Ensarullah Hareketi Suudi Arabistan'ı Uyardı

Ensarullah Hareketi Suudi Arabistan'ı Uyardı

Suriye, çok sayıda belge ve rapora göre terörist grupların finans ve silah ihtiyaçlarının ana tedarikçilerinden biri olan Suudi Arabistan'dır

Ensarullah Hareketi Lideri Abdülmelik Husi, Marib, Şabva ve El Beyza eyaletinden aşiret heyetleri ile görüşmesinde Suudi Arabistan'ı eleştirerek Yemen'in hava sahasını kapatan Suudi Arabistan'ın Mekke ve Medine hava sahasını Siyonist Rejim İsrail başbakanına açık tuttuğunu BAE'ne yolculuk yapmasına müsaade etmesini söyledi.

Aslında daha önce de Arap ülkelerin yetkilileri Suudi Arabistan siyasetlerini eleştirmişlerdir. Bu bağlamda Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun son zamanlarda Suudi Arabistan'ın Lübnan'ı kuşatma ve baskı altında tutma çalışmaları ve siyasetlerini eleştirmişti.

Lübnan eski iletişim bakanı George Kardahi Al-ı Suud'un siyasetlerini eleştirerek şöyle bir değerlendirmede bulunmuştu: " Suudi Arabistan Yemen'e karşı beyhude savaşını sürdürüyor, o zaman Ensarullah'ın da kendini ve Yemen'i savunma hakkı doğuyor. "

Lübnan eski iletişim bakanı George Kardahi'nin bu eleştirisi Suudi Arabistan'ın öfkesi ve Beyrut'taki büyükelçisinin geri çağırması ile karşılık buldu. Bu bağlamda Suudi Arabistan Lübnan'a siyasi ve ekonomik baskı uygulamaya başladı. "

Daha önce, Yemen'de devrik Abd Rabbe Mansur Hadi hükümetindeki bazı yetkililer de Suudi Arabistan'ın politikalarını eleştirmiş ve Riyad'ın Yemen'in Güneyindeki Mansur Hadi hükümetini zayıflattığını söylemişti.

Al-ı Suud'u eleştirmek aynı zamanda onun bölgesel politikaları alanında çokça görülmektedir. Suudi Arabistan, daha küçük ve daha zayıf uydu Arap ülkelerine karşı müdahale ve baskı politikası izlemiştir. Al-ı Suud, 2011 yılında Yemen'de siyasi sistemin değişmesini ve dönemin Yemen Devlet Başkanı'nı engellemek için çok çaba sarf etmiş ve sonunda Ali Abdullah Salih'in görevden alınmasını kabul ederek tek bir seçimde Mansur Hadi'yi iktidara getirmişti. 2014'te Mansur Hadi'nin iktidara gelmesinden sonra Yemen Halk Hareketi ile de karşılaşan Al-ıSuud, son olarak 26 Mart 2015'te Yemen'e savaş açarak en yoksul Arap ülkesinde 21. yüzyılın en büyük insani felaketin yaşanmasına yol açtı. Suudi Arabistan Lübnan'da da Hizbullah Hareketinin ülkenin güç ve iktidar yapısındaki konumunu zayıflatma politikası izliyor. Buna göre Lübnan'a baskı ve kuşatma uygulamış ve bu Arap ülkesindeki ekonomik sorunların nedenlerinden biri haline gelmiştir.

Suriye, Suudi müdahale politikasının kurbanı olan bir diğer Arap ülkedir. Suriye, çok sayıda belge ve rapora göre terörist grupların finans ve silah ihtiyaçlarının ana tedarikçilerinden biri olan Suudi Arabistan'ın girişimleri ve 2011'den beri bu terör savaşıyla karşı karşıyadır. Suriye, yabancı güçlerin teröristlere verdiği destek nedeniyle kentsel altyapısının yıkımına tanıklık etti. 12 milyondan fazla insan bu süreçte yerinden edilip mülteci duruma düştü hatta bölgeyi bile terk etmek zorunda kaldı.

Küçük ve zayıf Arap ülkelerine yönelik bu politikalara rağmen Al-ı Suud, Korsan Siyonist Rejim İsrail rejimiyle hoşgörü ve dostluğa yöneldi. Arap ülkelerini işgalci Siyonist Rejim İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye teşvik etmekle kalmadı, aynı zamanda İsrail uçaklarına hava sahası da açtı ve uçuşlarını gerçekleştirmelerine izin verdi. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan kuşatması Yemen'e insani yardım göndermeyi bile imkansız hale getirdiği bir sırada gerçekleşti. Aslında bu durum Al-Suud'un siyasi ahlaksızlığının ve yozlaşmışlığının doruk noktasını teşkil etti.(Ajanslar)