İran-ABD Doğrudan Görüşmeleri Başladı

İran-ABD Doğrudan Görüşmeleri Başladı

Nükleer müzakereler için belirlenen son tarih olan 24 Kasım’a günler kala Umman'ın başkenti Maskat'taki bir otelde gerçekleşen üçlü görüşmede, “Uranyum zenginleştirme düzeyi, santrifüj sayısı ve yaptırımların kaldırılması” konularının ana başlıklar halind

Nükleer müzakereler için belirlenen son tarih olan 24 Kasım’a günler kala Umman'ın başkenti Maskat'taki bir otelde gerçekleşen üçlü görüşmede, “Uranyum zenginleştirme düzeyi, santrifüj sayısı ve yaptırımların kaldırılması” konularının ana başlıklar halinde gündeme geleceği belirtildi.

Zarif, Kerry ve Asthon arasındaki görüşmelerin İran ve BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin ile Almanya’nın oluşturduğu 5+1 grubu ile 11 Kasım Salı günü yine Maskat’ta gerçekleştirilecek, müzakerelere kadar devam edeceği kaydedildi.

Daha önce de Avusturya'nın başkenti Viyana'da 14-16 Ekim tarihleri arasında bir araya gelen taraflar arasındaki görüş ayrılığı giderilememişti.

İran ile 5+1 ülkeleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde 24 Kasım 2013 tarihinde yapılan müzakerelerde geçici anlaşmaya varılmış ve bu anlaşma uyarınca taraflar arasında 20 Temmuz'a kadar kapsamlı anlaşmaya ulaşılması öngörülmüştü. Ancak görüş ayrılıklarının giderilememesi nedeniyle müzakereler 24 Kasım'a kadar uzatılmıştı.

Müzakereler için belirlenen son tarih 24 Kasım’dan önce kapsamlı anlaşmaya varmak için çabalarını hızlandıran taraflar, müzakerelerin son tarihini tekrar uzatmayacaklarını açıklamıştı.

“Nükleer görüşmeleri Hamaney yönlendiriyor”

İran Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Hüsameddin Aşina, Nükleer görüşmelerin İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından yönlendirildiğini belirtti.

Aşina, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran ve Batı arasındaki nükleer müzakerelerde geçmişten bu yana zorlu bir süreç izlendiğini hatırlatarak, “İran ile 5+1 görüşmeleri ciddi, uzun ve zorlu süreçlere sahne oldu ve geleceği tayin edebilecek görüşmeler yapıldı. Müzakerelerde nihai anlaşmaya varılması halinde bölgede huzur ve istikrar oluşacaktır" ifadesini kullandı.

Müzakereler için belirlenen son tarih 24 Kasım’a kısa bir zaman kala Umman’ın başkenti Maskat’ta başlayan görüşmelerde, İran ve Batı’nın karşılıklık olarak beklentilerinin sağlanması halinde, “geleceği tayin edecek” bir anlaşmanın yapılabileceğini belirten Aşina şöyle devam etti:

“Ümit ediyorum Maskat’taki müzakerelerde anlaşma sağlanır ve kapsamlı anlaşmanın sağlanmasıyla bölgede huzur ve istikrar oluşur. Her iki tarafın beklentileri sağlanırsa geleceği tayin edecek bir ortam hazırlanır.”

Aşina, görüşmelere İran dini lideri Hamaney’in Dış Politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin de katılacağına ilişkin haberlere işaret ederek “Toplantıya kimin katılıp katılmayacağı önemli değil. İran’ın bölgesel ve küresel siyasetinde olduğu gibi nükleer konuda da, görüşmeleri İslam Devrimi Rehberi Hameney yönlendiriyor, Cumhurbaşkanı yönetiyor ve Dışişleri Bakanlığı uyguluyor” diye konuştu.

Ayetullah Seyyid Ali Hamaney, İran'da devletin en üst otoritesi olarak kabul edilen Velayet-i Fakih makamında bulunuyor ve "Devrim Rehberi" olarak anılıyor.

200 milletvekili, yaptırımların tamamen kaldırılmasını talep etti

Nükleer müzakereler çerçevesinde Umman’ın başkenti Maskat'ta  devam eden görüşmelerden önce, İranMeclisi'nin 200 milletvekili İran’a yönelik ekonomik yaptırımların tamamen kaldırılmasını talep etti.

Milletvekilleri, görüşmeler sonucu uranyum zenginleştirmesinin araştırma ve geliştirme hususundaki sınırlamalar getirilirse bu kararları da kabul etmeyeceklerini bildirdi.

Bildiriye göre, İran'ın nükleer müzakerelerini yürüten heyetten nükleer faaliyetlerini Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA)’nın denetimi altında ve NPT (Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi) anlaşması çerçevesi dışında başka herhangi bir denetim ve işbirliği yapmamalarını istendi.

Muhafazakar çizgiye mensup milletvekilleri yayınladıkları yazılı bildiride, "İran'ın nükleer ve uranyum hakları, zenginleştirme, araştırma ve geliştirme üzerinde herhangi bir kısıtlamayı kabul etmeyecekleri, UAEA ile yapılan anlaşmanın ötesinde hiçbir denetim, gözetim ve işbirliği yapılamayacağı, Arak nükleer reaktöründeki çalışmaların korunması ve devam ettirilmesi ile ilgili konulara" vurgu yaptı.

Netanyahu'dan Tepki

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "İran'ın nükleer bir devlet olmasını" onaylayan herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini belirtti.

Netanyahu, kabine toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in bir "hukuk devleti" olduğunu ve "yasaları çiğneyenlerin" sert biçimde cezalandırılacağını ifade ederek, "Taş ve havai fişek atanlara, yolları kapatanlara ve ülkemizin yıkılması çağrısında bulunan gösterilere karşı sert tedbirler alacağız" dedi.

Daha önce yaptığı "İsrail devletini yıkmaya yönelik girişimlerde bulunanların vatandaşlıklarının iptal edilmesi" yönündeki açıklamasını tekrarlayan Netanyahu, Hamas, Raid Salah önderliğindeki İslami Hareket ve Fetih'i bu konuda "kışkırtıcılıkla" suçladı.

ABD, AB ve İran arasında yürütülen nükleer müzakerelere ilişkin de Netanyahu, İran'ın nükleer silahlara sahip olmasını önlemek için "her şeyi yapmaları" gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:

"Uluslararası camianın önünde iki açık seçenek duruyor. Ya İran'ın istekleri karşısında pes edecekler ki bu sadece İsrail'i değil tüm dünyayı tehlike altına sokacaktır. Ya da İran'ın nükleer silah üretmeyi amaçlayan politikalarını son vermesini isteyecekler. İsrail, İran'ın nükleer bir devlet olmasını onaylayan herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyecektir."

Obama: Hala büyük bir uçurum var

ABD Başkanı Barack Obama, İran’ın nükleer programına yönelik İran ile P5+1 ülkeleri arasında yürütülen müzakerelerde 24 Kasım’a kadar anlaşma sağlanamayabileceğini belirterek taraflar arasında "büyük bir uçurum" olduğunu söyledi.

Obama, CBS televizyonuna verdiği mülakatta, İran ile Batılı ülkeler arasında 24 Kasım’a kadar uzatılanİran’ın nükleer programına yönelik müzakerelerle ilgili soruları da yanıtladı.

İran’ı hedef alan ABD öncülüğündeki ekonomik yaptırımların Tahran yönetimini müzakere masasına oturmaya yönelttiğini belirten Obama, öncelikli hedeflerinin İran’ın nükleer silah elde etmesini önlemek olduğunu yineledi. "İran'ı uluslararası topluma kazandırmak için aradaki uçurumu kapatabilecek miyiz, nükleer silahlar elde edip edemeyeceğine dönük çok sıkı güvenceye sahip olabilecek miyiz" sorularını yönelten Obama, "Hala büyük bir uçurum var. O noktaya (anlaşma) gelemeyebiliriz" dedi.

Obama, İran’ın hem Suriye’de hem de Irak’taki Şiiler üzerinde etkisi olduğuna vurgu yaparak terör örgütü IŞİD’in ortak düşmanları olduğuna işaret etti. Ancak IŞİD ile mücadele ve nükleer müzakereler arasında herhangi bir bağlantı kurmadıklarının altını çizen Obama, "IŞİD konusunda İran ile işbirliği yapmıyoruz" ifadesini kullandı.

Suriye’deki iç savaşta da ülkede siyasi bir anlaşma görmek istediklerini belirten Obama, Beşşar Esed’in gitmesi gerektiği konusundaki kararlılıklarını tekrarladı, Suriye krizine askeri bir çözüm bulunmadığını belirtti.(AA)