı gerekçesiyle grup tarafından protesto edildi. 'Başörtüsüne her alanda özgürlük', 'Her yaşta, her alanda, herkese inanç özgürlüğü' yazılı pankart açan eylemciler, 'Başörtüsü yasağı devam ediyor', 'Başörtüsüne sınırsız özgürlük' ve 'Başörtüsüne 'ama'sız özgürlük' yazan dövizler taşıdı.

'TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU KALDIRILSIN'

Grup adına basın açıklaması yapan Muzlumder Hukuk Koordinatörü Arife Gökkaya Dinç, bu yönetmeliğin ülke Müslümanlarının taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu savundu. Dinç, yönetmeliğin dayandığı zihniyetin ise Tevhidi Tedrisat Kanunu olduğunu ve insanları tek tipleştirmeyi amaçladığını iddia etti. Çocukların da insan hakları olduğunu söyleyen Dinç, devletin çocukları eğitmek gibi bir görevinin olmadığını öne sürdü. Devletin vereceği eğitimin ideolojik ve sübjektif olacağını ifade eden Arife Gökkaya Dinç, eğitimle alakalı bütün sorunların anası olarak nitelendirdiği Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun kayıtsız şartsız kaldırılması talebinde bulundu. Dinç, "Okullarda dini yaşam tarzını yaygınlaştıran, gelişme çağındaki çocukların psikolojisini olumsuz etkileyecek dinsel simgeler kesinlikle kullanılmamalıdır" açıklamasını yaptığını belirttiği Eğitimsen'i de eleştirdi.

Eylem, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin açıklamalarının ardından olaysız sona erdi.

BATMAN ŞUBESİ

Mazlumder Batman Şube Başkanı Murat Çiçek, genel merkezin eş zamanlı olarak kamuoyuna sunulmak üzere tüm şubelerine gönderdiği yazılı basın açıklamasını şube olarak desteklediklerini söyledi.

Yeni yönetmeliğin bir takım iyileştirmelerin yanında, ilkel başörtüsü yasağını halen diri tutma gayretinin somut bir örneği olduğunu vurgulayan Çiçek, "MEB'e bağlı resmî ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair usûl ve esasları belirleyen yönetmelik, bir taraftan 'okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbesttir.' hükmünü içermesine rağmen diğer taraftan 'öğrenciler okul içinde baş açık olarak bulunur.' hükmünü içermektedir. Kız öğrencilerin sadece, İmam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur'an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebileceği hükmünü içeren yönetmelik hukuksuz bir yasağı halen diri tutmaktadır." denildi.

KAYSERİ ŞUBESİ

Mazlumder Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Yakışıklı, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ve bakanlığın denetimindeki ilk ve orta dereceli okullarda uyulması gereken kılık kıyafet yönetmeliğinin, yeniden düzenlenerek yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Bu yönetmelikte İmam Hatip Ortaokul ve Liselerinde başörtüsü serbestliği getirilmesine karşın diğer ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağının devam ettiğini dile getirdi.

Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde açıklama yapan Hacı Yakışıklı, "Yeni yönetmeliğe göre tek tip kıyafet zorunluluğu ortadan kaldırıldı, öğrenim görülen okulun arma ve rozeti dışında başka arma ve rozet takma yasaklandı. Öğrenci velilerinin en az yüzde 60'ının talebiyle ilgili okul idarelerinin okula ait kıyafet belirleme yetkileri de serbest bırakılmış oldu. Kız öğrenciler sadece imam hatip ortaokul ve liselerinin Kur'an-ı Kerim dersinde başlarını örtebilir, maddesinin yerine İmam Hatip 'in tüm derslerinde başörtü serbesttir, maddesi getirildi. İmam Hatip dışındaki ortaokul ve liselerde ise ne yazık ki başörtü yasağı devam etti." dedi.

Okullarda kılık kıyafet serbestisi tek tip uygulamalardan birini daha ortadan kaldırması bakımından önemli olduğunu ifade eden Yakışıklı, şöyle konuştu: "Ancak, yine bir kıyafet olan başörtüsüne ayrımcılık tüm hızıyla sürmüştür. İnsanların inançları gereği veya başka sebeplerle giyindikleri bir örtünün madde içinde ayrıca yasaklanmış olduğunun belirtilmesi post modern uygulamalara benzemektedir. İmam hatip okullarının ve diğer okulların farklı muamele görmesi ayrımcılıktır. Mazlumder olarak, ortaokul ve liselerde eğitim gören kız öğrenciler için başörtü yasağını devam ettiren yeni yönetmeliği; toplumun din hürriyetine müdahale, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, yasakçı ve dayatmacı özelliğinden dolayı mevcut hukuka, kamu vicdanına aykırı ve toplumun temayüllerini yok sayan bir yönetmelik olarak görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığını bu yanlıştan dönmeye ve tüm insani değerleri dikkate alan yeni bir yönetmelik yapmaya davet ediyoruz."